Batıda insan (hakları) yok
Batı dünyasında İsrail’in zulmünü kınayan pek yok. Tam tersi ateşkes bitmesin diye beyanatta bulunan çok. Batı böyledir. İnsan haklarından dem vurmasına bakmayın. O hak kendilerinin değilse ya hiç umursamazlar ya da gasp eden kendilerindense gaspa destek olurlar. İsrail batının ileri karakolu ve yaptığı her şey batı için meşrudur. Bu yüzden vicdansızca İsrail’in kendini savunma hakkı var deyip bebeklerin katledilmesine sesleri çıkmıyor ve hatta cinayetleri alkışlıyorlar. Eğer İsrail atom bombası kullanıp tüm Filistinlileri öldürse yine sesleri çıkmayacak.
Hâlâ batı hayranlığı duyanlar da azıcık vicdanı olan varsa bu yapılanları görmeleri gerekiyor. Batı hâlâ doğuya oryantalist bir gözle bakıp doğuluları insan yerine koymuyor. İsrail Savunma Bakanının Filistinlilere “insan hayvanlar” demesi bu zihniyetin tezahürüdür. Birilerinin kendisini beyaz Türk/Arap/İranlı veyahut laik, solcu vs. olarak tanımlaması bu gerçeği değiştirmiyor. Onlar ne dala ne de yaprağa bakıyorlar. Tek baktıkları şey köktür. O kadar ayrımcılar ki doğunun Hristiyan’ını bile kendilerinden saymıyorlar. Müslümana veya doğu milletlerinden birine mensup olanlara tavırlarını tahmin edebilirsiniz.
Batıyı yöneten etkili güruhun bakışı böyle iken halen batılılara medenilik atfetmek (en azından bir kısmına) ahmaklıktan başka bir şey değildir. Çünkü medenilik insan olmakla ilgili bir mefhumdur ve temelinde ahlak, diğerine saygı ve dürüstlük gibi değerler vardır. O değerlerin de vücuttaki merkezi kalptir. Bebekleri bile katledenler veya buna alkış tutanlarda insani bir kalp aramak lüzumsuzdur. Öte yandan beyni çalıştırarak elde edilen teknolojik üstünlük yanıltmamalı. İyi uçak yapanlar iyi insanlar olmak zorunda değiller. Hem o üstünlük de doğuya kaymaya başladı. Fakat bu medeniyetin de kayacağı anlamına gelmiyor.
Günümüzde batı dünyası halen teknolojik olarak önde ama son yüzyılda 100 milyon insanı iki dünya savaşında ve diğer savaşlarda öldürenler yine kendileridir. Bakmayın öyle Müslümanları terörle ilintilendirmelerine... Hamas gibi örgütler işgale direnmek için ortaya çıkmışlardır. DEAŞ terörü bile Batının bencil ve baskıcı politikalarının sonucudur. Ancak güçlü oldukları için söylem üstünlüğünü de ellerinde tuttuklarından, terör estiren İsrail masum, kendini savunan Filistinliler terörist oluyor.
Sonuç olarak vicdansız ama güçlü topluluklar ellerindeki gücü kullanarak kendi halinde yaşayan doğu milletlerini sömürmeye devam ediyorlar. Filistin’deki olaylar İsrail eliyle sürdürülen Batı sömürgeciliğinin devamıdır. Bu yüzden İsrail sıkışınca uçakları, gemileri ve askerleriyle yardıma geldiler. Bu durum görünürde şu sonuca götürüyor; eğer hâlâ senin topraklarını işgal edebiliyorlarsa sen hâlâ güçsüzsün veyahut korkaksın.
Doğu milletleri ve bilhassa Müslümanlar korkak değildir. Herkes kadar cesur ya da korkaktırlar diyelim. Ancak güç olunca sömürü biter anlayışı da yanlıştır. Maalesef birkaç Müslüman ülke parayı bulunca ilk olarak kendi kardeşlerini yalnız bıraktılar veyahut onlarla çatışmaya girdiler. Demek asıl sorun güç değil, iç barışmış. Müslümanların görece zayıf olduğu doğrudur. Fakat sömürgecilerdeki dayanışma İslam dünyasında olsaydı (kaldı ki mağdur oldukları için buna mecburlar) şimdi daha iyi bir durumda olabilirlerdi.
Mesela İsrail, Filistin’in varlığını kabul etmese bile en azından zulme yeltenmezdi. Batı ülkeleri de en azından Filistinli sivillere sahip çıkarlardı. Ancak İslam dünyasındaki bölünmüşlük o kadar fazla ki kimse ses çıkarmayınca zulüm de devam ediyor. Zalim yine zulmünü yapar da sebebi mazlumlarla aynı tarafta olanların sessizliği olmamalı. Dünyada 1.7 milyar Müslüman varken çözüm olarak sadece Allah’a dua etmek bile bir yönüyle çelişkilidir. Duasız olmaz ama kul bir şey yapmazsa Allah niye yardım etsin? Allah elbette zalimi cezalandırır ama zulme sessiz kalmak da bir zulüm olduğuna göre o zulüm için İlahi tokat yeme riski vardır.
Özetle İslam dünyası acilen kendine gelmeli. Bu bir nasihat de değil çünkü o kısım çoktan aşıldı. Göz önünde Filistin gibi bir musibet var ve en azından bu musibetten ders çıkarılmalı. Çıkarılmazsa ne olur? Sarı öküzün hikâyesi misali her Müslüman ülkeyi tek tek parçalarlar.