Malezya zirvesi toplandı

Malezya zirvesi toplandı. Doğuşu dahi, ümmet ve insanlık için son asrın en hayırlı toplantılarından biri olarak görülüyor.

İslam’da komşuluk hukuku önemlidir. Sulh ve sükun için, hayati bir önemi vardır. Globalleşen dünyada, bütün devletler birbiriyle komşu hale gelmiştir. Hatta, ticaret, sanayi ve iş sahası olarak, iş vereninden, işçisine kadar, birbirine karışmıştır. 

Bu global şartlar, daha güçlü devlet yönetimleri gerektirir. Tam tersi, özellikle güçlü devletler, adeta, “Adam yokluğu” yaşıyor. Siyasi kadrolar, çıkar kaygısıyla milleti şaşırıyor. Birbirine çelme takıyor. Milletine, komşularına, dostlarına ihanet ediyor. Demokratik sistemde oyları tozlaştırıyor. Millet iradesi zaafa düşüyor. Sanayi devriminin doğuş merkezi İngiltere, fazladan üç seçim yaptı. Netice? Kaybediyor! 

Halkın, nimete körlükle, nankörlüğe düşüp bir belaya uğraması hariç. Devletler, yönetim zaafıyla yıkılır. Güçlü yönetimlerle güç bulur. Allah’a şükür Türkiye, 17 yıldır, büyük bir diriliş hamlesi içindedir. Dünyanın takdir ettiği, harika hizmetler, böyle doğmuştur. Sanayi kalkınma olmuşsa, savunma sanayii, kıtaları birbirine bağlamak, çok gerilerden, tankı kendine tamir ettirilmeyen, ülkeler sıralamasından çıkıp, “Gelişmiş 20 ülke” arasına girip başa doğru yürümek nasip olmuşsa, Allah’ın lütfuyla böyle olmuştur. 

1960 darbesi, maaşları ödeyebilmek için, halktan evlilik yüzüklerini devlete bağışlamalarını istemişti. 2000’de 28 Şubat darbesi daha beterini yaptı. Para pul oldu. Batan bankalar, halkın üzerine yıkıldı. Bugün dünya fakirlerine yardımda, imkanlarına göre dünya birincisi isek; Batı Fırat, Zeytin dalı ve Suriye’yi kurtarma gayretindeyiz. Ak Denizdeyiz. Katar ve Libya ile beraberiz. Bunlar, Tayyip Beyin liyakati ve Allah’ın lütfuyla olduğunu görmek gerekiyor.

Şimdi önümüze açılan büyük kapı, Malezya Zirvesidir. Bu zirve, Sayın Erdoğan’nın, başarıları, samimiyeti ve projelerindeki isabetin eşsiz bir nimetidir. İnşallah birlik ve beraberliğin devamı ile sonuç çok daha hayırlı olacaktır.

Şimdi Kuala Lumpur’da İslam aleminin problemleri masada. Bu problemler, sebep ve çözümleri bellidir. Bu problemleri, ayrı,  çözüme çalışmak? Elbette bir imkandır. Fakat çok emekle, az yol alınır.

Temel mesele, tarih boyu bir olmuş, aynı iman ve ahlakın sahibi insanların güçlerini parçalamış olmasından kaynaklanıyor. Bugün Kâbe’de dilini anlamadığı, ülkesini tanımadığı milyonlarca insan, bir anda, kardeşliğinin tadını çıkarıyor da, İslam devletleri neden ayrılar?

Bugüne kadar, düşman, dışardan ve içerden, İslam ahlakına dayalı bir güç oluşmasına izin vermedi. Erdoğan, bu engeli büyük ölçüde aştı. Kalan en önemli problemimiz, dağınıklıktan kurtulmaktır. Onun için bu toplantıdan beklentimiz büyüktür. “Acele etmeyelim. Bir daha toplanalım” demeyelim. Birliğe karar verelim. “Tamam” diyenler başlamalı. Elbette komisyonlar da, toplantılar da devam edecek. İnşallah, yeni katılımlar da sürecektir.

Liderlerimiz ve heyetlerine, Allah’tan başarılar niyaz ediyoruz.

Hamd Allah’a!