İran diye bir devlet var mı?
Eski Araplarda bir gelenek vardı. Bir evin misafirine başka bir kabile mensubu saldırsa o ev sahibi misafiri ölümüne korur ve hatta o kabile de sahip çıkardı. Kabileler arası kavgaların çoğunun buradan çıktığına dair kayıtlar var.
İran, Türkiye’nin iki katı büyüklüğüne rağmen ve Türkiye gibi muazzam nüfusa rağmen işi gücü İsrail’e höykürmek olup İslam Dünyasında kendince prim yapmaya çalışıyor. Acizsen sus, haddini bil. Ona buna kuru kuruya cesaret verme.
İsrail, Kasım Süleymani’yi öldürdü. İbrahim Reisi bir meçhule kurban gitti. İsmail Haniye güvenli bir evde suikasta uğradı. Hem de İran’ın dişi kadar İsrail kocaman İran’da bunu yaptı.
Cevap vereceksen cevap ver. Veremeyeceksen sus.. İnsanın midesini bulandırma.
Öyle Yemen’de Husi garibanlarına, Lübnan’da Hizbullah garibanlarına İsrail’den dayak yedirmek yiğitlik değil.
İran’ın Şii yayılmacılığı peşinde olduğu bidayetinden beri belli. İşi gücü Osmanlı ve Türkiye’nin önünü kesmek ve İslam Dünyasına lider olmak. Lider olmak için sadece zengin olmak, çok şey üretmek yetmiyor. Yürek de lazım. O da Allah vergisi olacak.
ERBAKAN’IN HAYALİ
Rahmetli Erbakan çok uğraştı. Birlikten yanaydı. D-8’leri kurdu. Fakat o kadar mücadele eden bir Başbakana Mısır gezisinde ve Libya gezisinde yapılanlar daha dün gibi hafızalarımızda. Bu ve buna benzer ülkeler kendi uğurlarında can verecek kadar uğraşan bir lidere başkasına yapmadıklarını yapıyorsa; geriye bir şey kalıyor: Bugünkü Libya durumunda olan İslam ülkelerini yardımlarla bağımlı hale getirmek. Bunun için Türkiye’nin alan değil veren olması gerekiyor. Tabi içerideki Türkiye düşmanı yabancı kriptoları def edebilirsek.
BU AMERİKA İLE NE YAPACAĞIZ?
Dış İşleri Bakanımız Hakan Fidan’ın dediğine göre İsrail, Lübnan’la savaşa tutuşursa ABD de ardından onu destekler. Amerika’ya ne söylemeli? Bu kadar adi ve alçakça bir devlet olur mu? Irak’ı mahvetti. Ebu Gureyb zindanlarında Iraklı Mücahitleri savaş kurallarına aykırı olarak soydurdu.
İran’la Irak’ı on yıl savaştırdı. O zamanki Dış İşleri Bakanı Vahit Halefoğlu’nun bir sözünü hatırlıyorum: “Bu savaş bitmez. Çünkü ilk kez iki tarafı da destekleyen güç aynı güç” demişti. Kim o aynı güç? Amerika.
Türkiye’nin üç bir yanından üslerle sardı. Suriye’de, Irak’ta, Yunanistan’da, Kıbrıs’ta… Ne yapmak istiyor? Nihai hedef belli; Türkiye.
İşte tam burada şu iddiamı yenilemeliyim: İslam Birliği diye bir şey olmaz. Yaptırmazlar. Tarihte de olmamıştır. Bugün de birçok İslam ülkesi kukla yönetimlerle yönetilmektedir. Zaten İslam devleti yoktur, İslam ülkeleri vardır. Türkiye de dahil İslam devleti: İslam’la yönetilen devlettir. İslam ülkesi ise halkı Müslüman olan ülkedir.
Yalnız Türkiye’nin bir avantajı var: Türkiye’de ABD’nin kuklası olmayan dindar bir iktidar var. Kalkınması göz dolduruyor.
Eğer tarihte olduğu gibi Türkiye daha da güçlenir ve diğer Müslüman ülkeleri siyaseten, ekonomik ve sınai olarak kendine bağımlı hale getirebilirse, üslerle donatırsa, Maarif Vakfı sayesinde okullaşmayı artırırsa ve içeride ciddi bir temizlik yaparsa bu Türkiye’nin bir merkez olmasını sağlar. Diğer ülkeler bizimle birlikte hareket eder. Çünkü onların da bir gün ihtiyacı olacak.
İslam birliği ancak böyle sağlanır. Yoksa Sudan’la, Çad’la iş birliği yapmışsın ne kıymeti var? ABD bir gecede darbe yapıyor.
Güvende değiliz. Hiçbirimiz ABD ve İsrail karşısında güvende değiliz.
Hele, İsrail’in bunca zulüm ve soykırımı karşısında ABD Parlamentosunda Netanyahu’nun bu kadar alkış alması gösteriyor ki; hepsi Müslümanı öldürmekten yana. Kime gideceğiz? Kimden yardım isteyeceğiz?
Demek savaş hazırlıklarına 2500 yıl önceden başlamak gerekiyormuş. İsrail öyle yapmış. Ne yapsa kimseyi dinlemiyor. Dur diyecek bir başka merci de gözükmüyor. Ne desek da sustursak bu iti?
Bir şeyi de anlamıyorum: Madem bu kadar bunlar cani. Madem Birleşmiş Milletler bir kukla. Neden bunu gören ülkeler bir başka Birleşmiş Milletler kurmuyor? İllaki bu Siyonist jandarmaya mı gitmek zorundalar?
Filistin’de iki devletli çözümün olmasını dünyada 150 ülke destekliyormuş. Peki, dünya 195 ülke olduğuna göre ezici çoğunluk Filistin’den yana. Olanları da görüyorlar. Neden bir başka organizasyonu kurmuyorlar? Bunun için kimin icazeti gerekli? Vesselam.