Ateizm yıkımdır
Dinin etkisinin kırıldığı veya dindar kesimin sekülerleşmeye (dinden uzaklaşmaya) başladığı anda ateizm toplumu ele geçirmeye çalışır. Ateistler haşere gibi etrafı sararlar. Ateistlere güçlü gruplar hele de devlet de destek vermeye başladığı zaman ortalık terörize olur. Bu bir iddia değil, tarihteki örneklerden elde edilen bir çıkarımdır. Bunun için Enver Hoca döneminin Arnavutluk’una bakmak yeterlidir.
Arnavutluk’u 40 yıl (1945-1985) diktatörlükle yöneten Hoca (kendisinin hocalıkla alakası olmayıp soyismi Hoca’dır) Arnavut halkına hayatı zindan etmiştir. Hocayı bir zalime dönüştüren şey vahşi karakterinin yanı sıra, ideoloji olarak komünizm ve kişi olarak ateist amcası Hysen’dir (Hüseyin). İktidarı ele geçirir geçirmez kilise ve camileri yıkan Hoca, Müslümanları Osmanlı’nın, Katolikleri Vatikan’ın ve Ortodoksları Yunanistan’ın ajanı olarak görüp onlara zulmetmiştir.
İbadethaneleri yıkıp müzeye veya devlet dairesine çeviren Hoca, din adamlarına da işkence edip bazılarını hapse attı bazılarını da öldürdü. Din düşmanlığı o kadar fazlaydı ki namaz kılmak, düğünde duvak takmak veya oruç tutmak suç olarak görülüyordu. O ve yoldaşları gençleri ateistleştirirken yaşlıların direnciyle karşılaşmıştı. Bu yüzden yaşlı kadın ve erkeklere 10 yıldan başlayan cezalar verdi.
Dini ortadan kaldırıp ateizmi teşvik eden Hoca rejiminin özel hayatı nasıl mahvettiğini bazı örneklerle açıklayalım. Mesela 1973 yılına gelindiğinde bütün rahipler ya hapisteydi ya da öldürülmüştü. Bir tanesi sırf hapiste bir çocuğu vaftiz ettiği için idam edilmişti. Aynı dönemde namaz kıldıracak imam kalmamıştı. Bir imam 26 yaşında hapse atılıp 64 yaşında serbest bırakılmıştı. Evde Kur’an-ı Kerim bulundurmanın cezası 8 yıldı. Şalvar veya çarşaf giymek yasaktı. Bir Müslüman şahıs yasağa direnip ölünceye kadar dışarıya şalvarsız çıkmadı (12 yıl boyunca). Birçok imam ya ayaklarından yere ya da ellerinden duvara çivileniyordu. Bazıları da minareye asılarak idam ediliyordu.
Mezar taşları üzerinde ayet ya da haç olmazdı. Olanlar yıkılırdı. Haç takmak veya İncil bulundurmanın cezası 10 yıl hapisti. İnşallah ve Maşallah gibi kelimeler yasaktı. Ramazan ayında insanlara zorla yemek yedirilirdi. Hristiyanlar papazla görüşemezlerdi. Bazı aileler ölülerinin cenazesini evdeki banyoda yıkardı. Hapse atılanların aileleri toplum içinde hain diye damgalanırdı. İnsanların ve şehirlerin isimleri sözde millileştirmek adına zorla değiştirilmişti. Çocuklar ailelerine karşı ajan olarak kullanılırdı. Evde ibadet eden ebeveynlerini ihbar edenlere yüksek notlar verilirdi. Özellikle durumun farkında olmayan küçük çocuklardan istifade edilirdi.
Ateist Enver Hoca sadece dindarlara karşı değil yoldaşlarına karşı da zalimdi.
Hoca, tüm İçişleri Bakanlarını idam etmiştir. Beraber İşçi Partisini kurduğu 6 kişiden 5’ini öldürmüştür. 1948’de oluşturduğu merkezi komite üyelerinin yarısını zaman içinde öldürmüştür. Ayrıca savunma bakanı, donanma komutanı ve daha birçok kendi atadığı kişiyi öldürmüştür. Hoca en son olarak başbakan Mehmet Shehu’yu intihar süsü vererek 1981’de öldürtmüştür.
Enver Hoca’nın 1967’de Arnavutluk’u dünyanın ilk ateist devleti olarak ilan ettiğini de hatırlatalım. Hoca tüm bunları gelişmek, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve modernleşmek için yapmıştı. Peki, sonuç ne oldu? Arnavutluk daha da fakirleşerek Avrupa’nın en fakir ülkesi oldu. CIA raporuna göre 1980’lerin Arnavutluk’u 1912’nin Arnavutluk’u kadar ilkel şartlarda yaşıyordu. Hoca 1985’te öldüğünde bütün ülkede sadece 2000 araç vardı ve onlar da eskiydi.
İşte ateizm böyle gerici, böyle yıkıcı, böyle fakirleştirici ve böyle öldürücü bir yaşam biçimidir. Kendinizi ve çocuklarınızı ateizmden uzak tutun. Kahrolsun ateizm.