• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halil Kışlacık
Halil Kışlacık
TÜM YAZILARI

Yine rahmet istedi...

29 Ekim 2023
A


Halil Kışlacık İletişim: [email protected]

Çok insan kaybettim. 

Sadece ölüm değil, kaybettiklerimin çoğu hâlâ toprağın üstündedir.

Ama çok azını özlerim.

Rahmetli Hasan Karakaya ağabeyi çok özlüyorum mesela...

“Senden iyi gazeteci olacak olmasına da... Ben görebilecek miyim, orası şüpheli” derdi bana.

Bir haberle ilgili danışmak için haberin çıktısını götürünce, sırf sorduğum kısmı anlatıp geçmezdi. Göreyim diye, satır satır işlemeyi huy edeyim diye oturur, çıt çıkarmadan, haberi olduğu gibi baştan, dört başı mamur şekilde kağıdın üzerinde toparlar, öyle geri verirdi.

Bu köşede ilk yazım, onun vefatından 4 ay sonra yayınlandı.

Önce çok kızardı, eminim.

Büyük ihtimalle “Bu işi çoluk çocuğa mı bıraktınız” diye söylenirdi hatta...

Ama sonra, her zamanki gibi, her ne yapıyorsam onu iyi yapmam için uğraşırdı.

Hem kısa pantolonlu halini bildiği, az da olsa tedrisinden geçmiş bir çocuğun köşe yazdığını görünce gururlanırdı muhakkak...

Hatta nadir bir iki sağlam yazım için şeddeli birer “Afferin ulan!” alacağımdan bile eminim...

Vefatından sonra bir yıla yakın, sürekli rüyama girdi. O kadar ki, “Acaba benden bir şey istemişti de yapmadım mı, rahmetli vasiyet mi addetti” diye çok düşündüğüm oldu.

Bulamadım.

Hâlâ muhakkak ara sıra uğrar...

Bazen öyle yokluğunu hissetiriyor ki..

Mesela vefatından 7 ay sonraki darbe girişiminde...

“Ahh” dedim, “Şimdi olsaydı da anlayacakları dilden yazsaydı.”

Sonra, FETÖ’nün MİT tırlarına ilişkin kumpasında görüntüleri dağıttığı iddiasıyla Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezasına çaptırılmasını protesto etmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş sırasında “Tam onun havaları, ne geçerdi dalgasını, nasıl yerin dibine (başka bir yer de demiş olabilirim, geçmiş zaman) sokardı” diye çok hayıflandım...

Bir tek onlar mı?..

Eren Bülbül’ün vefatında...

Karlov suikastında...

Brunson davasında...

S400’ler meselesinde...

AK Partili belediye başkanlarının istifasında...

Hacire Ana HDP’nin önüne ilk gittiğinde...

28 Şubat davası sonuçlandığında...

Başkanlık sistemine geçildiğinde...

AK Parti İstanbul ve Ankara’yı kaybettiğinde...

Salgında...

Ayasofya’nın açılışında...

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığında...

Taksim Camii açıldığında...

Altılı masa kurulduğunda...

Rusya Ukrayna’ya girdiğinde...

İsveç’e NATO resti çekildiğinde...

Kılıçdaroğlu’nun her yalanında...

Yavaş’ın her pişkinliğinde...

Soyer’in her yanaşmacılığında...

İmamoğlu’nun her tatilinde, her afet zamanı kaybolmasında, elçiyle yediği yemekte, her mağduru oynamasında, Akşener’i her parmağında oynatmasında...

Depremde...

Son seçimde...

Çok aradım, çok...

“Acaba ne yazardı” diye çok kurdum, çok kafa patlattım.

Hiçbir kelamım onun yazdıklarının tadını vermedi.

Şimdi yine arıyorum.

Çünkü İsrail’in barbarlığına, ben gereken cevabı hakkıyla veremiyorum.

Şu hayvanlığın binde birini yapmamış Rusya’ya insanlık öğretmeye kalkan dünyanın İsrail’e karşı takındığı ikiyüzlü tavrı gerektiği üslupla yazamıyorum.

Dilimin ucuna gelen her şey kaba küfür...

İşe yarayacağını bilsem hakaretin alasını ederim ama karşımızdakilere işlemez ki, girdiğim günahla kalırım...

Hasan ağabey gibi, ayarını vererek yazmayı öğrenemedim...

Daha zamanım vardı.

Öğreneceğim çok şey vardı.

Çok erken gitti.

Ruhuna Fatiha!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Süleyman Sırrı Dinçer

Allah CC rahmet buyursun. Mekanı cennet olsun.

Serdengeçti

Allah rahmet eylesin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23