• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Yıkım ekibi yapamaz

03 Ocak 2023
A


Hasan Aksay İletişim: ,

 

“Evinin önünde pislik ve kar dururken komşunuzun damındaki kardan şikayet, sana fayda değil, zarar verir” (Conficius)

Daha ziyade yalnız eski yapılar yıkılarak yenileri yapılır. O da şehirlerdeki altyapı ve arsa fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklanır. Fakat yine de yıkanlar ayrı bir ekiptir. Yapanlar, çok farklı ehliyetlere sahip mimar ve mühendislerdir. Günümüzde artık yıkmak da bir ehliyet gerektiriyor çünkü zarar vermeden yıkmak gerekiyor. Yıkmak ve yapmak birbirine, her bakımdan, taban tabana zıt işlerdir. Yıkmak kolaydır. Yapmak zordur. 

Mesele sadece kolaylık-zorluk meselesi değildir. Dağdan yuvarlanan bir kaya parçası; sel deprem gibi afetler, bakımsızlık da yıkıma neden olur. Neticede her kötülük bir yıkımdır. Fakat her iyilik bir yapım için yetmez.

Her iyilik bir inşa, bir düzen, istikrar ve kalkınma için yetmez. Yetmemesine rağmen iyilik, istikrarın ve başarının, yapmanın “Olmazsa olmaz” şartlarının ilkidir. 

Ondan sonra sabır gerekir, bilgi gerekir, ehliyet gerekir, fedakarlık gerekir. Neticede işin özelliğine ve hedefin büyüklüğüne göre bazen öyle bir şey gerekir ki, ne bir kişinin ne bin kişinin başarabileceği bir iş olmaktan çıkabilir. Çünkü yapılmak  istenen iş, iyi niyeti, samimiyeti ve hedefleriyle tam bir mükemmeliyete sahip olsa dahi, o işten yararlanacak olanlar, henüz o iyiliğe liyakat kazanmamışsa, nimete kolay erme nedeniyle nankörlüğe düşebilirler. 

Bu genel bakışın aydınlığında devlet konusunda demokrasinin, devleti kuran ana kitleyi parçalayıcı yöndeki yapısını ve yıkma kolaylığını, iman ve ahlakımızla asgari zarara indirmek zorundayız. Aksi takdirde, devletsiz kalmak, bütün insanlık için en büyük felaketlerden biri olacaktır. Hukuksuz ve sebepsiz savaşlar, darbe, terör, anarşi ve ucuz işçi temini gibi felaketlerle bütünleşerek, insanlığı ciddi bir felakete sürükleme istidadı göstermektedir.  

Millet çoğunluğu parçalanır, vahdetini kaybederse, istikrarını kaybeden devlete, istikrar kazandırmak en çetin iştir. İmparatorluklar bile bu hata ile yok olup gitmişlerdir.

Çoğunluğu parçalayıp devleti yıkarak, fitne ve hainlikle, eşkıya gücüyle yapıcı, ebet müddet devlet olmuş, hüküm sürmüş kimse yoktur. Ecdadımız da bu gerçeği, Anadolu halkının fehim ve idrak seviyesinin yüksekliğini, “Çarıklı Erkan-ı Harp” unvanıyla bir kere daha dikkat çekerek, bu hikmetli ifadeyi atasözü haline getirmiştir. “Eşkıyadan devlet olmaz” diyerek ahfadına emanet etmiştir. Devlet adamı çoğu zaman en aşağılardan başlayarak, yapıcılığı ile dikkat çeken, feragat ve faziletle çalışan insanlardır. Bunlar layık oldukları yerlere gelirler. 

Mesele her zaman dışarıdan  görüldüğü seviye ile sınırlı değildir. Örneğin Bilal-i Habeşi’nin, Medine Mescidi’nde yüklendiği o samimiyet, tevekkül ve istikrar tacı on beş asırdır değerini ve yüceliğini korudu, koruyor ve koruyacağında hiç şüphe yoktur.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

099+

NEYİ SERDİ GÖZLER ÖNÜNE HASAN ABİN?NE ANLADIN? NEYİ ANLADIN? ŞU CAHİLLERE Bİ ANLATSAN.

SONUNDA

BİLİM TEKNOLOJİ OLMAZSA HER ÜLKE YIKILIR ENİNDE SONUNDA  
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23