Paniğe gerek yok Sayın Özcan, sizin yaşama hakkınız baki...
Yusuf Ziya Özcan, geçtiğimiz günlerde “Sadece KHK’lılara yaptığınız zulümler ve aldığınız veballer sizi daima takip edecek ve bu alemde hak ettiğiniz cezayı göreceksiniz. AK Parti-MHP iktidarı size bundan böyle yaşama hakkı yok! Hesap verme zamanınız yaklaşıyor” diyerek açık bir tehdit savunmuştu.
Eh, nihayetinde AK Parti’de siyaset yaptığı dönemde “Bir gün bu davaya ihanet edersem yüzüme tükürün” diyen Ahmet Davutoğlu’yla Gelecek Partisi’nin kuruculuğunu yapmış adamdır, “dik duruş” falan zaten beklemiyorduk, sildi bu yazdığını.
İki hafta sonra bunu neden tekrar hatırlatmam boşuna değil.
Geçtiğimiz hafta yine ortaya çıktı Özcan ve şöyle dedi: “YÖK Başkanı olduğumda iki şeyi merak etmiştim. Birisi 1998 yılında alınan katsayı kararının mimarı eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün kat sayıyla ilgili bir araştırma yapıp yapmadığını merak ediyordum. Arşivde araştırmalar yaptım. Hiçbir şey çıkmadı. Diğeri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasıydı. Marmara Üniversitesi’ndeki arkadaşlara sordum. ‘Hocam tek bir tane kayıt yok’ dediler. İki konuda da ilerleme sağlayamadık. Bunları resmi olarak sormadık çünkü o dönemde mümkün mü bunu sormak.”
Yani, ne diyorsunuz Sayın Özcan?
Erdoğan’ın diploması var mı, yok mu, ne sonuca ulaştınız?
“Resmi bir araştırma yapamadım” diyorsunuz, yani sizinki “duyuma dayalı” bir sonuç, değil mi?
Hayır, 2009’da kaldırılan katsayı uygulaması için, 2011’de biten YÖK Başkanlığınız döneminde bir araştırma yapmaya nasıl korktuğunuz sormayacağım, o kadar mantık yürütmenizi beklemiyorum sizden.
İddianızla ilgili net bir şey söylemenizi bekliyorum; “Erdoğan’ın diploması kesinlikle yok” diyebiliyor musunuz?
Marmara Üniversitesi’nin açıkladığı kayıtlar da, İletişim Başkanlığı’nın dün yayınladığı belgeler de sizi yalanlıyor ama ben yine de merak ediyorum, siz ne diyorsunuz?
Bunun üzerine düşmek zorundayım çünkü yarın insanlara yaşam hakkı tanımayacağını deklare eden bir siyasetçinin karar alma süreçlerinde “hakikat”e ne kadar bağlı kalacağını toplum bilmek zorunda.
“Arkadaşlara sordum” diyerek mi alacaksınız insanların yaşam haklarını elinden, yoksa “Yaptığımız araştırmalar sonucu ulaştığımız gerçek” diyerek mi?
•
Anayasa değişikliği ile “yürütmenin başı” olarak yeni kurulan Cumhurbaşkanlığı makamın, eski anayasa ile birlikte ortadan kaldırılan temsili Cumhurbaşkanlığı makamı ile aynı olduğunu iddia edip, “Zaten iki kere aday oldu, Erdoğan bir daha aday olamaz” dediniz. Korkunuzu bastıramamış olacaksınız ki, açtığınız onlarca davada el aleme rezil olduğunuz halde yine “diploma” yalanına sarılmışsınız.
Sarılın, önemli değil, fakat bu kadar korkmanıza gerek yok Sayın Özcan.
Panik yapmayın...
Sakin olun...
Bu ülkede kimse size, hele de sizin YÖK başkanlığınız döneminde soru çalan, yüz binlerce insanın memuriyet hakkını yiyen, en son darbeye kalkıp, 251 insanı şehit eden FETÖ’cülere sahip çıkmak için ortaya düşmeniz gibi basit sebeplerle “Yaşama hakkınız yok” demeyecek.
Yok, yanlış söyledim...
Erdoğan kazanırsa demeyecek.
Ama siz, daha geçtiğimiz ay Eskişehir’deki okulunda başörtülü öğrenciye “Bu okulda sadece temizlikçilerle bulaşıkçılar başörtülü, onlar da ortalıkta görünüp imajımızı bozmaz” denilerek kayıt yaptırılmayan Yılmaz Büyükerşen gibi CHP’lilere dikkat edin.
Hani sizin “çizgi”yle pek işiniz olmadı ama...
Kimin “özgürlük”te, kimin “tahakküm”de çizgisini bozmayacağına, en azından YÖK Başkanlığı yaptığınız dönem şahit olmuşsunuzdur...