• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

21. asırda yönümüz

18 Nisan 2023
A


Hasan Aksay İletişim: ,

 

“Bugüne kadar sıfır ve birin karesini alarak kalkınmaya çalıştık. Artık ikinin karesiyle kalkınacağız.”

Başbakan Adnan Menderes   

İnsanlık tarihi hayatlar, olaylar ve bütün birikimleriyle duymak isteyenlere seslenerek, “Yönünü iyiliğe dönmeyen zarardadır!” diye lisan-ı hal ile adeta haykırıyor. İnsan için olduğu gibi, millet ve devletler için de maddi ve manevi önemli imkan ve zenginlikler vardır. Fakat gittiği yeri, bağ bahçe yapan da; yerin çeşmesini kurutan da insandır. Aradaki fark, biri iş yapar, diğeri işi başkasından bekler. “Veren el, alan elden üstündür”. Önemli olan veren el olabilmektir. Tenkit ederek başkalarından iş bekleyenin önü kıştır. Milletler layık olduğu idareye kavuşurlar. Şimdi belediyeler, yerel yönetimlerin gelişmesiyle önemli imkanlara kavuştu. Hâlâ yolunu dahi yapamayan belediyenin vebaline ortak olduğumuzu unutmadan, şikayetçi değil, sorun çözen olmalıyız. 

Demokrasi tarihimizde ilk defa bir parti başkanı, bir emirle 16 milletvekilini, ödünç olarak başka bir partiye gönderiyor; Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığında da, adayını çok yüksekten ve yakışıksız bir eda ile kürsüye çağırıyordu.

Şimdi bu parti başkanı Cumhurbaşkanı adaylarından biri. Onu üstün (!) bir olayıyla daha hatırlamakta yarar vardır. Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Çin’de temaslarda bulunuyordu. Bu parti başkanı da, ülke dışında da muhalefetsiz bırakmamak için olsa gerek, Çin Sosyalist grupta var mı, yok mu diye bakmaya bile gerek görmeden, vakit geçirmeden Çin’e geldi. Çin’e gelişi televizyonda yayınlanıyordu: İner inmez karşılayan yetkililere hitaben  “Arkadaşlarımızla Afrika’da yapılan, Sosyalist Partiler Grup Toplantısından geliyoruz. Biz bu toplantılarda her zaman Çin’i destekliyoruz” dedi. Çinli yetkili cevap verme ihtiyacı duydu ve “Biz Sosyalist Grupta yokuz. Bizi nasıl destekliyorsunuz?”… Ama Kılıçdaroğlu yürüdü ve karşılayıcıyla muhatap olmaktan kurtuldu. Kılıçdaroğlu’nun sözü yarım kalmıştı. Çinlinin sorusu, tamamen cevapsız kaldı. 

İnsani yüceliğin, fani dünya imtihanı elbette hiçbir imtihana benzemez. Her imtihanın asıl maksadı, “Vaadinin, sözünün gereğini yapabilen, hizmet üretebilen kimseleri seçmek, maddi ve manevi ödülünü, belgesini vermektir”. Başarısızlara, bir başarısızlık belgesi verildiği görülmemiştir. Yani, bir imtihan varsa, o imtihanın aradığı değerler, iyilikler var demektir. Allah’ın yüce değerler, sorumluluklar, dostluk ve kardeşlikle yarattığı insanın bu dünya imtihanı, ilk insandan son insana kadar tek İlahi Din olan İslam ile ödüllendirmiştir. Ata sözümüz: “Deli, kuyuya bir taş yuvarlar. Yüz akıllı çalışır çıkaramaz.” Osmanlı’nın Mecelle Kanunu da, “Def-i mazarrat, celbi menfaatten yeğdir” diyor. Seçimde, “Dikkat!i” öne aldık.

Büyük felaket ilk Cihan harbinin hedefi Türkiye idi. İstiklal savaşından sonra Tek Parti iktidarları çeyrek asır yönetti.1947- 48’de Maraş Orta Okulunu bitirdiğimde, Maraş’ta lise yoktu. Ankara’da Devletin Atatürk ve Gazi Lisesi vardı. Ben Gazi Lisesi’nde okudum. Devlet, çeyrek asırda, Başkentinde üçüncü lisesini açamamıştı. Vatandaşın, cenazesine Sümerbank Mağazasından ucuz kefen bezi alabilmek için, muhtardan “cenazesi olduğuna dair vesika” alması gerekiyordu.

