Kriz çıkarırmış...
Ahmet Davutoğu’nun, masayı, partisine grup kuracak kadar milletvekili çıkaracak bir aday sistemiyle seçime girmeye ikna etmesi, “kendisine bugüne kadar haksızlık edildiği, aslında iddia ettiği gibi büyük bir siyasi deha olduğu” anlamına gelir.
Yüzde 1 oyla, partisine 20 vekil ve kendisine de cumhurbaşkanı yardımcılığı makamı; az şey mi?
Alır, alamaz, bilemem...
Bildiğim; biz “Kendilerini bakanlık, başbakanlık koltuğuna oturtan Erdoğan’ı satan adamlar, masada birbirini haydi haydi satar” derken, Davutoğlu’nun nasıl satılacağını bayağı erken bir vakitte kavramış olduğu...
Yoksa siyaset bilimi profesörü adamın, durduk yere mi çıkıp “Biz Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini ‘imzalı protokollü’ kısıtlayacağız ki Yüce Divan’lık olalım” diye saçmaladığını ya da “Böyle olmazsa kaos olur, kriz çıkar” dediğini zannediyorsunuz?
Hem masanın adayı olma seçeneğinin hiçbir zaman gündeme gelmeyeceğini, hem muhalefetin cumhurbaşkanlığını kazanma ihtimalinin her geçen gün zayıfladığını, hem de o zayıf ihtimal gerçekleşse bile Kılıçdaroğlu ile Akşener’in o saat masadan kalkıp “Biz doyduk, Allah artırsın” diyeceğini adı gibi biliyor.
Seçim ister kazanılsın, ister kaybedilsin; masanın küçükleri için sonuç değişmiyor.
Bu yüzden de bütün planlarını, Meclis’te grup kurup, belki bu sayede“siyaset sahnesinden silinip gitmeme”ye endeksliyor...
Anlamadığım, elini neden bu kadar açık ettiği...
Diyor ya, “Anlaşamazsak kriz çıkar” diye...
Nasıl çıkacak o kriz?
Diyelim ki kendisi çıkaracak...
Bunun için, partisinin en az 20, Meclis’te muhalefete düşmüş bulunan Cumhur İttifakı’nın da hali hazırda 340 vekilinin bulunması gerekiyor ki, erken seçim kararı alabilecek bir çoğunluktan bahsedebilsin. Yoksa adama “Git şu kenarda çıkar krizini, ayak altında dolanma” derler...
Yani, masayı krizle tehdit edebilmesi için, erken seçim kararı alma aritmetiğinde denge değiştirebilecek sayıda vekile ihtiyacı olduğu kesin.
Meclis çoğunluğunun 6’lı masada olduğu her senaryoda, en az 61 vekile ihtiyaç duyuyor...
Bunu kendisine verecek olan da, masa.
Yani Davutoğlu şu an “Bana bir silah verin ki, sizi onunla tehdit edeyim” diyor.
Keşke çıkıp, “Beni de bu masaya oturtmanızı size emredenler, eğer beni satarsanız, size bunun hesabını sorar” dese de, ciddiye alsak...