Ne yapalım?
Ben Ak Parti’yi zaman zaman eleştiriyorum ya: Millet benim bu eleştirilerimden cesaret bulup veryansın ediyorlar. Bunlar Ak Parti’den ölseler bile vaz geçmeyecek olanlar, ha. “Ak Parti’nin 90 hayırlı icraatı varsa on da yanlış icraatı vardır” diyenler. “Şimdi yer yer akıllanmaya başladı ama 22 yıldır neredeydin” diyenler. Bana “ne olur eleştirinin dozunu artır da bu parti kendini toparlasın. İktidarı kaybetmesin” diyenler. Başka bazı sebepler ileri sürerek Tayyip Erdoğan’ın yanlış yaptığını söyleyenler. “Aslında Tayyip Erdoğan bu yanlışı yapmaz ama, ona yanlış yaptırılıyor” diyenler.
Aslında benimle bire bir aynı düşünüp “Parti iktidarda kalsın, ama bazı şeyleri de yapsın” diyenler.
Şu noktalarda toplanıyor eleştiriler.
1-Emekliler’in durumu. Hiç kimse kendisi adına eleştirmiyor. Başka emekliler var ya; bunlar oy vermez diyor. Bizim gibi değiller diyor
2-Kadının beyanı esastır ne demek? Böyle kural olur mu? Erkek? Erkek dış kapının mandalı mı? Erkek de kadın da beyanını ispat ederse, beyanı asıldır. Erkeği hayatın ve adaletin dışına iten bir medeni ilişki olur mu? Buna medeni bir ev hayatı denir mi?
3-Mahkemede suçsuzluğu kanıtlanmış Fetöcü denilenlerin durumu. Bu konuda da ciddi telefonlar aldım. Ak Parti hükümeti bu konuyu bir daha düşünsün. Bunlar bizim mahalleli. Eğer adalet yerini bulmazsa ciddi anlamda itirazlar yükseliyor.
Suçlu olanlar başka. Kızım o tarihlerde Erzurum’da okuyordu. Benim ısrarımla bir evde kalıyordu. Kaldığı evi beğenmemiş. Bir sürü haksızlıklar. Beni aradı. Fetö evlerinden birine git dedim. O beni dinlemedi ve Yurt Kur’a başvurmuş. Oradan bitirdi. Beni dinleseymiş Fetö evlerinde kalacaktı. Çünkü Fetö o tarihlerde akredite. Şimdi ben Fetöcü mü oldum? Kızım Fetöcü mü sayılacaktı?
Kaç tane İmam Hatipten mezun ettiğim öğrencim, adresi bilinmiyor. Babaları Milli Görüşçü gelenekten geliyorlar. Hepsi Ak Parti’den vaz geçtiler. Hayır, bu durum düzeltilmelidir. Çünkü Ak Parti’ye zarar veriyor. O zarar da devlete zarar verir. Hepimiz yanarız.
4-28 Şubatçı subaylardan hapiste olanlar tahliye oldu. Ama 28 Şubat Mahkemelerinin haksız ve yanlı mahkemesiyle hapse atılanlar hâlâ hapiste. Niye? Aç dosyayı. Yeniden yargılat. Mehmet Moğoltay’ın aldığı hakimlerin mahkemesinden adalet beklenir mi? Yeter yattıkları.
5-Başbağlar Katliamı ne menem şey? Kim yaktı bu köyü? 33 kişiyi kim öldürdü? Eğer PKK’lı ise ölenlerden niye hiçbiri Başbağlar Katliamına karışmıştı denilmiyor. PKK’nın parmağı yoksa kim yaptı? Yani bu derece büyük bir faili meçhul cinayet olur mu? Bu kimin acizliğidir? Hükümetin mi, hakimlerin mi, kimin?
6-Endüstri Meslek Liseleri. Şikayetlerden biri de işçi bulamama üstüne idi. Endüstri Meslek Liseleri niçin cazip hale getirilmiyor? Bu konuda acele edilmemesini söyledim. Çünkü yeni bir yasa var. Bakalım bu yasa bu konuda ne demiş. Meslek liselerine yönlendirme var mı? Yoksa gelişen ve değişen Türkiye’de, sanayileşen Türkiye’de işçi dışardan mı getirilecek?. Bizim kafası sanattan başka şeye basmayan gençlerimizi yine zorunlu eğitim içinde sürtecek miyiz?
Marketlerin fiyat artışlarına da değinelim.
Aylar önce söylediğim gibi uyguflamada marketlere ceza kesiliyor. Marketler de o cezaları sattığı milyonlarca ürüne yansıtıyor. Yüz milyon ceza vermişse beş yüz milyon kazanıyor. Halk yine mağdur yine mağdur.
Yahu ne zaman akıllanacaksınız?
Ceza kesmeyin direkt kapatın. Kapatınnnnn.
Adamın eline koz veriyorsun. Senin elinde devletin memuru var. Onun elinde asgari ücretli köleleri… Fiyat etiketi değiştirmek zor mu? Böylelikle fiyat artışını durduracağınızı sanıyorsanız yanlış yaparsınız.
Vesselam.