• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Menderes, Polatkan, Zorlu

18 Eylül 2024
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

 

Hafızasız toplumların dünü olmaz. Dünü olmayanların yarını hiç olmaz. Bu sebeple yaşadıkları topraklara aidiyetleri cüzdan ve midelerinden ibarettir.

Doğal olarak aidiyeti olmayanın kimliği, kişiliği, şuuru, düşüncesi de olmaz.

Menderes, Polatkan ve Zorlu denildiğinde sokak röportajı yapılsa, sanmam ki, yaşı 50’nin altında olan kimseler, bırakın kim olduklarını, adlarını bile peş peşe sayamazlar. Maalesef böyle bir hafıza tufanıyla karşı karşıyayız.

Merhum Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve DP kadroları ülkeyi CHP’nin zulüm yıllarından kurtarıp, milletimize insanca yaşama hakkı veren iktidarın adıydı.

Şeytanın sürekli gıdıklayarak; fitne, fesat ve bunalıma sevk ettiği bir kısım insanları fazla günaha sokmamak için şunu söyleyelim de şerlerinden Rabbimize sığınalım.

Her üç isimle birlikte milletvekilleri ve bakanlık yapanları kutsuyor falan değiliz.

Kul günahsız ve kusursuz değildir lakin başta dinimiz olmak üzere devletimizi ve milletimizi zulümden kurtarmışlardır. Mesela Tevfik İleri bir namus abidesidir.

Mesela Polatkan için Yassıada Başsavcısı Altay Ömer Egesel, 17 Eylül 1982’de Tercümen gazetesindeki röportajında şöyle diyordu:

-“Polatkan’a yazık oldu”. Hangisine yazık olmadı ki?

Bugün yine aynı zulüm zihniyetinin siyasetinde değişen bir durum yok. Rabbim bunların da şerrinden devletimizi-milletimizi korusun.

……………..

Adnan Menderes’in de içinde yer aldığı Demokrat Parti, 7 Ocak 1946’da kuruldu. 14 Mayıs 1950 milletvekili genel seçimlerinde tek başına iktidara geldi.

Bu tarihten itibaren on yıl iktidarda kalan Demokrat Parti, İnönü’nün perde arkasından yönettiği 27 Mayıs 1960 darbesine maruz kaldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşmeyen bu darbe, en üst rütbesi albay olmak üzere bir grup subay tarafından planlanmıştı.

Türk Hukuk Tarihine kara bir leke olarak geçen Yassıada yargılamaları, hâlâ karanlık taraflarıyla durmakta ve aydınlanmayı beklemektedir.

Gerçi aydınlanmaya da çok ihtiyaç yok. Çünkü Yassıada Hâkimi Salim Başol’un, rahmetli Menderes’in savunması sırasında, Menderes’e hitaben:

- “Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” demesi karanlıkları aydınlatmaya yeter.

Savunma boşunaydı. Belli ki darbeciler çoktan Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun idamına karar vermişlerdi.

Netice itibariyle böyle bir zihniyetin yargılamaları sonunda 592 sanıktan 288’i için idam istenmişti.

Milli Birlik Komitesi, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam cezalarını onayladı.

Zorlu ve Polatkan 16 Eylül’de, Menderes ise 17 Eylül 1961’de idam edildi. Bu arada milletimiz adına iade-i itibar yaparak mazlumlara sahip çıkan Özal’ı da rahmetle analım.

Aynı sahiplenmeyi devam ettiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan da Allah razı olsun.

………………

Ezcümle:

Hafızaların tazelenmesi veya bilmeyenlere hatırlatalım istedik. Bu ülkede yapılan hiçbir darbe ve kalkışma, Müslüman halkımız tarafından asla onaylanmamıştır.

Yapanların nasıl anıldıkları malumdur. Mazlumlar ise rahmetle anılırken, arkalarından Fatihalar okunmaktadır.

Menderes, Polatkan, Zorlu ve Özal’ın ruhu için el-Fatiha.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Vatan

Sayın yazar başta Merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum bunlar daima rahmetli alınacaklar Bunları İdam edenler lanetle alınacaklardır

Gerçekte neler oldu?

TÜRKİYE’YE ADNAN MENDERES ZAMANINDA “MARSHALL YARDIMI” İLE EL ATTIK: Mesela Türkiye’yi ele alalım. Türkler de yıllar boyu komünizme karşı savaşmıştır. 1950’lerde ülke yönetimine bize desteğimizle Adnan Menderes gelmişti. Aslında Menderes bizimle başta gayet güzel bir diyalog kurmuştu. Bizden seçimde aldığı destek karşılığında, Marshall yardımı adı altında devamlı borç alıyor ve ülkesinde yatırımlar yaparak sanayi yapısını geliştiriyordu. Fakat o kadar plansız ve programsız harcama yapıyordu ki ödeme günleri geldiğinde, bizden, borç ödemek için tekrar tekrar borç istemeye başladı. Biz de kendisinden ülkesini yabancı sermayeye açmasını ve bizim şirketlerimize özel imtiyazlar tanımasını, diğer bir deyişle Osmanlı İmparatorluğu’na dayatılan kapitülasyonlar benzeri şeyler talep ettik Menderes bize bunu hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi ve bizden uzaklaşamaya başladı. Ülke insanı ilk defa asfalt yollarla tanışıyor, fabrikalar arka arkaya dikiliyordu. Ülkenin çoğunluğu Müslüman olduğu için ülkenin her yerine camiler yaptırıyordu. Menderes bu şartlarda iktidarda ki yerini uzunca bir süre için, sağlamlaştırdığını sanıyordu. Bir darbe ile bu işe bir son verildi ve sonunun öyle bitmesini istemediğimiz halde, çalışma arkadaşlarıyla beraber idam edildi. Sadece CELAL BAYAR kurtuldu, çünkü bir MASONDU ve yakın arkadaşı Papa Roncalli ya da diğer adıyla 23. John, Vatikan’ın baskısıyla onu idamdan kurtardı. (ABD’li Yahudi bankacı işadamı David Rockefeller)
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23