Türkiye ölmüş, ağlayanı yok!

PKK borazancısı Merdan Yanardağ’ın, dün duruşması vardı..

PKK borazancısına destek için duruşma salonuna gelenlere şöyle bir baktım..

“Türkiye ölmüş, ağlayanı yok” dedim..

Sonrasında duruşma ile ilgili haberleri okudum..

Aynı tespitimi tekrarladım..

Merdan Yanardağ’ın savunmasını okudum, bir defa daha, aynı tespitimi tekrarladım..

Beni bu tespite iten kimlerdi?

CHP’den siyaset yapan, emekli savcı Ruşen Gültekin..

Ekranlara çıkıp, hak, hukuktan bahseden bu adam..

Merdan Yanardağ ile ilgili dosyanın “D”sinden haberi yok..

Emekli savcı sıfatını kullanarak, “Yargılanan Merdan Yanardağ, ilgili kaset için montaj dedi” girişinden sonra, “O (Merdan Yanardağ) bu ülkenin geleceğini savunuyor. Kendisini savunmuyor.. Adalete engel olanları tarih bir anda silip götürür..” diyerek yorumunu tamamlıyor..

Ben de, hala emekli maaşı alıp, evine ekmek götüren bu adama soruyorum:

“Kaset montaj ise.. Montaj olmayan kaseti buyur göster..”

Bitmiyor sorum..

“Sen bu ülkede cumhuriyet savcılığı yaptın öyle mi Ruşen. Onlarca savcının, hakimin kanına giren PKK’nın başındaki Abdullah Öcalan için, Merdan Yanardağ ‘siyasi tutuklu’ diyor. Ve sen de o adamın haksız yere cezaevine konulduğunu söylüyorsun, öyle mi? Azıcık ahlakın var ise, ‘50 bin kişinin katili olan bir adamın nasıl ‘siyasi tutuklu’ olduğunu bize anlat Ruşen! Anlatmazsan, anlatamazsan, siyasi tutuklu olarak gösterdiğiniz Apo’nun katlettirdiği hakimlerin, savcıların, polislerin, askerlerin aileleri, sana haklarını helal eder mi Ruşen?”

Ruşen Gültekin birincisi..

Salim Şen de ikincisi..

Üstelik Salim Şen, askeri savcılıktan emekli..

Aman Allah’ım..

Bu ülkede kimler savcılık yapmış.

Ülke kimlere emanet edilmiş..

Binlerce askerin katiline, “siyasi tutuklu” deniyor..

“Çoktan serbest kalmalı idi” deniliyor..

Askeriyeden emekli olmuş bir savcı, terör örgütü başına o güzellemeyi yapan adama desteğe gidiyor..

Türkiye bitmiş.. Türkiye ölmüş.. Ağlayan yok..

Merdan Yanardağ’a destek için, Sezgin Tanrıkulu’nu da adliyede gördüm.. Şaşırdım mı?

Niye şaşırayım..

Adam daha iki hafta önce, TSK’ya, “helikopterden köylüleri atıp, öldürdü” iftirasını atmamış mıydı?

Şimdi PKK’nın başı için, “Siyasi tutuklu” diyene destek çıkması, hiç de garip değil.

Ama, Tanrıkulu’nun suçlama yaptığı dönemde, kendisi de bir subay olan Salim Şen’in, gidip TSK’yi katliamcı gibi gösteren Sezgin Tanrıkulu ile omuz omuza verip, Yanardağ’a sahip çıkması şaşırtıcı..

CHP’de genel başkanlığa adaylığını koyan Özgür Özel de orda..

Demek ki, onlar da “teröristbaşı Apo’nun siyasi mahkum olduğunu, aslında terörist olmadığını, kimseyi öldürmediğini, öldürtmediğini, haksız yere cezaevinde olduğunu” savunuyorlar..

CHP İstanbul eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu orda, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka orda, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal orda..

CHP İstanbul İl Başkan adayı Cemal Canpolat da orda ve o da, “Apo siyasi mahkumdur. Kimseyi öldürtmemiştir. Haksız yere cezaevinde tutulmaktadır” anlamına gelen, “siyasi mahkum” ifadesini düşünce özgürlüğü olarak yorumlayıp, Yanardağ’a verilen cezaya karşı çıkıyor..