Menderes okul, yol, baraj, köprülerle başladı. Seyhan üzerindeki Barajı, halka açık bir şirket olarak yapmıştı. CHP’nin “Bu toprak barajı, köstebekler delecek Adana sele gidecek” propagandası köylere kadar inince ne halk yararlanabildi, ne de yeni hamleler için devlet yararlanabildi. MSP döneminde, Erbakan 230 tane fabrika projesi hazırlattı. “Koalisyonlarla bunların bitirilmesine imkan yok. Fabrikaların duvarları halkın göreceği kadar yükselirse, halk takip eder, ülke kazanır” diye düşünüldü. Öyle de oldu. İlk olarak maddi kalkınmanın sembolü olan Tümosan’ın Konya’daki temel atmasına Erbakan’la beraber gittik. İkinci yıl, manevi kalkınmanın sembolü Kur’an Kursu temeli için Ankara’da bir köye giderken virajda araba takla attı. İkimizde bir şeyimiz yok zannettik ama o takla atmanın fiziki bedeli Necmeddin Bey’e ağır oldu. Üçüncü hizmet lideri Turgut Özal oldu.

Erdoğan, siyasete gençlik günlerinden ve temelden başladı. Gayretle çalıştı ve Allah yardım etti. Mavi Vatanı, vatan yapma safhasına kadar geldi. İnşallah hedefe ulaşılır. En büyük başarısı, darbeleri önlemek imkan ve fırsatları oldu. Darbeler felaket doğuran en tehlikeli bir hastalıktır. En cılız bir darbe, bir ülkenin elli - yüz yılını harap ediyor. Devleti kuran ana kitleyi yaralayıp parçalıyor. Fetöcü darbe girişimi başarsaydı birçok mazlum ülke de felakete uğrayacaktı. 15 Temmuz darbesine karşı başarıda payı olan şehit ve gaziler başta olmak, meydanlarda, hava alanında toplanan, köprü başlarını tutan herkese şükran borcumuz vardır. 

İnsanlık ne demektir? Millet ne demektir? Vatan ne demektir? Tarih ne demektir? Herkes bu gerçekleri, maddi boyutlarıyla da görerek bir kere daha anlıyor. Vahdet içinde millet demek, “İnsan emeği millet ve ümmet olarak bilgi ve ehliyetle neye dokunursa”, o İHA olur, altın olur. Bir vatan ne kadar iyi niyetle, bütün insanlık için hayırlı olmak dileğiyle vatanını alın teri ve bilgiyle, imkanla yoğurursa, o kadar boraks, o kadar ürün üretir. Şimdi Türkiye, “Mavi Vatan” açılımı ile denizdeki imkanlarını da imar ederek, doğal gazından limanlarına, balıkçılığına kadar önem vererek insanlığa hizmet ve fırsatlar doğuracaktır.

Milletimiz bu 20 yıl istikrarla kalkınmanın nimetine nankör değildir. Kılıçdaroğlu, IMF’den borç alıp harcamaya niyet ediyor. “Borç alan emir alır”. Bu bütün kazanımları sele vermek demektir. Milletimiz Allah’ın lütfuyla, ilk turda “Erdoğan” diyecektir. “Ağaç dalıyla gürler”. “Milletler layık olduğu idareye kavuşur”. TBMM’de de bütünlük sağlanmalı, Millet iradesi dağılarak, küçülerek kaybolmamalıdır. 26 Parti seçime giriyor. Bir kalabalık gürültüsünde söz anlaşılmaz. Gürültünün faydası yoktur.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

bilgisayar biliyor musun?

hasan aksay gelmişsin 90 yaşına, 21. yüzyıla sen mi yol göstereceksin bize? çok zeki çocuklar var merak etme, bakma z kuşağı falan dediklerine hepsi eşşek değil..

kararlı duruş gerek

Milli Selamet Partisi ve rahmetli Erbakan'ın "Milli görüş-Milli duruş" davasından hiç sapmadan yürüyen; Hasan Aksay, Recai Kutan ve rahmetli Oğuzhan Asiltürk, takdire layık şahsiyetlerdir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23