• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

İnsanlar köpekleşirse

26 Temmuz 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

 

Bir grup kadın bir meydanda toplanmış köpek gibi havlıyor. Bana sorarsanız köpeklerden daha iyi yapıyorlar derim. Köpeği taklit etmek az şey mi?

Bunlarınki köpeği taklit değil tam köpekleşmek. Şunu kendilerine hatırlatayım ki insanlar veya insanım diyen mahlûklar köpekleşebilir ama köpekler asla insanlaşmazlar. Onlar köpek olarak kalacak.

Merak bu ya, neden bazıları sokaktaki köpekler için bu kadar feryat ediyor? Almanya’da bir Türk çok acayip bir hatırasını anlattı. 2. Dünya Savaşında kocasını kaybetmiş bir Alman kadının evine gitmiş. Evinin bir konuda tamirat işi varmış. Evde de kocaman bir köpek varmış. Kadın kendisi gibi kocası ölen kadınlarla bir kulüp kurmuşlar, orada buluşuyorlarmış. Anlatan kişi o tarihlerde genç ve hanımından uzakta olduğunu ve kadına meylettiğini söylüyor. Kadın genç ve güzel. Köpeğine çağırıyor kadın… Hikâyenin gerisini anlayın.

İnsanın aklına binbir soru geliyor. Bu kadar zararlı hayvana sahip çıkmak nedendir?

Yasa evlerde beslenen köpek için değil ki! Onlar zaten sizin. Geriye kalıyor iki şey:

1- Mama firmaları örgütlüyor.

2- Ölen ve yaralanan adamlar hiç umurunuzda değil. Savunduğunuz fikir gereği, mutlaka Darwinizmayı benimseyenlerdensiniz. Darwinizma demek insanın maymundan yani hayvandan geldiğine inanmaktır. İnsanın hayvandan geldiğini savundukça hep mi hayvan savunucusu onun huyunu mu aldınız, nedir? 

Kurbanda kurban kesmeye karşısınız lakin kalamarı, yengeçi öldürüyorsunuz. En çok et tüketen, sucuk ve türevlerini tüketen sizlersiniz. Tavuk tüketen sizlersiniz!

Şöyle sanmayın; canlılara acıyan sadece sizlersiniz. Hayır. Allah emretmese hayvan boğazlamak bize düşmez. Ben hayvan boğazlayan biriyim. Bunun ne kadar acı olduğunu, ölümün ne kadar zor olduğunu iyi bilirim. Ama Allah emrettiği için boğazlıyoruz. Keyfimizden değil.

CHP’Lİ DENİZ YÜCEL DENEN KİŞİ

Türk halkının sinir uçlarıyla oynamak CHP’yi rahatlatıyor olmalı. Geçen yıl Özgür Özel, 4-6 yaş Kur’an Kurslarına giden çocuklar için açıp ağzını yummuştu gözünü. CHP’de bu nutuklar prim yapıyor olmalı ki bu sene partinin başına geldi. Şimdi de Deniz Yücel... Hâlbuki Özgür Özel o konuşmayı yapmazdan az önce o zamanki genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, dindarlarla barışmıştı. Yani, biz ettik siz etmeyin, demişti. Hatalıyız affedin demişti. Bir daha olmayacak demişti. Daha önce selefleri de aynı minvalde zırvalamışlardı. Şimdi ikisi de müteveffa olan iki genel başkandan Bülent Ecevit “İnançlara Saygılı Laiklik”ten söz ediyordu. Sanki Laikliğin olduğu yerde İslam kalırmış gibi. Sonraki Genel Başkan Deniz Baykal da “Anadolu Solu” diyordu. Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre” gibi Türk manevi önderlerini kapsayan. Ama tüm bunlar CHP’de bir yaprak kımıldatmadı. Kımıldatmaz da. Çünkü CHP samimi değil. Çünkü CHP, İttihat ve Terakki’nin devamı. Çünkü CHP, Pozitivist Ogüs Comte’nin yolundan gidiyor. Çünkü CHP İslam’ı yerle bir ederek geldi ve hâlâ o görevi yapıyor. Türkiye’de kötülük adına ne varsa CHP mutlaka ona bulaşmıştır. Cesareti CHP’den alıyor.

Deniz Yücel, Diyanet İşleri Başkanımıza ve dolayısı ile geçen hafta okunan hutbelere saldırıyor!

Hayrola Deniz Yücel. Bir bit yeniğin var da onu mu aklamaya çalışıyorsun? Ailende veya sülalende avret yerlerini hiç çekinmeden kendisine nikâh düşen erkeklere gösterenler mi var? Onların rahat hareket edemeyeceğinden mi korkuyorsun? Merak etme kızlarıyla, annesiyle, bacısıyla anadan doğma çıplak sayılabilecek giysilerle denize girip güneşlenenlere laikliğin olduğu yerde kimse bir şey yapmaz. Müsterih olun. Laiklik şeytanın çağdaş halidir. Laikliği benimseyenlerin şeytanı bol olsun.

CHP, dinin bizzat kendisine karşı çıkıp küfredemiyor da dince kutsal şeylere karşı çıkıyor, itiraz ediyor, küfrediyor. Bu halkın gözünden kaçmıyor. Neden CHP’ye milletin iktidar vermediği anlaşılıyor.

Şunu unutmasın CHP. Diyanet İşleri Başkanımıza ve hutbelere ancak biz itiraz edersek ederiz. Okunan hutbelerin, yapılan vaazların İslamiliğini test bize düşer. Çünkü meyhane ne kadar Türk Ticaret Kanunu kapsamında açılmışsa da ancak meyhaneye gideni ilgilendirir. Onun gibi cami de, hutbe de ancak Cumaya gidenlerin meselesidir. Bizim açımızdan hutbeleri eleştirecek bir taraf yoktu. Hatta biz hutbelerin içeriğini Laikliğe ne kadar uygundu diye değerlendirmeyiz. İslam’a ne kadar uygundu diye değerlendiririz. Siz, aracınızı camiden uzakta park ettiyseniz ne diyelim? Vesselam. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İzmirli öğretmen

CHP Türkiye'nin yaşanmaz hale gelmesi için her şeyi yapıyor. Ülkenin tapusunu batıya vermek istiyor. Süleymancılar 14 mayıs beyanatlarında CHP'nin değiştiğini söylüyor. Yuh olsun Kurişe.

Nücahit

Diyanet işleri başkanlığı, İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek gayesi ile Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak 3 mart 1924 tarihinde kurulmuş olup, bugün itibarıyla kuruluş amacındaki birçok fonksiyonun güncelliğini kaybetmiş ve amaçları dışına savrulmuş olması nedenleriyle, bu teşkilatın kapanması yada güncellenmesi elzem olmuştur.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23