• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Saadet Partisi’nin aşı çelişkisi!

03 Ekim 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Peşinen söyleyeyim..

Korona aşısı olmamıştım..

Bu kendi tercihimdi..

Ama Sağlık Bakanı’nın, uzmanların “Özellikle tehlike altındaki belli gruptaki kişiler, mutlaka aşı olmalı” dediği bir süreçte..

Ne yazılarımda, ne de Akit TV’de hafta içi yayınlanan Manşetlerin Dili programında bir defa bile,  kimseye, “aşı olmayın” tavsiyesinde bulunmadım.

Hatta, belki etkilenen olabilir diye, kendimin aşı olmadığımı da çok fazla tekrarlamadım..

O tarihlerde, özellikle Saadet Partisi cenahındaki kardeşlerimiz, aşının bir “üst akıl” işi olduğunu söylediler, AK Parti’nin de “üst akıl”ın oyuncağı olduğu için, bunu zorunlu tutmaya kalkıştığını, aşı olmayanların belli haklardan yararlanamadığını belirtip, aleyhte propaganda yaptılar..

Her şeye rağmen, yine de hoşgörü ile bakıp, “benim aşı olmama kararım gibi, onlar da bu yönde bir görüş açıklaması yapabilirler..” diye düşündüm, çok sert bir eleştiri getirmedim..

Ama, AK Parti iktidarını, üst akıl ile anlaşmalı işler kotarmakla suçlamaları, gerçekten bir kenara not edilecek cinstendi..

Düşünebiliyor musunuz, aşı konusunda, AK Parti iktidarından çok daha fazla katı yönlendirmeler yapan CHP ile ittifak kuran Saadet Partisi, AK Parti’yi, DSÖ ile, sağlık alanındaki derin mahfillerle işbirliği yapmakla suçluyordu..

Bunları bir kenara yazdık mı?

Yazdık..

Şimdi geldik bugünkü teste..

Bakalım Saadet Partisi itirazlarında ne kadar samimi imiş.

Gerçekten “üst akıl” emri ile hareket edildiğine inanıyorlar mıymış.

Yoksa..

Sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığı sebebi ile, böyle bir faraziyeyi, kesin bir bilgi gibi kamuoyuna kabul ettirmeye mi çalışıyorlarmış!

Bir aydır, Covid 19’un yeni bir varyantı olarak belirtilen, Eris ile ilgili tartışmalar, gündemin ilk maddeleri arasında yerini aldı..

Özellikle de, Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun geçtiğimiz gün vefatı sonrasında, konu benim de dikkatimi çekti..

Özellikle meslek kuruluşlarının açıklamaları, sol medyanın hemen tamamı, Millet İttifakı bileşenlerinin büyük çoğunluğunun bakış açısı, başhekimin Covid 19’dan dolayı öldüğü yönünde idi..

Ben bekledim ki, Saadet Partisi üst yönetimi, Covid 19 açıklamalarında olduğu gibi, cesur şekilde, başhekimin ölüm sebebini Covid 19 olarak açıklayanlar için, “Buna yönelik elinizde bir belge var mı. Yoksa küresel dayatmacıların yeni aşı tekliflerini mi bize kabul ettirmek istiyorsunuz” desinler..

Saadet Partisi üst yönetiminde tık yok..

Birol Aydın’lar.. Bülent Kaya’lar, Mustafa Kaya’lar.. Temel Karamollaoğlu’lar..

Hiçbirisinde tık yok..

Covid 19 dönemindeki o yüksek sesli haykırışlar, şimdi sessizliğe gömülmüş.

Niye?

Çünkü ortakları, çünkü onlarla birlikte ittifak yapan partilerin destekçileri, şimdi tam da, küresel güçlerin, ihtiyaç olarak gösterdikleri aşı dayatmasının sözcüsü konumundalar..

AK Parti iktidarı ise, tam aksi yönde açıklamalar yapıyor..

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, “Aşıya şu an ihtiyaç yok. Takipteyiz” açıklamaları ile, konuyu serinkanlı şekilde takip ettiklerini açıklıyorlar..

Daha somutunu vereyim..

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün açıklama yapıyor: “Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak. Covid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa tıpkı öyle mücadele edilecek bir hastalıktır. 85 milyon müsterih olsun!”

Covid 19 döneminde, buna benzer açıklamalar yapan siyasi kadrolar, yine benzeri görüşleri açıklayan bazı dindar insanlarımız, batının bir oyun tezgahladığını, Covid 19 diye bir şey olmadığını dile getirerek, hatta bir savcı eliyle de, aşı konusunda soruşturma başlatarak, adeta Ak Parti’yi itibarsızlaştırmak için, ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı..

Şimdi AK parti, “Bu sefer sıkıntı yok. Toplu aşıya gerek yok” diyor..

Ama Tabipler Birliği ve CHP kafalılar, “Toplu aşılamaya hemen geçilmeli” modunda dayatmaları sürdürürken, Saadet partisi yöneticileri, “Sol cenah küresel güçlerin oyuncağı haline geldi” açıklaması yapmaktan çekiniyorlar..

