Köpek terörü

Vehb. b. Münebbih bir Yahudi alimi iken Müslüman olmuş ve rivayetlerinden kuşku duyulan bir zat. Fakat onun anlattığı bir rivayet var. Peygamberimize dayandırıyor bu rivayeti ve diyor ki: Adem’den önce tüm vahşi veya evcil hayvanlar beraber yaşarlardı. Mesela köpekgiller familyası. Allah Adem Peygamberi yaratıp yeryüzüne indirince bu yırtıcı hayvanlar onu ilk kez gördü ve saldırdı. Fakat yaklaşmaya cesaret edemediler. Arslanlar içlerinden köpeğe dediler ki: En cesurumuz sensin. Sen saldır. Köpek saldırmak için Adem’e yönelince Adem Peygamber Allah’a: “Ya Rab! Saldıracak; ne yapayım?” diye soruyor. Allah da Adem Peygambere: “Yanına gelince başını okşa” diyor. Adem köpeğin başını okşayınca, köpek Adem safına geçiyor ve diğer hayvanlara havlıyor. O günden beri köpek insanın yanındadır.

Son yılarda memleketimizde bir köpek terörü var. Bu yüzden kaç tane çocuk ve büyük adam öldü, kaç can yaralandı. İnsanlar köpek korkusuna okula gidemez, markete gidemez oldu.

Köpeğin şöyle bir huyu var: Sürü halindeyken saldırırlar.

Aç iken saldırırlar.

Sahibinin evini veya malını bekler iken saldırırlar.

Memleketin köyü-kenti sahipsiz köpeklerle dolu. Açlar ve saldırıyorlar. Köyde kardeşimin ve benim kümesime girip, tavukları yediler. Teli parçalayıp girmek ne demek?

Açlık her şeyi yaptırıyor.

Hükümet hazırladığı bir yasa tasarısını TBMM’ye sunmak üzere. Hayvanseverler buna karşı çıkıyor. Onlar evden çıktıklarında yiyecek ile çıkıyorlar. Hayvan onlara saldırmıyor. Falanca kadın markete diye evden çıkıyor. Şunu anlarım; hayvan insandan değerli olsa.

Benim de bir kangalımı çaldılar. Ben de ona yanıyorum ama bu başka.

Yarın sağdan soldan torunlar gelecek ve bu durumda kapıya çıkamayacak.

Bu işin çözümü eldekileri bir kere itlaf etmektir. Sonra da her köpek sahibini küpe ve barkot numarasıyla fişlemektir. 

Almanya çözümü böyle bulmuş.

Sabah Namazı saatinde çalışan veya okula giden Almanlar köpek gezdirmeye çıkarlar. Sonra da eve köpeği hapsedip çıkar giderler.

Başıboş köpek bulunmaz. Eğer köpek bir yere pislerse sahibi çantasında mendil bulundurur, mendil ile kuzuratı atar. Yoksa belediyelerin muhtelif yerlerde peçete hizmetleri vardır; oradan alırlar.

Ülkede 3500 köpek saldırısı olmuş. 55 ölüm. 5147 yaralama olmuş.

 Bu kadar acı terör saldırısından sonra bu köpekleri eğitsen bu mümkün olmayacağına göre, kısırlaştırsan onların dişlerini sökemeyeceğine göre, çözümü zor bir konu.. 

İnsanoğlunun en tavizsiz yakın dostu olan bu hayvanlar maalesef bir arada olunca ve aç olunca saldırgan oluyorlar. Bir de, insanız acıyoruz. Onların aç hallerine acıyoruz. İnsanlardan ekmek, imdat dilenmelerine karşı çaresizliğimize acıyoruz. Köpeğe şehirden yiyecek götürmek çözüm değil. Her gün düzenli olmayan bir eylem onların yine aç kalmasına sebep oluyor.

Köpeklerin toplanmasına karşı çıkanlara gelince; demiyorlar ki kendi arkadaşlarına; “arkadaşlar hepimiz bu köpekleri sahiplenelim. Birer köpek daha alalım. Böylece hayvan severler olarak köpekleri kurtaralım.” 

Kendileri gibi evde köpek beslemeye karşı çıkan insanlara zımnen çağrıda bulunuyorlar. Evinize alın, besleyin gibi. 

 Bir defa köpekten çoğu insanlar hoşlanmazlar. Pis olur diye. Köpeğin geçtiği yerde namaz kılınmaz diye. İkincisi suret ve köpek bulunan eve rahmet meleği inmez diyen bir peygamber hadisi var.

 Bir diğer gerekçe, köpek havlayarak apartmandaki diğer insanları rahatsız ediyor.

Hükümete gelince; hükümet ülkenin her şeyinin, taşının toprağının, otunun yaprağının hükümetidir ama öncelik oy verenlere. Oyu da insan verdi köpekler değil.

Bu arada bazı köpek severler veya severmiş görünenler bu uyutma meselesini bahane ederek hükümeti suçluyorlar. Hatta daha da ileri giderek hükümeti yıkma sevdasındalar. 

Hiç boşuna heveslenmeyin. Çok denediniz bu bayatlamış yöntemi. Ama beceremediğiniz işi şimdi köpek konusuyla mı becereceksiniz?

Saflarınızın önüne köpekleri alarak mı?

Biri de “önce beni uyutun” diyor. Hayır konu sokak köpekleri. Evdekilere dokunulmuyor. Vesselam.