• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Biraz da aynaya bakmak lazım

31 Mayıs 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

 

CHP’nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu “beni zorla aday yaptılar. Sırtımdan hançerlediler” diyor. Siyaset böyledir. Brütüsleri çoktur siyasetin. Her devirde, her partide vardır. Onun için eski kanaat önderleri, alimlerin siyasetten uzak durmalarını öğütlerdi.

Eskiden siyasete müdahil olmak bir gösteriş meselesiydi şimdi bir mecburiyet. 

Siyasette yerini almazsa bilen akil insanlar, inançsızlar ipi ellerine alıyorlar.

Her neyse; konumuza dönecek olursak; Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını isteyenlere karşılık biraz da kendisinin aynaya bakması gerekmez miydi? Kendisini tartması gerekmez miydi? SGK Genel Müdürü iken bir başarın yok. Siyasette yeni bir çığır açacak kimliğin yok. Üstün bir hatip değildin. Sevecen bir yanın ve yönün yok. Niye siyasete soyunursun?

Hep olumsuz bakmamak lazım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasette bir başarısı var aslında. DEM ile birlikte yedi partiyi bir gaye için birleştirdi. Sırtlan, tavşan, kurt, çakal, geyik, koyun, timsah… Bunları bir araya getirip birbirlerini yedirmemek büyük marifet. Bu partilerin de aralarındaki farkları unutup kıyamet kopmuş gibi Recep Tayyip Erdoğan’a karşı birleşmesi büyük zül.

Kılıçdaroğlu öyle veya böyle bir işle anılacak ama bu partiler nasıl anılacak? Mesela Saadet Partisi kendi tarihine öyle bir boya çaldı ki hep bununla anılacak. İyi Parti de öyle, Deva da öyle, Gelecek de öyle. Siyasi hayatları veya şahsi hayatları boyunca bu boya arkalarında gidecek. “O günkü konjoktör” falan kim takar o mazereti. Bu partiler; konuşmalarının bir yerinde “fazilet mücadelesi” yaptığını söyleyen  partiler…Peki millete ne anlatacaklar.? Halk sormayacak mı “CHP ye yaklaşmak mı faziletti?” diye. Soru soran açıktan sormasa da içinden sorar.

İYİ Parti bunun acı sonuçlarını gördü. Saadet, Deva, Gelecek de son seçimde bir avuç oy alarak CHP’ye yaklaşmanın semeresini aldı. Bundan sonra ne söyleyecekleri ne de yapacakları bir şey kaldı. Yeniden Refah ise Cumhur İttifakına yaklaşmanın başarısı ile Yerel Seçimlerde ayrı yol tutturmanın nefreti arasında kendine yol bulmaya çalışıyor. Oradan bir siyaset üretecek. Bakalım ürettiği siyaset kendine yetecek mi? Milletin kahir ekseriyetine cazip gelecek mi?

Yeniden Refah’la ilgili bir gözlemim daha var: Eskiden Milli Selamet ve Refah Partilerinde şehrin veya o ilçenin en inançlı ve manevi alanda yatırım yapmak isteyen insanları yer alırdı. Şimdikiler Ak Parti’den kopma veya o bu muhafazakâr kanatta yer bulamamış insanların oluşturduğu parti. Bir vesileyle karşılaştık. Hemen yakında cami var. İkindi ezanı okundu. Ben camiye koştum. Onlar oturmaya devam ettiler. Görüntüleri de eski Refahçılardan çok uzak. Takdir edilecek bir yanları varsa CHP’ye gitmemişler. Slogan olarak da olsa “Önce ahlak ve maneviyat” diyorlar. 

Milli Görüşün meşhur sloganlarından biri.

İçini doldurabilirlerse büyük bir hizmet ifa etmiş olurlar.

YAZ GELİYOR

Halk yavaş yavaş yaylalarda patates ekmeye, ekip dikmeye gidiyor. Yayladaki evinden haber alıyor. Tamir ihtiyacı olan tamir ediyor. Yani bir hareketlilik başladı.

Yüz yıllardır bu böyle. Eskiden bu aylarda sürüsü olanlar yaylalara göç ederlerdi. Koyun sürüleri… Bazı koyunların başlarında kelek, bazılarında zil… Kelekler dangır dangır öter, ziller de ince bir ses çıkarırdı. Bunu halk şöyle yorumlamış: Kelekler: “Ağam zengin ağam zengin” derken ziller de: “Biz de beraber biz de beraber” diyormuş.

Giresun  yaylaları ve yayladaki suları bir ab-ı hayat gibi. Kuzalan Şelalesi, Mavi Göl, Göksu Travertenleri ve Bektaş Yaylası süper. İnsan bir günlüğüne de olsa gidip unutulmaz bir hatıra yaşıyor.

Bu vesile ile Giresun Valisine çağrıda bulunuyorum. Yaylaya konteynır evler ve alt yapı kurulsun. Yanında çöp depolama yeri v.s. Buraları halk istediği kadar zaman için kiralar. Sonra bu konteynırlar sezon sonu arabayla bir yere nakledilir. Kış boyu orada bekler. 

Yaylaya gidip günü birlik dönen çok. Çünkü herkesin yaylada evi yok. İmara da açılmıyor. Yayladan uzun süre sadece evi olanlar istifade ediyor. Bu konuda adım atılmalı ve çöp afetinden de yayla mutlaka kurtarılmalıdır.

Giresun yayla yönünden çok zengin bir ilimiz. Yaylalar halkın kendi insafına bırakılmış. Devlet ciddi anlamda buralara yönelik bir politika geliştirmemiş. Belki valilere bırakmıştır bilemiyorum. Ama yayla kültürü Türkiye’nin dört bir yanında canlı. Her yörede neredeyse yayla var. Yazın halkın üçte biri neredeyse yayla ile hemhal olmakta. Vesselam. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İzmirli

Allah, peygamberli bir müfredat olmadan CHP zülmü bitmez. Ne diyor Özgür Özel. Müfredat anayasadan önemlidir

Koltuk bağımlılığı

Bu siyaset nasıl bir şey arkadaş? Birçoğu yetmiş yaşını devirmiş seksene merdiven dayamış. Allah gecinden versin, bir ayağı çukurda da olsa illa koltuk diyenler var. Yapışmış koltuğa, bırakmam da bırakmam diyorlar. Gidin artık evlerinizde istirahatinize bakın. Dünyaya bir daha gelmeyeceksiniz. Maalesef bu durum Dünyanın her yerinde böyle.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23