• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Trollerin temsilcisi Altaylı’ya laiklik dersi!

12 Ekim 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Pazar günkü “Evet laikliği değiştirmek istiyoruz, var mı diyeceğiniz” başlıklı yazım, trollerin hedef tahtasına konuldu.

Yazımı okumadan, saldırıya başladılar..

Yazımı okumadan saldıran trolleri temsilen, ben Fatih Altaylı’ya laiklik dersi vereyim, siz diğerleri için de verilmiş sayın..

Trolleri temsil ettiğini belirttiğim Altaylı’nın yazıyı okumadığından eminim de..

Hakkını yemeyelim, soruyu soran için aynı şeyi söylemem haksızlık olur..

Altaylı’ya soruluyor: “Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, ‘Evet laikliği değiştirmek istiyoruz, var mı diyeceğiniz?’ demiş ve ‘laiklik dediğiniz özgürlük değil midir’ gibi bir devamı var cümlenin?”

Soruyu yöneltenin yazıyı okuduğunu nasıl tahmin ettim?

Başlık dışından, yazıdaki “Laiklik dediğiniz özgürlük değil midir” cümlemi tekrarlamış olmasından..

Soruyu yönelten bile, yazı içinde bir cümleyi aktarabiliyor da..

Soruyu cevapladığını sanan Altaylı’nın sözlerinde, yazı içinden tek kelime aktarım, tek cümleye verilen bir cevap yok..

Hatta yöneltilen sorudaki “laiklik dediğiniz özgürlük değil midir” tespitime de bir itiraz yok..

Altaylı’nın “Nasıl olsa verebileceğim cevap yok, bari hakaret edeyim” taktikli cevabı şöyle:

“Eeeee dediğim gibi, bunların dünyadan haberi yok. Bunlar kültürsüz ve eğitimsiz oldukları için bir şey söylemeleri mümkün değil. Bunların söylediği herhangi bir şeyin anlamı yok. Çünkü bunlar bir şeyi anlama idrak etme şey.. Bunlar laikliğin ne olduğunu falan.. Bunlar laikliği dinsizlik zannediyorlar.. Bunlar laikliğin Devletin bütün her türlü inanca ve inançsızlığa karşı eşit mesafede durması gerektiği ve yasaların din kurallarıyla değil dünyevi kurallarla oluşturması gerektiğini anlamaktan aciz.”

Hani nerede, “laiklik dediğiniz, özgürlük değil midir” itirazımıza bir cevap?

Yok..

Papağan gibi ezberletilmiş, “Laikliğin devletin bütün her türlü inanca ve inançsızlığa eşit mesafede durması” cümlesi..

Tekrarlayıp duruyorlar.

Biz de size, o cümlenin içeriğini hatırlatıyoruz işte..

İnançlıya da, inançsıza da eşit mesafede olması gereken laik devlet, nasıl oluyor da, 28 Şubat sürecinde, laikliği gerekçe göstererek, inançlı insanlara, “başınızdaki dini sembolle üniversitede okuyamazsınız” diyebildi?

Hem de, inançsıza, “Burada bas bas bağırabilirsin, ben ateistim diyerek. Biz sana karışmayız. Sen özgürsün” nasıl diyebildi?

Daha vahimini söyleyeyim..

İnançlı insanların bıraktıkları sakalı yasak, (hepsinin ateist olduğunu söyleyemem ama) çoğu ateistlerin bıraktığı çene sakalını ise, serbest bırakan, sizin laiklik anlayışınız değil miydi?

Hani laiklik, inançlıya da, inançsıza de eşit mesafede olmaktı?

Bir dindar gördü mü, kırmızı görmüş boğa gibi saldıran Altaylı’nın, tam da bize yönelik sergilediği hakaret ifadelerinin, kendi üzerine şıppadanak oturduğu cümlelerine geçelim..

Beni kastederek, diyor ki Altaylı:

“Bu beyefendi, laikliğe karşı olabilir, ancak şimdi bununla ilgili benim bir şey söylememe gerek yok.. Anayasa zaten söylüyor..”

Hangi anayasadan bahsediyor beyefendi?

Milletin vatan savunması için kendisine emanet ettiği silahı, millete doğrultarak darbe yapan Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptırdığı anayasadan bahsediyor..

Oysa, “Bu arkadaşa Kenan Evren komutanımız yazdığı anayasada cevap vermiş zaten” deseydi, daha net konuşmuş olurdu.

Yine de devam edelim, bakalım darbecilerin hazırladığı anayasa bize ne demiş?

