• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Esed’le barışırken kullanılan üslup

22 Temmuz 2024
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Hükümet, son dönemde Suriye ile normalleşme konusunda bazı adımlar atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Esed ile eskisi gibi yeniden görüşülebileceğini söyledikten sonra bu demeci tamamlayan başka demeçler oldu. En ilginci ve tuhafı Genelkurmay Başkanlığının “Suriye’nin toprak bütünlüğüne en fazla katkı yapan ülkeyiz” yorumu oldu. YPG’nin Suriye’nin önemli bir kısmını elinde tuttuğunu bilmeseydik Suriye’nin toprak bütünlüğünden size ne derdik ama kasıtlarının ne olduğunu bildiğimiz için sadece kullanılan dile eleştirimiz olacak. Kanaatimizce meram daha farklı bir dille anlatılabilirdi. 

Genel olarak üslubu tartışmadan önce devlet barışsa bile bireyler olarak bizlerin de barışmak zorunda olmadığımızı, Esed gibi bir katile methiyeler düzmeyeceğimizi veyahut onunla ilgili en ağır ifadeleri kullanmaktan çekinmeyeceğimizi hatırlatmak isteriz. Devletlerin hisleri olmadığı için istediğiyle barışır istediğiyle de savaşır. Ancak insanlar bunca katliamdan sonra hiçbir şey olmamış gibi bir katile dair hislerini değiştiremezler. Bizim de hislerimiz haliyle değişmiyor. 

Diğer yandan devletimizin yeniden barışmak için başlattığı süreçte bilhassa söylemde olmak üzere bazı sorunlar var. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı yumuşak dile gerek var mı, orası biraz tartışmalı. Cumhurbaşkanımızın katil Esed’i sevmediğinden şüphemiz yok. Ancak mevcut ilişkilerin sürdürülebilir olmaması, YPG’nin güçlenmesi ve Esed’in gidici olmadığının anlaşılması nedeniyle ilişkilerin normalleşmesine sıcak bakıyor. Fakat Cumhurbaşkanının barışçıl diline rağmen Esed’in sanki haklıymışçasına kibirli tavırlar göstermesi, benzer bir yumuşak dil kullanmaması ve hatta kendini pahalıya satan tavırlar içinde olması ona itibar kazandırırken Cumhurbaşkanımızın itibarından az da olsa bir şeyler götürüyor. 

Öte yandan yeni sayfanın göçmen ve terör torununun çözülmesi için yapıldığı muhakkak. Bu iki mesele çözülürse hükümet de rahatlamış olacak ama Esed’in terörü çözecek güçte olmadığı da unutulmamalı. Dahası, Esed bırakın YPG ile çatışmayı, örgütü Türkiye’ye tercih edecek kadar Türkiye düşmanı. Dolayısıyla Esed’le barışmak terör sorununu çözer mi, orası şüpheli. 

Göçmen sorunu da öyle. Suriyeliler Esed’in kendilerine yeniden zulmetmesinden çekindikleri için barışa sıcak bakmıyorlar. Gerçekten de bu kadar insan Esed’e teslim edilemez. Esed’in onlara zarar vermemesi için caydırıcı bir sebep de yok. Şam’daki mezkûr katili durdurabilecek tek kişi Putin’dir. Eğer Putin bunun garantisini vermiyorsa Rusya’nın aracılığıyla yapılacak barış teşebbüsü boşa düşecektir. Dolayısıyla Esed’den önce Putin’le kalıcı barışın temeli atılmalı ve Ruslar hangi sözleri verdilerse hükümet bunu kamuoyuyla paylaşmalı. Bilhassa Suriyelilerin korkusunu bitirecek vaatler varsa bunlar paylaşılmalı. An itibariyle bahsi geçen barış sürecinden bir tek Esed mutlu olacak ve o bile barış yanlısı bir tavır sergilemeyerek peşinden koşulmasını istiyor. 

Hem muhalefetin iddiasının aksine Türkiye’deki göçmen sorunu eskisi kadar çok değil ve göçmen nüfusu da azalmakta (ekonomik bağlamda bu iyi bir şey mi onu da sorgulamalı). Zaman içinde mevcut göçmenlerin Suriye ya da başka ülkelere göç edeceği kesin gibi. Öte yandan Esed’le barışılsa bile bir kısmı bir şekilde kalacak. Dünyanın her ülkesinde göçmen var ve Türkiye’de de olacak. Türkiye’nin en ırkçı partisi iktidarda olsa bile bunun önüne geçemez.

Hatta eğer göçmen sorununu yalan yanlış haberlerle büyüten ırkçılar için gereği yapılsa sorun daha da küçülecek. Hatırlamalı ki son seçimde göçmenlerin varlığı seçim sonuçlarına etki etmedi. Demek ki ırkçı dev aynaları sorunu büyük göstermese endişelenecek bir durum olmadığı anlaşılacak. Bu durumda aynaların üstüne bez atmak en iyi çözüm olacak.

Buna rağmen Esed’le barışılmak isteniyorsa barışılabilir. Ancak bir diktatöre karşı kullanılan üsluba biraz daha dikkat edilebilir. Aslan aslan gibi davransın çünkü çakal sadece onun kükremesinden korkar.  

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ne uslubu

Qbd nin gazi ile Suriyeye dünyanın katilini doldur, karıştır sonra bir şey olmamış gibi barış, oh bunada üslup de. Ne oldu emevi camide cuma namazına. Ustun siyasetimiz sonucu Suriye savaşında Kazananlar 1 israil 2 pkk 3 abd 4 kismen rusya. kaybedenler; 1 suriye halkı (ozellikle arap ve turkmenler) 2.turkiye 3.esed

Vay vay

Esad'ı devirmek amacıyla ABDnin kuyruğuna takılırsan olacağı bu...Hiç öngörü yok...Rusyayi hiç denkleme sokmadiniz, sonuç 13 yıldır savaş ve milyonlarca göçmen...Sayın yazar bir katille görüş ama kanka olma diyor....Turkiyenin Suriye ile görüşmesi boşuna, sonuç çıkmaz,bir sürü farklı şeyler var ...Bu defa da Amerikayi denkleme almadınız....Türkiyenin amacı, Rusya,Türkiye ve Suriye ortak hareket ederek Amerikayi Suriyeden çıkarmak...Rusya savaşta, Suriyenin gücü yok,ihale bize kaliyorAmerikayi Suriyeden kovmak pyd yi etkisizlestirmek...Türkiye Suriyede bir çatışmayı göze alabilir mi, yorum sizin....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23