• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ertuğrul Akar
Ertuğrul Akar
TÜM YAZILARI

Yaşayan mı ölen mi daha çok konuşur

24 Mayıs 2024
A


Ertuğrul Akar İletişim:

Kısa süre önce İran Cumhurbaşkanı İbrahim REİSİ bir helikopter kazasında öldü veya öldürüldü.

Türkiye ve tüm dünyada bu kazanın bir suikast olup olmadığı merak ediliyor . Kimi ülkeler bu konunun kapatılmasını başta Türkiye olmak üzere kimi ülkeler de ortaya çıkarılmasını istiyor ve dahi bunun için çalışıyor.

 Bu suikast yöntemleri ile devlet ve toplumlar dizayn ediliyor ,siyasi sosyal ve ekonomik ayarlamalar yapılıyor.

Tarihin bütünü dikkate alındığında bu yöntemin en kullanışlı ve etkisi en büyük yöntem olduğu görülecektir.

Çok uzağa gitmeye gerek yok Birinci Cihan Harbi nasıl başladı veya başlatıldı, Avusturya-Macaristan tahtının veliahdı Arşidük Franz Ferdinand'ın 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından devletin başkenti Saraybosna'da öldürülmesi, savaşı tetikleyen olay olmuştur.

Keza takip eden dönemlerde,

Mahatma Gandhi      : Hindistan lideri, 1948 yılında suikast ile öldürüldü.

Martin Luther King Jr.: Amerikalı sivil haklar lideri, 1968 yılında suikast sonucu yaşamını yitirdi.

 İzak Rabin                 : İsrail Başbakanı 1995 yılında suikaste uğradı.

 Benazir Bhutto         : Pakistan Başbakanı 2007 yılında suikast ile öldürüldü.

John F.Kennedy         : Eski ABD başkanı

Hasan Ali Mansur      :İran başbakanı (1965)

Enver Sedat                :Mısır devlet başkanı (1981)……

Daha yüzlerce isim yüzlerce devlet başkanı sayabiliriz. Bunlar öldürülenler daha suikaste uğrayıp öldürülemeyen veya öldürülmeyen sadece mesaj verilen yüzlercesi var.

Tabi bu isimler siyasi ve devlet yöneticisi isimlerdir. Yani bu isimlerin öldürülmesi ilgili devlet ’in politikalarının kontrolünü kendi çıkarları için elinde tutmaya çalışanların istediği ölümlerdir .

Bir de toplumu dizayn etmek için gerçekleştirilen ölümler vardır . Bu suikastlar ise en beklenmedik zamanda en beklenmedik  ve en dikkat çekecek olan isime yapılır .

Yapılan saldırı tek başına anlam ifade etmez önemli olan bu eylemlerin yapıldığı kişi,yer,zaman ve konjonktür bileşenleri ile mesaj verebilmek ve dahi verilen mesajın anlaşılabilir ölçüde olmasıdır.

Türkiye’de bu cinayetler ve suikastlar yoluyla dizayn edilmeye çalışılan ülkelerin başında geliyor.

Çetin Emeç  7 Mart 1990 da  Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni ve başyazarıyken  evinin önünde vurularak öldürüldü. Dava sonuçsuz kaldı.

Gün Sazak  27 Mayıs 1980 de  Türkiye Gümrük ve Tütün Bakanıydı ve  Bagajı teslim ederken arabasının önünde öldürüldü. Radikal solcu militan grup Dev Sol saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Uğur Mumcu  24 Ocak 1993 yılında  Cumhuriyet gazetesi köşe yazarıydı. Ankara'da evinin önünde arabasına yerleştirilen bombayla öldürüldü.

Ahmet Taner Kışlalı 21 Ekim 1999 yılında (Akademisyen, yazar. siyasetçi, eski Kültür Bakanı ve Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı.) Ankara'da arabasının ön camına yerleştirilen bombayla öldürüldü.

Gaffar Okkan24 Ocak 2001 de  Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü binasından çıktıktan sonra Diyarbakır  şoförü ve beraberindeki dört polis kurşunlanarak öldürüldü. Hizbullah  olarak bilinen radikal İslamcı gruptan şüphelenildi.

Hrant Dink19 Ocak 2007 de (Ermeni-Türk gazeteci ) ve haftalık Ermenice ve Türkçe yayın yapan Agos gazetesinin genel yayın yönetmeniyken yazdığı bir yazı sonucunda İstanbul'da gazetesinin bürosunun önünde vurularak öldürüldü.

Andrey Karlov19 Aralık 2016 da (Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrei Karlov),  bir polis memuru olan    Mevlüt Mert Altıntaş tarafından Ankara’da  bir sanat sergisinde suikasta kurban gitti.

Ve en son Sinan ATEŞ  cinayeti….

Bu cinayetler bilinen veya hatırlananlar daha niceleri kimsenin haberi olmadan ya susturulmak için yada mesaj vermek için katledildi…

Dikkat ederseniz her meslek grubundan her inançtan her ideolojiden isim var ve bu isimler toplumun sinir uçlarına yakın ve en tehlikeli dinamikleri çok rahat tetikleyecek isimler.

 Zaten öldürülmelerindeki amaç bu fay hatlarını tetikleyerek toplumu dizayn etmek …

Bu cinayetleri birileri planlıyor birileri tasarlıyor birileri de hayata geçiriyor.

Tarihi şekillendiren ve yön veren en önemli kırılma anları hep ölümler olmuştur.

Yaşayanlar bağımsızlık için, kuvvet için çalışır bir yol çizer , kendini kudretli görenler buna ölüler ile cevap verirler.

Türkiye’de  de başta ‘’Kürt meselesi’’ olmak üzere bir çok toplumsal ve jeopolitik stratejilere karşı hamleler hep cinayetler ile karşılık bulmuştur.

Bu değişmeyen bir yazgıdır. Bunun önüne geçmenin imkanı var mıdır bilinmez ama mücadele etmek için tarihi ve milli şuur ile olayları ve coğrafyayı okumak gerekiyor .

Eğer İsrail’in esas amacının ANADOLU olduğunu bilebiliyor ve dahi dillendirebiliyorsanız siz kendi kaderinizi cinayetlere değil  damarlarınızdaki asil Kan’a  ve milli şuura göre belirlersiniz.

Kimse unutmasın ki Türkler İslam gözüyle ve medeniyet bilinciyle dünyayı okudukça, İslam’ı dünyaya değil dünyayı İslam’a göre yaşadıkça asla yenilmeyecektir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa Inal

Guzel bir analiz olmuş...Tebrikler...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23