• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

23 yılı yok sayalım

16 Ağustos 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

 

Ak Parti iktidara geleli 23 yıl oldu. Rahmetli olan bir arkadaşım vardı Bayram Kostakoğlu. Bir kuyumcu suikastında şehit oldu. Allah mekanını cennet eylesin. Derdi ki; hemen yanında pazar tezgahında ayakkabı satan iki sol görüşlü genç için: “Tezgaha ayakkabıyı vurup gelip geçenlerin dikkatini topluyor ve diyorlar ki: Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyenler bu sokaktan geçmeyecek.”

Giresun’un bilge adamı Türk Ocağı Başkanı Alpaslan Unat kendisini bir vesile ile ziyaret ettiğimizde şöyle demişti: “İstanbul’daki arkadaşlarıma dedim ki: “Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemek bir milli meseledir.” Demek bugünleri görmüş. Bu konuşmayı dinleyen şahitlerim var.

Türkiye, bugüne bakacak olursak o zamanın Patagonyası durumundaydı. SGK’nın arızaları saymakla bitmiyordu. O yıllarda bir İstanbul- Giresun seyahatim var. Otobüsle. Araba çukurlara düşmemek için o kadar dikkat ediyor ki. Sabah vakti. Uykudan uyanmışız. Öyle gözlerimiz yollarda çukursuz asfalt arıyoruz. Şimdi Ordu - Giresun Havaalanı yapıldıktan sonra otobüsle yolculuk yapmadım. Fakat taksiyle yaptım ama o yollardan eser yok.

Bunu muhalefet hatırlamak istemez. İnsan nisyan ile malüldür eskiyi unutur.

Bir örnek daha vereyim. 24 Temmuz 2004’te Almanya’nın Stuttgart Bölgesine indim. Vangen denilen yerde sabah yürüyüşüne çıktım, geziyorum. O kadar ilginç şeylerle karşılaştım ki; on adet konuyu “Bu benim ülkemde de olsa, benim ülkemde de olsa” diye iç geçirdim. 2011’de Almanya’dan dönerken bunların yedi tanesi geçekleşmişti. Şimdi biri hariç hepsi geçekleşti. O biri de şehirlerin yıkılıp bahçeli nizam, az katlı evlerle donatılmış bir şehir olması ki onun yapılması çok zor. Çok masraflı. Her halde bu madde çok ileri tarihlerde belki gerçekleşebilir.

Son 23 yılda yapılanlar Kemalistlerin üç yüz senede yapamayacakları şeyler. Çünkü onlar bir tuvalet dahi yapıp halka icraat diye açmadılar.

Sadece Ecevit’in memur alımlarına sınav sistemi getirmesi millet için unutulmaz bir icraat oldu. Doğrusu ve adil olanı bu idi. Allah günahlarını af etsin.

23 yıl öncesini biraz daha hatırlayalım: Kurulan ve fakat fazla ömürlü olmayan hükümetler. Fırlatılan yazar kasalar. Kurulduğunda zerre umut vad etmeyen koalisyonlar. Vergi vermemeyi düşünen halk. Bazı Türkiye’de yaşadığı halde istikrarsız hükümetlerin olmasını isteyen ve bu kaos ortamında her türlü icraatı yapan işadamları. Ülkenin her yerinde her cihetten kaos. Deprem için toplanan paralarla ödenen emekli maaşları. Başbakan olduğu halde hiçbir ağırlığı olmayan ve sorulan bir soruya omuzundaki pır pır yerini gösteren Mesut Yılmaz. 

Demek istiyor ki: “1- Bu isteğinizi pırpırlılar kabul etmez. 2- Biz halkın istediği işleri yaparız ama askerler buna izin vermez. 3- Bu ülkede omuzu pırpırlıların yaşadığını unutma. 4- Biz Başbakan olduysak askerlerin izin verdiği kadar iş yapabiliriz.

Ne dersek diyelim. Her hükumette iktidar olan, hem OYAK’tan hem de devletten istediği gibi nemalanan ciheti askeriye, sırtında yumurta küfesi olmadığı için milletin aç, bi ilaç halini düşünmüyordu. Memleket “ne olacak bu hal? Bu gidiş nereye?” sorularını sorduruyordu.

Ak Parti işte bu gerçeklerin karmaşasında iktidara geldi. Anasının ak sütü gibi milletin oylarıyla.

Ak Parti’nin iktidar oluşunun iki sebebi var: 1- Rahmetli Necmettin Erbakan’ın on bir aylık icraatındaki başarısı ve ardından haksız yere hükümetten edilişi. 2- Koalisyonlar dönemindeki istikrarsızlık ve ülkenin sürekli kan kaybetmesi.

Bir köye muhtar bile seçilemez denilen Recep Tayyip Erdoğan bir umudun adıydı. Bir heyecanın adıydı.

İlk bütçeyi değerlendirme toplantısında memurlara ve emeklilere. “Bizden ilk iki yıl öyle çok şey beklemeyin. Ama ondan sonra daha güzel olacak” diyerek umut bahşeden ve Meyak kesintilerini, Key kesintilerini ödeyeceği hiç umulmazken onları ödeyen ardından da Türkiye’de yaşayan milyonlara yeni bir ruh veren, “Kes ulan” itirazı ile de omuzuna işaret etme acziyetinden milleti ve memleketi kurtaran bir düzlüğe çıkaran adamdı.

O muhtar olamaz denilen adam Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı yani (Devlet Başkanı) oldu. Olmazları bir bir olur yaptı. Dik durduğu sürece millet peşinden gitti. Türkiye şimdi eskisinin kat kat üzerinde bir güce ulaştı.

Savunma Sanayiindeki yapılanları saymıyorum.

Peki, şunu sorayım: “Hangi solcu, DEM’li, Atatürkçü, CHP’li veya diğer muhalif, göbeği açık kız, ezandan rahatsız olan kişi, Ateist… 23 yıl önceye dönmek istiyor musunuz? 

Dürüst cevap verin. 23 yıl önceki ahvale dönmek sizin arzuladığınız şeyler olmalı.

Allah uzun adama nice uzun yıllar nasip eylesin. Biz kendisinden razıyız. Bu topraklar sadece iş bilen adama ihtiyaç duymuyor. Yeri geldi mi esip gürlemesini de bilecek adamlara ihtiyaç var. Çünkü bu vatan siyasi rüzgarları bol olan bir yerde kurulmuş. Vesselam.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ep diyorlar mıhtar bile olamaz

Yalan mı de işler oldumu mıhtar, olamadı işte hiç.

Nur

23 yıl evvelini veya liderimiz RTEnın ülkenin başına geçmediğin aynı kafalar ve aynı ordu generallerinin ordunun başında olduğunu düşünmek bile istemiyorum zaten çoktan işgal edilmiş olurduk Rabbime sonsuz şükürler olsun ki bize RTEnı lider etti, onu başımızdan eksik etmesin inşaAllah sayın cumhurbaşkanım size şükranlarımı sunuyorum Rabbim hayırlı uzun versin ayaklarınızı sıratı mustakimden ayırmasın içerdeki dışardaki düşmanlarımıza fırsat vermesin siz tc başında durdukça kendimizi ehemniyette hissediyoruz Rabbim devletimizi ordumuzu muzaffer eylesin islam olarak dünyaya hükmetmeyi nasip etsin Allahım devletimizden müslüman türk milletinden razı ol fıtratımıza ayarlarımıza döndür feraset ver .
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23