Demokratik kavramlar

“Umarım ki, zamanın sonuna ve kıyamete kadar yaptıklarıma göz gezdirecek temiz yürekli insanlar, çabamdaki ciddiyet ve gayreti öğrendiklerinde, insaflı bir gözle bakıp beni hayır ve dua ile anarlar, inşallah!”

Mimar Sinan

Kelimeler ve kavramlar, toplumda insanları birbirine  yakınlaştırma, vahdet sağlamaya yardımcı olacak şekilde kullanılırlar. 

“Selamun aleyküm” diyerek, karşılıklı bir şekilde birbirlerini çok önemli bir dua ile karşılıyorlar. Sistemlerin uzun ömürlü olabilmesi için, bu sistem vasıtasıyla dostluk oluşturmaya daha fazla dikkat edilmiştir. 

Satıcı, pazar yerine gidiyorsa, gitmeye karar verdiği andan itibaren alıcıyla anlaşmayı düşünüyor. 

Alıcı da evinden çıkarken, satıcıyla anlaşmayı düşünmektedir. Konuşmacının muhatabı, tatile giden kimse değil, dinlemeye gelen dinleyicisidir. Konferans veren kimse, dinleyicisi için hazırlanmıştır. Konferansa gelen kimse de, konferansı dinlemeye hazırdır. 

Fakat bugün milletlerin hayatını birinci derecede etkileyen demokratik sistemde bu kavramlar terstir.

Devleti kuran millet bütünlüğüdür. Devleti kurmak, işleyen bir sistem haline getirmek için hayatını vermeye varan fedakarlıklar yapan milletler, ümmetler, kendilerini,  demokratik sistemin “İktidar-Muhalefet” diye çatışan, parça bölük bir hale getirme psikolojisi çıkmazı içinde buluyorlar. 

Birçok ülkede, “Muhalefet”, iktidar olmayan her muhalif partinin, iktidarın her sözünü, her hizmetini tenkit etmesi şeklinde tatbik edilmektedir. Ortada bir yanlış yokken, yanlış üzerine yanlış yaptıran muhalefet psikolojisi, yola, köprüye, baraja itiraz ederek; “Temel atma töreni” diye davet ettiği millete, “Temel  atmama töreni” yapmanın, gerçekte davet edilen milletten davetine inanıp gelenlere ve haber yapmak için gelen gazetecilere hakaret taşıyan bir yalan; memlekette temel atmamanın iş yapmamanın tanıtılması, toplumda konuşulması gereken bir erdem gibi zannedilse de, pişmanlık günü çok uzaklarda değildir. Yanlış muhalefet kötülüğe hizmettir.

Her partili aday, iktidar olup millete hizmeti vaad etmiştir. TBMM’ye gelmiş, bir anda iktidar-muhalefet olarak ayrılmışlardır. 

Bu ayrım psikolojisi temelden yanlıştır. 

Fakat bu yanlış sisteme, ayrımcı kavramlara dayanan, insan psikolojisinde, kavramlar yapısındaki telkin gücüyle inşa ettiği yanılgı basamaklarıyla muhalefete zarar vermektedir. Muhalif ve iktidar milletvekilleri, bu devlete siyasetle hizmet etmek için yola çıkmış insanlardır. Devlet adamı olma yolunda ilerlemekle sorumludur. Laf kavgası, insanı devlet adamı olmaktan uzaklaştırır. İnsanı devlet adamı yapan hizmet yarışıdır. Devlet millet için vardır. 

Milletin ve vatanın bütün imkanlarını, millete hizmet için kullanan bir yetkidir. 

Devlet ve millet çıkarlarını parti, iktidar ve muhalefet kavgasında kaybeden devlet adamı olmaktan uzaklaşır. Çünkü birden fazla hedefe koşan insan asıl hedefini kaybeder. Zira insani yüceliğin hedefi tektir. Bu hedef Haktır. İyiliktir. Güzelliktir. İnsanlığa fayda olan yolda ilerlemektir. Her iyilik bu yoldadır. İnsani yüceliğin hayatı, saadeti, selameti, birlik ve beraberlik ikliminde gelişip, meyvelerini verir. Kavga ve ayrılığın başı yanlış, sonu pişmanlıktır.