Menderes, Polatkan, Zorlu
Hafızasız toplumların dünü olmaz. Dünü olmayanların yarını hiç olmaz. Bu sebeple yaşadıkları topraklara aidiyetleri cüzdan ve midelerinden ibarettir.
Doğal olarak aidiyeti olmayanın kimliği, kişiliği, şuuru, düşüncesi de olmaz.
Menderes, Polatkan ve Zorlu denildiğinde sokak röportajı yapılsa, sanmam ki, yaşı 50’nin altında olan kimseler, bırakın kim olduklarını, adlarını bile peş peşe sayamazlar. Maalesef böyle bir hafıza tufanıyla karşı karşıyayız.
Merhum Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve DP kadroları ülkeyi CHP’nin zulüm yıllarından kurtarıp, milletimize insanca yaşama hakkı veren iktidarın adıydı.
Şeytanın sürekli gıdıklayarak; fitne, fesat ve bunalıma sevk ettiği bir kısım insanları fazla günaha sokmamak için şunu söyleyelim de şerlerinden Rabbimize sığınalım.
Her üç isimle birlikte milletvekilleri ve bakanlık yapanları kutsuyor falan değiliz.
Kul günahsız ve kusursuz değildir lakin başta dinimiz olmak üzere devletimizi ve milletimizi zulümden kurtarmışlardır. Mesela Tevfik İleri bir namus abidesidir.
Mesela Polatkan için Yassıada Başsavcısı Altay Ömer Egesel, 17 Eylül 1982’de Tercümen gazetesindeki röportajında şöyle diyordu:
-“Polatkan’a yazık oldu”. Hangisine yazık olmadı ki?
Bugün yine aynı zulüm zihniyetinin siyasetinde değişen bir durum yok. Rabbim bunların da şerrinden devletimizi-milletimizi korusun.
……………..
Adnan Menderes’in de içinde yer aldığı Demokrat Parti, 7 Ocak 1946’da kuruldu. 14 Mayıs 1950 milletvekili genel seçimlerinde tek başına iktidara geldi.
Bu tarihten itibaren on yıl iktidarda kalan Demokrat Parti, İnönü’nün perde arkasından yönettiği 27 Mayıs 1960 darbesine maruz kaldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşmeyen bu darbe, en üst rütbesi albay olmak üzere bir grup subay tarafından planlanmıştı.
Türk Hukuk Tarihine kara bir leke olarak geçen Yassıada yargılamaları, hâlâ karanlık taraflarıyla durmakta ve aydınlanmayı beklemektedir.
Gerçi aydınlanmaya da çok ihtiyaç yok. Çünkü Yassıada Hâkimi Salim Başol’un, rahmetli Menderes’in savunması sırasında, Menderes’e hitaben:
- “Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” demesi karanlıkları aydınlatmaya yeter.
Savunma boşunaydı. Belli ki darbeciler çoktan Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun idamına karar vermişlerdi.
Netice itibariyle böyle bir zihniyetin yargılamaları sonunda 592 sanıktan 288’i için idam istenmişti.
Milli Birlik Komitesi, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam cezalarını onayladı.
Zorlu ve Polatkan 16 Eylül’de, Menderes ise 17 Eylül 1961’de idam edildi. Bu arada milletimiz adına iade-i itibar yaparak mazlumlara sahip çıkan Özal’ı da rahmetle analım.
Aynı sahiplenmeyi devam ettiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan da Allah razı olsun.
………………
Ezcümle:
Hafızaların tazelenmesi veya bilmeyenlere hatırlatalım istedik. Bu ülkede yapılan hiçbir darbe ve kalkışma, Müslüman halkımız tarafından asla onaylanmamıştır.
Yapanların nasıl anıldıkları malumdur. Mazlumlar ise rahmetle anılırken, arkalarından Fatihalar okunmaktadır.
Menderes, Polatkan, Zorlu ve Özal’ın ruhu için el-Fatiha.