Tehditler artıyor, savunma sanayimiz ne durumda?
Geçtiğimiz Cuma günü üç farklı savunma firmamız üç test yaptı. Robit Teknoloji, FPV olarak adlandırılan kamikaze drone’unu başarıyla test ettiğini ve ilk ihracatın yakında yapılacağını bildirdi. Roketsan ise Alka isimli lazer silahının test görüntülerini yayınladı. Alka, FPV dronelarını düşürmek için geliştirildi. Bir günde hem ölümcül FPV drone’unun hem de onu düşürebilen silahın testleri yapıldı. Yine aynı gün TUSAŞ, ANKA-3 SİHA’sından ilk kez atış testi yaptı. Testin başarılı olduğunu söylemeye gerek yok. Firmalarımız gayet güzel çalışıyorlar.
Özellikle 3. Dünya Savaşının emarelerinin görüldüğü bu günlerde yerli ve milli silahlar ekmek ve su kadar kıymetli oluyorlar. Şayet büyük çaplı bir savaş çıkarsa hazırlıksız yakalananı yok ederler. Ne Batı dünyası ne onun ileri karakolu İsrail ne de doğudaki büyük güçler zayıf ülkelere acımayacaklardır. Kimse çıkıp biz NATO ülkesiyiz, bize bir şey olmaz demesin. Türkiye İsrail’le veya Yunanistan’la savaşsa ABD, Almanya veya başka bir batı devleti kimin tarafını tutar? İnanın ki Türkiye’yi bir günde NATO’nun dışına atarlar. Her ne kadar NATO Antlaşmasında üyelikten atılma yoksa da bir yolunu bulacaklardır.
Hem hali hazırda, yani barış döneminde zorluk çıkarmıyorlar mı? F-35’lerin satışını İsrail istemedi diye engellemediler mi? S-400’ler sadece bahaneydi. Hem zaten Patriot verselerdi S-400’ler de alınmazdı. Tek amaç İsrail’e bölgede hava üstünlüğü sağlamaktı ve bunu başardılar. Öte yandan bize verilmeyen F-35’ler Yunanistan’a verilecek. Ayrıca Yunanlılar Fransa’dan Rafale uçakları aldılar. Birisi Yunanistan’ın mezkûr jetleri Türkiye hariç karşısında kullanabileceği bir ülke söylesin.
Bunlar bitmiş ürünle ilgili ambargolar. Eğer Almanlar tank motorunu verselerdi şimdiye o tankları hem kullanıyor olacaktık hem de ihraç edecektik. Zamanında Obüs motorlarını da vermemişlerdi. Almanlar Eurofighter jetlerini de satmıyor. Ayrıca Siemens’in Akkuyu’da kullanılmak üzere sattığı ve parasını aldığı parçaları da göndermiyor. Genel olarak tüm batı ülkeleri ambargo uyguluyorlar.
Dikkat edilirse ambargoları koyanların hepsi NATO müttefiki. Yani bir savaş olursa beraber aynı cephede savaşacağımız ülkeler. Ancak gelin görün ki müttefiklerimiz biz güçlenelim diye değil zayıf kalalım diye uğraşıyorlar. Çünkü bizi millet, ırk ve kültür olarak olduğumuz gibi kabul etmediler. İçimizden bazıları onlara benzemeye çalışmıştı ama yine de yaranamadılar.
Ancak yukarıda belirttiğim gibi savunma firmalarımız iyi çalışıyor ve son dönemde bir talimatla mı yoksa inisiyatif kullanarak mı bilinmez ama hızlarını artırmış durumdalar. Teknoloji çağındayız ve silahları daha iyi olan ülkeler savaşları kazanır. An itibariyle firmalarımız en zor parçalar olan motorları üretmek için çırpınıyorlar. SİHA, helikopter ve füze motorları tamam. Geriye jet ve tank gibi daha büyük silahların motorları kaldı. Onların da tam envantere girmesi beş yılı bulur.
Savunma sanayisinde henüz kendi kendimize tam olarak yeterli olamadık ama tam yeterliliğin uzağında da değiliz. Bunu yerli ve milli savunma sanayisini başlatan devlet büyüklerimiz ve bu işe gönül vermiş firmalar ve emektarlara borçluyuz. Onlar ki 20 yıl önce bugünlerin temelini attılar. Ama daha beş yılımız var. Beş yıl sonra bambaşka bir yerde olacağız. Şayet 20 yıl önce değil de 10 yıl önce başlansaydı 15 yıl, şimdi başlansaydı 25 yıl daha beklememiz gerekti. Bugüne gelinmesinde payı olan başta Cumhurbaşkanımızı ve diğer tüm emektarları milli savunma hamlesini bir savaştan/musibetten sonra değil de tehditlerin çok olmadığı bir dönemde başlattığı ayrıca tebrik etmek lazım. Çünkü onların sayesinde düşmana ve dahi dosta karşı güvendeyiz.