• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Asım Yenihaber
Asım Yenihaber
TÜM YAZILARI

Cennet garantili işlerde bir numara!

25 Mayıs 2014
A


Asım Yenihaber İletişim:

Yeni Akit ve Habervaktim, Ankara’nın merkezinde alenileşen fuhuşa karşı habire haber yapıyor. Başka kimsenin de ilgilendiği yok böyle şeylerle. Baktım haberlerdeki vurgu, zinanın suç sayılmaması üzerine. Acaba sırf bu yüzden mi Ankara’nın merkezî semtlerinde aleni fuhuş pazarlıkları yapılıyor? En işlek caddelere kartvizit büyüklüğünde, üzerinde isim ve telefon bulunan müstehcen resimler saçılıyor. Bazılarında “masaj” yazan bu kartlar temizlemekle bitecek gibi değil. Birileri peş peşe atıp duruyor demek ki…

Tamam, ahlakî çöküş her yerde hissediliyor. Bu devirde prim yapan başka şeyler. Dürüstlük, fazilet revaçdan düştü. 

Madden gelişiyoruz, refahımız artıyor, fakat manen çöküyoruz… At izi it izine karıştı. Ne doğru ne yanlış, bilinmez oldu. Hatta, iyiler kötü, kötüler iyi haline geldi. Müthiş bir değer buhranı içindeyiz. 

Ankara’daki duruma bakarak, “bu kadarı da fazla” dememek mümkün değil. Emin olun, Ankara’nın bu manzaraları ne İstanbul’da var, ne İzmir’de. 

Sebep zinanın suç olmaktan çıkarılması mı gerçekten?

Ankaralı bir dostum buna itiraz etti…

Ona göre, Melih Gökçek cenneti garantiledi(!)… Ankara’nın köhne genelevini ne yaptı yaptı yıktı… Böylece garanti belgesini aldı. Fakat, buralarda icra-yı sanat edenler şehrin merkezinde işlerini devam ettiriyorlar. 

Tamam bir kötülük yuvasını dağıttınız. Ne oldu peki? Fuhşu bütün şehre yaydınız. Çözüm bu mudur?

Ankara’nın değişmez başkanı gerçek bir çözüme talip olsa idi, böyle mi yapmalıydı?

Ankara’da bilhassa Ulus’un ve Kızılay’ın manzarasına bakarak “kesinlikle hayır” diyoruz. Buralarda meslek icra edenlere yeni istihdam sahaları bulmalı idi. Onları ikna etmeli, razı etmeliydi. Bu durumda, o rezil hayattan kurtulmaya razı olurlar ve mesele halledilebilirdi. 

Bu şuna benziyor: “Madende göçük oldu, kapatalım.” Bu gerçek çözüm değil. Her şey bir yana, işçinin geçim endişesini giderecek çözüm lâzım. 

Ankara başkanının kitabında yok böyle bir şey. 

O zaman o vatandaşlar ne yapacak?

Bildiği işi yapmaya devam edecek. Bunu da şehrin en kalabalık yerlerinde yuvalanarak yapacak, nitekim yapıyor. Melih Gökçek’in buradan bakıldığında, vücudun çok küçük bir bölgesindeki mikrobu bütün gövdeye yaydığını söylemek durumundayız.  

Ankara’nın başkanı elbette bir çok işlemiyle cennetlik… Kimbilir kaç kere!

Bir sürü caminin yapılmasında rolü var. 

“Parası var” demiyorum. Muhtemelen benim kadar bile camiler için cebinden para çıkmıyordur. Devletin/belediyenin imkânları böyle işler için seferber ediliyor. İhale alanlara bazı şeyler yıkılıyor. Adam daha büyük kazanç için, böyle zorunlu hayırseverlik moduna giriyor. İçinden sövüp saysa da, gerekeni yapıyor. 

Değil başkan, yedi sülalesinin adına camiler Ankara’da yükseliyor…

Anlayacağınız, Gökçekler ailece cennetlikler. 

Ayrıca daha neler yapmıyorlar cennet uğruna ki?

Mesela türbeleri, camileri onarıyorlar. Her yere adlarını yazdırıyorlar… Tabii yine aynı usulle, beytülmalden.

Hacı Bayram Veli Türbesi’nin kapısına bir akşam vakti gidip bakın. Orada hanımefendinin isim ve soy isminin baş harflerini görebilirsiniz!

Hani Hz. Ebubekir’e atfedilen bir söz vardır. Allah’tan niyazda bulunmuş. “Cehennemde vücudum öyle büyüsün ki, ehli imana yer kalmasın.” 

Ankara’nın başkanı tersini yapıyor. Cennette o kadar çok parsel edindi ki, bir çoğumuza yer bulunmayacak!

Bu dünyada tıkırı yerinde, öbür tarafı da garantiye aldı. Artık ona güç yetmez!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23