• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Narin ve Narinler her gün öldürülüyor

19 Eylül 2024
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

 

Reyting hırsı ve reytingden elde edilecek reklam gelirleri yüzünden, sosyal medyadaki iğrençlikler ile medyadaki haber sunumları, ideolojik ve psikolojik cinayete dönüştü.

Diyarbakırlı Narin korkunç bir cinayete kurban gitti. Sanki devletin polisi, jandarması, hâkimi, savcısı, hukuku yokmuş gibi Narin üzerinden savcılık ve hâkimlik yapılmakta.

Suretleri ve kadavralarıyla insana benzeyen bu kimseler, gerçekten Narin’in neden katledildiğini araştıracak olsalar, çocuğun üzerinden devlete-millete kinlerini kusmaz ve kendileriyle yüzleşirler.

Normal bir insan evladı olan hiç kimse, böyle bir cinayet karşısında ideolojik istifra yaparak; devleti, hükümeti, Cumhurbaşkanını suçlama aşağılığını göstermez.

Hele daha da zındıkçası ve münafıkçası, işi dine yüklemeye de kalkmaz. Kur’an Kursu üzerinden İslam’a ve Müslümanlığa olan kinlerini günlerce oluk oluk akıtmaz.

Ölen, öldüren ve bölge, tam da terör örgütleri ve bunları destekleyen muhalefetin istediği bir alandı. Narin’in öldürülmesini fırsat bellediler.

Tabi hiçbiri tutmadı. Çünkü dertleri Narin’in niye ve nasıl öldürüldüğü değildi. Çocuğun üzerinden kusmak istedikleri nefreti boşaltamamalarıydı.

Şükür Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve devletimiz, tüm organlarıyla işinin başında ve cinayeti işleyenler kadar tuzu kuru vahşilere fırsat vermedi.

Şimdi gelelim meselenin bir başka yönüne:

Narin’in neden katledildiği hususunda çok şey söylenmekte, adaletin kararını beklemek lazım! İdeolojik ve rant mafyasına kulak asmamalı.

Örneğin, Narin’in üzerinden rant elde eden haber ve yorumlara dikkat ettiniz mi?

Reyting ve reklam gelirleri uğruna toplumda ahlak, iffet, namus, şeref, haysiyet koymayan ve her şeyi tarumar eden televizyonların sabah kuşaklarında yayınlanan garip ilişkilerin anlatıldığı, izlendiği, alkışlandığı programlara benzemiyor mu?

Aile kavramını kökten sarsan bir sürü iğrenç ilişkiler, apaçık bir şekilde hem de tarafları ve şahitleriyle saatlerce konuşulmuyor mu?

Peki, ya diziler!

Dizilerde çarpık ilişkiler sere serpe izlenmiyor mu? Bunları yapanların, çekenlerin, yazanların, oynayanların başına aynı haller gelse, kendilerini kamuoyuna izlettirebilirler mi?

Bu arada şaşırılan bir hususa da değinelim.

RTÜK hakikaten ne işe yaramaktadır? Yayınlarda konuşmacı yahut oyuncuların ağzından “sigara” sözcüğü çıkınca kesiyorlar.

Oysa sigaradan öte sözler arasında öyle hayâsızlıklar var ki, sigara yanında son derece insani kalıyor. Programı kesmeleri gerekirken sigara lafını kestiriyorlar.

Ya dizilerde her türlü rezalet sergilenirken, oyuncuların içtikleri rakı veya diğer alkollü içeceklerle sigara buzlanınca ne değişiyor?

Bu hal seyirciyi aptal yerine koymaktır. Sigara ve alkol kişiye zarar veriyor. Dizi veya magazin programlarında akan zehirler bütün bir toplumu zehirliyor.

Ezcümle:

RTÜK, Aile Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlarımız, öncelikle sabah kuşağında yayınlanan programlarla dizilerde işlenen çarpık ilişki rezaletlerini kaldırmalı.

Kafalarımızı kumdan çıkaralım beyler, bayanlar! 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

He-man

Niye engel olamıyorsunuz, güç sizde?

Vay vay

Sayın yazar belirttiğiniz gibi her gün çocuklar, kadınlar öldürülüyor...Toplum bir şiddet sarmalı içinde debelenip duruyor...Yaşadığımız şehirler, sokaklar, parklar güvenli değil.. Her an bir saldırıya maruz kalabilirsiniz hatta öldürebilirsiniz...Bu şiddet dalgası gittikçe büyüyor ve kimse hiçbir şey yapmıyor...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23