CHP’li olsun da isterse melek olsun!
CHP’li önceki dönem milletvekili, bizi önüne katıp, tâ Ege’ye kadar sürecek oradan denize dökecek adam, İsmail Heniyye’ye hakaret etmiş. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı da olan zatı meşhur diyesi ki: Vartolu kullanıcı namıyla ve İsmail Heniyye’ye benzerliği ile bir gazinoda bir şarap şişesini açan ve eğlenen adamı, Veyis Özer’i, İsmail Heniyye sanıp: “Cibilliyyeti sapasağlam, bakınca Allah’ı hatırlatır. Dört milyar dolar serveti olan, halkı faşist İsrail tarafından katledilirken kendinden kırk yaş küçük sekiz karısı ile nikahlanan, kardeşleri İsrail’de yaşayan Hamas lideri Haniye’nin eğlenme halleri…” diye alaya almış, hakaretler savurmuş.
Görünen görüntüler insana Allah’ı değil şeytanı hatırlatıyor. CHP’li biri melek de olsa o melek şeytanı hatırlatır. Çünkü literatürde Şeytan da aslında melek. Ama cinlerden bir melek. Allah’a asi olmuş bir melek..
Nerede bir ihanet ve ayak oyunları varsa kazıyın CHP ile irtibatlı çıkar.
Rahmetli İsmail Heniyye’yi servetle, kadınla irtibatlandırıp ..“Hani o mücahitin bizden farkı yok. Biz de nihayet öyleyiz. Ne var biz de?” demeye getiriyor.
Yok yok… Her kuşun eti yenmez. Herkes sizin gibi değil. Millet süpürge tohumu yerken, sizin zihniyetiniz Anıtkabir için bütçenin parası yetmedi de dışarıdan borç aldı.
Osmanlı Devleti yıkılırken de yaşananlar benzeri idi..
18 Temmuz 1923’te Teşkilatı Esasiye’de yapılması düşünülen değişiklikler müzakere edilirken, Kazım Karabekir’e haber verilmediği halde o gün Meclise giden Karabekir, Mustafa Kemal Paşanın başkanlığında şu zatların bu iş ile meşgul olduğuna şahit olur. İç İşleri Bakanı Fethi Bey (Okyar), İktisat Bakanı Tevfik Rüştü Bey (Aras) Nafia Bakanı Fevzi Bey, Maliye Bakanı Hasan Bey, Ziraat Bakanı Sabri Bey, Basın Yayın Genel Müdürü Ağaoğlu Ahmet Bey… Mebuslardan Ziya Gökalp, İhsan Bey, Sivas Mebusu Rasim Bey v.s. Karabekir Meclise girdiğinde Tevfik Rüştü Aras konuşma yapıyor ve şöyle diyor: “ben kanaatimi millet kürsüsünden de haykırırım. Kimseden korkmam. Teşkilatı Esasiyemizde dinimiz apaçık yazılmalıdır.”
Karabekir söz alıyor ve diyor ki: “Teşkilatı Esasiye’de dinimiz İslam olduğu yazılıdır. Tevfik Rüştü Bey hangi kanaati haykıracaksın? Hristiyanlığı mı?”
Mahmut Esat Bozkurt, söz alıyor ve sertçe cevap veriyor: “Evet Hristiyanlığı. Çünkü İslamlık terakkiye manidir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz. Ve bize de kimse ehemmiyet vermez…”
Karabekir bunun üzerine yeniden söz alıp diyor ki; “İslamlığın terakkiye mani olduğu Avrupalıların uydurmasıdır. Bu meseleyi istediğiniz kadar münakaşa edebiliriz. Fakat münakaşaya tahammülü olmayan bir mesele varsa din değiştirme gayretidir...”
Görüldüğü gibi o gün Karabekir Paşa Meclise gitmeseymiş Mahmut Esat Bozkurt’un başını çektiği ve Meclis Başkanının da suspus olacağı bir oylamayla Hristiyan olacakmışız.
Şimdi o Mahmut Esat Bozkurt’un bugünkü devamı olan kişiler, bizi Ege’ye kadar sürüyor ve ağacın dibine meyvesi düşer sözünü haklı çıkarırcasına partilerinin kurucularının yolundan gidiyor.
ADD Başkanı sonra da paylaşımını siliyor. Çünkü o kişinin Kürt Milliyetçisi, PKK destekçisi Veyis Ersöz olduğunu anlıyor.
Ama bunlarda utanma ne arar? Yarın bir başka paylaşımda bulunur.
Milletin ve memleketin en büyük düşmanı CHP’liler ve Kemalistlerdir. Çünkü milletin ayarlarıyla sürekli oynamakta ve Türk’ü İslam’dan uzaklaştırmaya matuf bütün şenaati işlemektedirler.
Gayet normal gelen bu tavırları daha başlangıcında TBMM’de yapılan müzakerelere dayanmaktadır. Zamanın bakanlarından, bir dönem Başbakanlık da yapmış olan Fethi Okyar şöyle diyor Karabekir’e: “Evet Karabekir. Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden böyle kaldılar. Ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkumdurlar. Bunun için İslam kalmayacağız.”
Yani bu millet bugün Ezanı Şerifin gölgesinde yaşıyorsa Kazım Karabekir kurtarmış.
•
Türkçülüğün babası sayılan Ziya Gökalp de Mecliste olduğu halde bir tek kelam etmemiş. Çünkü o Ziya Gökalp ki Türkçülüğün Esasları adlı kitabında, “Niçin Türkün her şeyi güzel de Osmanlının her şeyi çirkin” diyen ve ırk temelinde çelişkiler yaşayan biri.
Yani o da Osmanlı düşmanı. Müslüman olmayanlar ister Türkçü olsun ister Batıcı mutlaka Osmanlıya düşman. Çünkü hiçbir milletin henüz rekorunu kıramadığı tek millet Osmanlı.
Eski ABD Başkanı Clinton Balkanlara gelince soruyorlar: “Balkanlarda ne kadar kalacaksınız?” Cevap olarak, “Osmanlı’dan bir gün fazla” diyor. Yani yarıştığımız bir medeniyet var o da Osmanlı Medeniyeti demek istiyor.
İşte durum budur. Bir insan Osmanlı hakkında ileri geri konuşuyorsa ya kanı bozuktur ya sütü bozuk. Çünkü Osmanlı’nın muhafaza ettiği topraklarda yaşıyoruz. Vesselam.