Ve sahneye, Balyoz davasında kahraman(!) generallerimizin avukatlığını yapan Celal Ülgen çıkıyor.

Yok yok, o duruşmaya gelememiş..

“Yaşlılık sebebi ile, deniz kenarındayım” diyerek, PKK’nın başı için “Rehin alındı” diyen Merdan Yanardağ’ın sahibi olduğu televizyona bağlanıp, şunu söylüyor:

“Ortada suç yok. Buna rağmen Merdan Yanardağ tutuklu.. Niye duruşması, büyük bir salonda yapılmıyor? Yutdışından gelen gözlemciler var.. Geniş katılım var.. Salon gelenleri almıyor.. Çünkü utanıyorlar..”

Ben de bu adama soruyorum..

Balyoz davasında, Ergenekon davasında, tam da Sezgin Tanrıkulu’nun iddia ettiği, nice sivil katliamları ile ilgili subaylara suçlamalarda, “bunlar iftira” diyordun..

Şimdi nasıl oldu da, TSK’ya yöneltilen isnatların iftira olduğunu söylediğin halde, benzer suçlamayı geçtiğimiz hafta tekrarlayan Sezgin Tanrıkulu ile, şimdi aynı safta yer alabiliyorsunuz?..

Türkiye ölmüş, ağlayanı yok..

TSK’nın generallerinin avukatı, şimdi, TSK’ya bombalarla saldıranları “siyasi mahkum” görenlerin avukatlığını yapıyorlar..

Hayret, ki ne hayret..

Ve Merdan Yanardağ, savunmasını yapıyor:

“Şöyle bir tezgah kurulmuş sosyal medyada, bir trol ordusu var, onları millet sanan bir Savcılık var. Dün Ayşenur Aslan’ın başına gelen de budur. Bir kampanya başlıyor, kim oldukları belli değil. Büyük bölümü sahte, dava açmaya çalışıyoruz isim çıkmıyor.”

Yalancı adama bak..

Dava açıyormuş, ismi bulamıyormuş.

Adım Ali İhsan Karahasanoğlu..

Baba adım Ahmet. Anne adım Hatice..

Utanmıyorsan, aç davanı.. Bu ülkede 50 bin insanın katiline, utanmadan, sıkılmadan, şehidlerin kemiklerini sızlatarak, nasıl “Siyasi mahkum” diyebiliyorsun, anlat..

Teröristbaşına “siyasi mahkum” demedi isen, “Kaset montaj” yuvarlamaları yapma..

“Ben siyasi mahkum demedim” de, dediğini yüzüne yapıştırayım..

TELE1’de 3 bin program yapmış. 62 saniyelik bir bölüm kesilmişmiş..

Bak Merdan, vıdı vıdı yapacağına..

Çık, “62 saniyelik videonun önünde bu var, arkasında bu var, içinde bu var.. Şurası kesilmiş, burası biçilmiş. Sonuçta Ben Apo’ya siyasi mahkum demedim. O bir teröristtir” de..

Söyle de, biz de senin haksızlığa uğradığını söyleyelim..

Bir de utanmadan, “Tecridi ben demedim, o dedi, şu dedi, bu dedi” mavalları okuyor..

Sorum net: Hangi tanıma bakarsan bak..

“Siyasi mahkum” demek, siyasi iktidara karşı olduğu için, siyasi iktidarı eleştirdiği için cezaevine konulan kişi demektir..

Apo, siyasi iktidarı eleştirdiği için mi cezaevine konuldu, yalancı adam..

Apo cezaevine konulduğunda, AK Parti iktidarda bile değildi. Parti kurulmuş bile değildi..

Tekrar altını çizerek söylüyorum, Apo bir teröristtir..

Eli kanlı bir katildir..

Ona “siyasi mahkum” diyenler, teröre destek vermişlerdir..

Apo için siyasi mahkum diyen adama destek veren, emekli askeri savcı olsun, avukat olsun, siyasetçi olsun..

Hepsi, teröre yandaşlık yapmış olur!

Nokta..