İş, Sağlık bakanı Fahrettin Koca’ya düşüyor..

Başhekimin ölümü üzerinden yapılan açıklamalardaki yanlışları düzelten Koca, “Ne acıdır ki arkadaşımız Dr. Ersin’in vefatı, bilhassa hekimleri üzecek şekilde anılmaya, adeta bir kara propaganda aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu propaganda, Eris varyantı sebebiyle, tıpkı salgının başlarındakine benzer, şu an için asla gerçekçi ve gerekli olmayan, bilimsellikten tamamen uzak tedbirlerin uygulanmasına ve aşı kampanyaları başlatılmasına yöneliktir” diyor..

Saadet Partisi’nin, ittifaktaki diğer partilere sırtını çevirerek, hemen bakana destek açıklaması yapmasını biz bekleyeduralım..

Onlar ittifakı mahalli seçimlerde de sürdürmek için kapıları aşındırmaya başladılar bile..

“Güneydoğu’da bize bir ili verseniz, yeter” modunda..

Görüşmeleri sürdürüyorlar..

Güneydoğuda bir ili SP’ye verecekler..

SP de, büyükşehirlerde CHP’li adayları, belki açıktan, belki de üstü örtülü şekilde destekleyecek..

14 Mayıs da, bu arkadaşları uyandırmadı..

Hâlâ, Erdoğan düşmanlığı ile, yollarına devam ediyorlar..

Oysa, Covid 19 üzerinden dillendirdikleri söylemleri bir önlerine koysunlar..

Şimdi Fahrettin Koca’nın açıklamaları ile kıyaslasınlar..

Tam da, SP’lilerin açıklamalarını, şimdi bilimsel altyapısı ile birlikte, sayın bakan dillendiriyor, ama SP’den bir destek yok.

Sağlık Bakanı Koca, açıklamasını şöyle sürdürüyor:

“Her ürünün üreticisi gibi, aşı üreticileri de ürettikleri ürünün daha fazla alıcı bulmasını isteyebilirler. Ama bilim buna bakmıyor! Gereksiz bir ilacı kim kullanmak ister, onu hangi hekim önerebilir? Öneriyorsa, o tıp ahlakına bağlı bir hekim midir? Hastayla ilişkisi dışında, olası başka ilişkileri de akla gelmez mi?

Bilim adına bilime aykırı girişimlerde bulunanları ve ülkemizin gereksiz yere ‘sosyal bir depresyona’ sürüklenmesinde sakınca görmeyenleri bilimin tarafsızlığını, sorumluluğunu üstlenmeye davet ediyorum. Kim ne derse desin, spekülasyonlardan hareketle, gerçekçi veriler olmadığı halde yapılmayacak olanı yapmayacağız. Sosyal depresyon da büyük bir sağlık sorunudur.”

Haydi Saadetliler.. 

Bakanın açıklamasına bir destek versenize..

Aşı zorunluluğu ile ilgili soruşturma açan savcımız, göreve iade edildi diye biliyorum..

Haydi, şimdi aşıyı dayatmaya kalkanlara bir soruşturma açsana..

Lütfen, herkes çelişkili tavırlara, sırf siyasi çıkarlar uğruna onay vermesin..

Gördünüz işte, dün aşı karşıtlığı yapanlar, o gün aşı taraftarları ile kol kola girmelerini boşverdik, şimdi AK Parti aşıya ihtiyaç olmadığını söylediği bir dönemde dahi, aşı dayatması yapanlarla kol kola yürümeye devam ediyorlar..

Ve bakan, başhekimin ölüm sebebini açıklıyor:

“Kendisinin vefat nedeni çok açıktır. Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun 35 yaşından itibaren kalp yetmezliği rahatsızlığı vardı. Dr. Ersin, bu rahatsızlığına bağlı olarak gelişen hastalıklarıyla birleşen solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybetti. Yapılan 3 ayrı PCR testi sonucunda kendisinin Covid-19 olmadığı anlaşılmıştı. Buna rağmen, bilimsel mantıkla sağlaması yapılmış bir içerik sunuyormuş gibi görünerek, bilimsel karşılığı olmayan birtakım yorumlarda bulunanlar talihsiz bir davranış örneği sergilediler.”

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Pandemiyi en iyi yöneten ülke Türkiye duy

Aşı olmuyan ülke var mı???????en gelişmiş ülkelerde 1500 ölü günde gömecek yer bulamadı lar ara sokaklarda gıda kamyonlarında ölüler insanlar kokuyor diye şikayetçi oldu 169 ülkeye 12 uluslararası yardım kuruluşlarına maske,tulum tıbbi malzemeleri Biz gönderdik karşılığında deprem dede onlar Bize yardım gönderdi

Ahmet Faruk

Pandemi döneminde de aşı karşıtları yüzünden Türkiye salgını daha şiddetli yaşadı. Hem yerli ve milli aşımız var.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23