İlahi adalet
İnanmayan çoktur ama Allah’ın da bir sopası vardır. Onun sopası ses çıkarmaz lakin “Hak kulundan intikamın yine abd ile alur, Bilmeyen ilmi ledünnü anı abd etti sanur.” Demiş ki eskilerden ehli irfan: “Hak sillesinin sadası yoktur, Bir vurdumu da devası yoktur.”
Öyledir. Azizün Züntikam da Allah’ın isimlerinden biridir. Müntakimdir o. Evrende olan hiçbir olaya bigane kalmaz.
Deistlerin zırvaladığı gibi kainatı yaratıp kenara çekilmemiştir.
Her olayı yaratmaktadır.
1950’de iktidara gelen Demokrat Parti haksız yere iktidardan uzaklaştırıldı. Menderes gitti yerine İnönü gelmedi, Cemal Gürsel gelmedi. Menderes’in misyonunu üstlenen Demirel geldi. Biraz korkak ve ürkekti ama olsun; o geldi. Çünkü karşısında haksız yere başbakan ve iki arkadaşını astıran CHP vardı. Ayrıca 1923/1950 arası 300.000 insanı suikastlarla, savaşlarla veya yağlı urganlarla asan bir CHP…
Menderes’ten sonra o koltuğa oturmak ateşe oturmaktı. İlahi adaletin tecellisi.
Erbakan gibi Türkiye’nin ve dünyanın şapka çıkardığı yerli, millici, yatırımcı, projeci fakat dindar bir adamın partisi dört kez kapatıldı. Ama o yine iktidar oldu ve bu ülkeyi yönetti. İktidar süresi kısa olduysa da siyasi mücadele dönemi iyi analiz edenlerce bir örnek tablo oldu.
Ona düşman olanların mezarına itler işerken o asil bir mücadelenin kahramanı olarak Merkez Efendi’de yatıyor. İlahi adalet…
İmam Hatiplerin üniversiteye gitme kararını katsayı zulmüyle önleyen devrin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay tabancayı çenesinin altına tuttu ve intihara teşebbüs etti. İlahi adalet…
Bir köye muhtar bile olamaz denilen adam Türkiye’nin en uzun iktidarının sahibi oldu. Bu dönemde de giden gelen olduysa da partisini diri tutmayı başardı, Türkiye’de birim zaman içinde en fazla yatırımı o yaptı. Milletimizi müreffeh bir noktaya getirdi. Sadece şu misal anlayana yeter: 2002’de asgari ücret 163.000 TL. Bir dolar 1440.TL. Böldüğümüzde 113 dolar alırken bugün 17.000 TL asgari ücrete karşılık, onunla alınan dolar miktarı 531.
2002’de mazot fiyatı 1.62 kuruş. Yani asgari ücret ile 100 litre mazot alınırken bugün 404 litre mazot alınabiliyor.
2002’de bir ekmek fiyatı 25 kuruş iken ve asgari ücret ile 652 ekmek alınabilirken bugün 1700 ekmek alınabiliyor.
Dahası var ama gerek yok. Anlayan angut değilse anlar. İlahi adalet.
Kendisine askerler eliyle kurulan tuzağı “kes ulan” efelenmesiyle bozuyor. Halbuki onu Pınarhisar’a gönderenler sevinçlerinden bacaklarının arasını sıvazlıyordu.
Öldüklerinde çocukları bile namazlarını kılmadı çoğunun. İlahi adalet.
15 Temmuz’da onu al aşağı etmek isteyenler ihtilalin sabaha karşı yapılacağını bilmiyorlar mıydı? Çok iyi biliyorlardı. Çoğu geçmiş ihtilallerden tecrübeli. Ayrıca kanunen “durum o hale gelirse devleti korumak ve kollamak” görevi verilen askeriye bununla ilgili tatbikatlar yapmadı mı? Brifingler almadı mı? İhtilal sabaha karşı olur. Ama hangi el dokunduysa sabahı edemediler ve millet uyanıkken ihtilale kalktılar. Millet yer mi? Böylece milleti “ihtilal de neymiş. Tanka bile kafa atarız” pozisyonuna getirdiler. İlahi adalet.
Hangi partiyi gezdiyse kendine bir yer bulamadı. Sonra bir bölen olarak yeni bir parti kurdu. Aslında hatırı sayılır oy da aldı. Ama samimi değildi. Samimi olmadığı için gayet düzgün giderken bir hata yaptı ve partiyi sola yaklaştırdı, DEM’e yaklaştırdı. Bugün partisinin başkanlığından feragat etti. Anıtkabirde yatan kişi onu “iman tazelemeye “gittiği halde kurtaramadı. Ayrıca partisi tel tel dökülüyor. Şimdi Koray Aydın’ın da istifa edeceği ve Demokrat Parti’nin başına geçeceği söyleniyor. Yakışır. Bu parti böylece ömrünü tamamlayacak. Meral Akşener de küfrettiği Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu alır da beraber kahve içerler artık. Yaptığı ataklarla Türk siyasetini sola kaydıran, yaklaştıran kadın oldu. Sonucu ise hüsran. İlahi adalet.
Saadet Partisi Türkiye’de uzun mücadeleler sonucu belirgin hale gelen bir siyasi çizginin adıydı. Merhum Erbakan’dan sonra Kamalak’ın Kamalak’lıkları, sonra da Karamollaoğlu’nun karalıkları neticesinde, “sırf biz yıllardır uğraştığımız halde iktidara gelemedik, Tayyip bir sefer bizden bağımsız seçime girdi ve en fazla oyu aldı” diye kıskançlıklarından hareketi sola yaklaştırdılar. Ama İlahi adalet. Şimdi “Seyretti heva üzre denir tahtı Süleyman, Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde” durumuna düştü. İnşaallah gelen bundan doğru bir ders çıkarır. Ne yapacaksın İlahi adalet.
Bir Cemal Enginyurt vardı. Sadi Somuncuoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına şiddetle karşı çıktığı için ünlendi. Halbuki Sadi Somuncuoğlu sakin bir devlet adamıydı. Haksız yere o ünlenmenin ekmeğini yiyor. Ama Sadi Somuncuoğlu’nu orada haksız yere üzmüş ki; MHP’de siyaset yaptı. Orada tutunamadı. Bir Tayyip Erdoğan’ı övdü. Bir tenkit etti. Sonra soluğu DP’de aldı. Çeşitli kılık değiştirmeler. Ona buna dil uzatmalar. Eh, İlahi adalet. Onun da son postu. Seçime kadar benzini var. Vesselam.