• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Seçim, dar geçit midir?

09 Mayıs 2023
A


Hasan Aksay İletişim: ,

 

“Olmayacak duaya ‘Amin’ denmez” 

Atasözü

Devlet yönetimi istikrar gerektirir. Büyük millete, ümmete ve bütün insanlığa fayda sağlayacak iş ve eserler için yönetimde istikrar son derece önemlidir. Onun için, “Devlet ebet müddet” denmiştir. Devlet başkanı, bal arısı kovanındaki, “Arı beyi” gibi tektir. Bal arısı tarihinde, iki arı beyi veya  “dokuz arı beyi” olan bir kovan görülmemiştir. İnsanlık tarihinde de, ne iki ve ne de dokuz devlet başkanı olan bir kabile veya devlet görülmemiştir. Bir kovana iki arı beyi sığmadığı gibi bir saraya da, “Dokuz Devlet Başkanı” sığmaz. Böyle bir proje ise insan aklına uymaz. Çünkü her devlet başkanının birlikte çalışabileceği bir “Devlet kadrosuna” ihtiyacı vardır.

Demokrasi eskiden beri düşünülen bir sistem olmakla beraber, uygulaması deneyimlerle geliştirilmiş bir sistem değildir. Devlet sistemi olarak ortaya konan demokratik kurallar, sömürgecilikten sonra tatbike konan kurallardır. Devletlerin tecrübe ve istikrarla geliştirmesi gereken önemli bir imkandır. Almanya, Fransa, İtalya gibi, o zamanki Avrupa’daki devletlerin bir kısmı zaten savaş ve darbe gibi önemli değişikliklerle krallıklarını sonlandırmış olsalar da, İngiltere, Hollanda, Belçika, İspanya, Finlandiya, İsveç, Norveç, Liechtenstein krallıklarını sürdürüyorlar. Örneğin Belçika’da oylar çok dağıldığı için iki senedir hükümet kurulamıyor ve ülkeyi kral idare ediyor.

Demokratik sistem her seçimde bir iktidar değişikliğini mümkün kılacak bir genişlik sağlasa da, istikrar ve hizmet gereklerini dikkate alan milletler buna meydan bırakmazlar. Özellikle tarihi köklere ve tecrübelere sahip milletler, iki konuya özel bir dikkat göstererek, memnun olduğu tarihi değerlerine aykırı, a) Mevcut yapıyla zıtlaşma; yıkım ve geriye götürücü bir ihtimale izin vermezler; b) Derme çatma, hiçbir ümit taşımayan birlikteliklerin peşine takılarak, ülkeyi maceraya sürüklemeyi millet sorumluluğu taşıyan vicdan kabullenemez.

Milletlerin maşeri vicdanı güçlüdür. Yoksa millet ve devlet olamaz. Maşeri vicdan, millet ve devlet olmanın gereklerini ve yüceliğini bilir. Bugün beş - on milyon işçi çalıştıran; güçlü ekonomik ve sosyal hayat uyumuna sahip şirketler vardır. Böyle büyük bir şirkette yer edinen kimseler, aileleri ile beraber otuz milyonu aşarlar. Bunlar değerli de kimselerdir. Bunların sistemi, nizamı vardır ama devlet olamazlar. Vatansız devlet olmaz. Vatan da parayla pulla alınamaz. Kötülük cephesindeki anarşist; terörist; yalancı ve eşkıyalar, fitne ve fesatla yıkım yapsalar da, “bu imtihan salonu dünyada” iyiliğe niyet etmedikçe, sadece yıkarlar. Yapamazlar. Ne eşkıyadan, ne yalancıdan devlet olmaz. Vatan, millet ve yönetim devletin olmazsa olmazlarıdır. Yönetimi hafife almak, “Kim olursa olur” veya “bir de bunu deneyelim” demek, tek kişilik küçük bir işin dahi önemini kavrayamamak, değerini ve sorumluluğunu düşünememek demektir.

Sistem ve yönetim sıkıntısı, bütün dünyada ciddi olarak hissedilmektedir. Resmiyet, ciddiyetin zaruret halinin ifadesidir. Devleti, demokrasiyi, yönetimi hafife almak, insanı kendi değerinden habersizliğe götürür. Devlet, sahip olduğu ekonomik, sosyal ve siyasi değerlerinin, millet adına en iyi şekilde düzenlenmesi ve geliştirilmesinden sorumludur. İnsanlık tarihi, bütün devirleriyle olaylarının, “Lisan-ı hafi” denen kendisine özel gizli-gürültüsüz bir ifadeyle dillendirilen bir gerçek, “Milletler layık oldukları idareye kavuşurlar” diyor. Tarihin derinlerinde bu gerçeğe ulaşmak her zaman mümkün olmasa da, “İnsanların, neye layıksa, onu gördüğünü” dünya gözüyle de görüyoruz. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23