Altaylı aktarıyor:

“Anayasanın 146. maddesinde bu mesele gayet iyi tanımlanmış.”

Hukukçuyum ama..

Maddeleri ezberleme diye bir takıntım yok..

İçerikleri, dayanakları, istisnaları, işin mantığını bilirim, en azından öğrenmeye çalışırım da..

Maddesini sorsanız, öyle nokta atış yapıp, “Tam da 146. Madde” diyemem..

Bunu itikadi bir bakış açısı olarak da önemserim..

Bakış açım şudur: “Allah’ın ayetlerini bile bütünü ile ezberlememişiz, darbecilerin hazırladığı anayasayı mı, maddesine kadar ezberleyeceğiz.”

Bir anlamda, beşeri kurallara, darbecilere bir protestodur, benim bu tarzım..

Hukuk allamesi Altaylı’nın nokta atışı ile “146. madde”yi laikliğin tanımının yapıldığı düzenleme olarak adres göstermesi üzerine, anayasada laiklik tarifinin olmadığını biliyorum da.. 

Trollerin kralı Altaylı’nın hatırı kalmasın diye, açıp baktım, 146. maddeye:

“Anayasa Mahkemesi” diye başlık atılmış.. Sonrasında “Kuruluşu” denilmiş.. 

Anayasa Mahkemesinin kaç üyeden ve nasıl seçileceğine dair anlatımlar var..

Aradım, taradım, 146. maddede “laiklik” diye bir kelime bulamadım.

Ki; tanımını da bulayım.. 

Olur ya, kendini allame, bizi ise cahil ilan eden Altaylı, “46” diyeceğine, “146” demiş olabilir düşüncesi ile 46. maddeye de baktım..

Yine laiklik yok ama, laiklik ile bağlantılı bir madde imiş!..

Başlık şöyle “Kamulaştırma”

Hani bu arkadaşlar, beğenmedikleri kıyafetteki insanların beyinlerini kamulaştırıyorlar ya..

O anlamda, laiklik ile bağlantılı.

Yoksa, yine tutturamamış, Altaylı..

“Kim bilir belki de ‘6’ diyecekti, ‘Yüzkırk’ ifadesi fazladan ağzından çıkmış olabilir, zaten ağzından çıkan sözlerin çoğu fazlalık” dedim.

Bir de 6. maddeye baktım.. O da, “egemenlik” ile ilgili..

Laikçilerin söylemini değil, tam aksine, “milletin anayasayı değiştirebileceği”ni savunanların haklılığını gösteren bir madde: “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”

Ee.. Hani nerede laiklik..

Yok canım, “Anayasada laiklik geçmiyor” iddiasında değilim..

Ben Altaylı’nın yerine, anayasada laiklik kelimesinin geçtiği tüm cümleleri taradım..

Başlangıç dahil, 10 yerde laiklik kelimesi geçiyor.. Bunların hiçbirisinde, “laikliğin tanımı şudur” diye bir ifade yok.

Hele hele, Türkiye’deki bir dönem uygulandığı şekli ile başörtünün laiklik gereği yasaklanabileceğini ima eden bir madde hiç yok..

O zaman, Altaylı ve temsil ettiği tüm trollerin derdi ne?

Dindar insanların inançlarını yaşamasını önlemek..

Cart curt ile zart zurt ile bu ülkenin özbeöz çocuklarını korkutup, haklarını dillendirmelerine engel olmak..

Şunu da hatırlatayım ki, bu kafaların çapsızlığını siz de görün..

Suriye’de Apo’nun karşısına geçip, saygılar sunan bu beyefendi, şimdi “Apo da anayasayı değiştirmek istiyordu, ha Apo ha bu” demiş..

Ben de aynı mantıkla ona hitap edeyim:

Kenan Evren de 1961 anayasasını hem değiştirmek istedi, hem de değiştirdi: “Ha Apo, ha Kenan Evren..”

Dahası, 1961 anayasasını yapan 27 Mayıs darbecileri de, 1924 anayasasını değiştirmek istediler ve değiştirdiler: “Ha Apo, ha 27 Mayıs darbecileri.”

Haydi herkes hukukçu olmak zorunda değil..

Ama en azından, bir mantığın olsaydı da, böyle trollüğe başvurmasaydın, Altaylı!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

DİLERİM

nefer ... SİZE VERDİĞİM RAHATSIZLIKTAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİM

Maziye bir bakıver

Birzamanlar ülkemizde işgal altındaydı,bir yiğit çıktı meydane alayını yaptı pervane...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23