• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Utanın Saadetçiler, utanın!

03 Ocak 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Türkiye’de zorba bir güruh var..

Döverler, yine kendilerini haklı çıkarırlar..

Dayak yemeden, dayak yemiş gibi yerlere yatıp, dindar insanları hapse tıkmaya çalışırlar..

Bu ahlaksızların medyadaki uzantıları, “Oruç tutmadığı için dayak yedi” haberleri ile Ramazan ayını bize zindan ederler.

“Yok kardeşim. Biz kimseye zorla oruç tutturulmasını istemiyoruz. Bize ne, sizin oruç tutup-tutmamanızdan. Olsun olsun, kapalı bir ortamda, sigara içmek de yasak olduğu için. ‘Sigara içmeyiniz. Dumanı, bizim orucumuzu zedeliyor’ demişizdir, diyebiliriz.. Bunun dışında biz kimi, ‘niçin oruç tutmuyorsun’ sorgulaması yapmışız ki?” diyoruz..

Anlatamıyoruz..

Her Ramazan ayında, aynı terane ile dindar insanlara oruç ayını, sabır ayını, ibadet ayını zehir edenler.

Şimdi sokakta bir dindarı yakaladıklarında, kendileri yumruğu geçiriyorlar.

Hani bazı heyecanlı dindar kardeşlerimiz var, “O da iki tane karşısındakine geçirseydi” diyecekler mutlaka var..

Ben kural olarak, kendim yapabilir miyim bimiyorum ama.. 

Taş atana, ekmek atılmasından yanayım..

Dolayısıyla, dini hassasiyete sahip insanların içinde, taş atana ekmek atılmasını isteyen de var..

Taş atana, misli ile mukabele edilmesini isteyen de var.

Ama asla.

İlk taşın atılmasını öneren yok.

Taş atana gidip destekte bulunulmasını isteyen yok..

Taş atanın babasını arayıp, “geçmiş olsun, hukuki destek vereceğiz” diyen yok..

Niye bu ayrıntıları veriyorum.

Çünkü elindeki Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla, Gazze ve şehidlerimizi anma gösterisinden dönerken, boynunda da Filistin ve Türk bayrakları olduğu halde, bir ırkçı tarafından yumruklanan kardeşimizi arayıp, “Geçmiş olsun” demesi gereken CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, tam aksine, yumrukçu ırkçının babasını aramış.

Yumrukçu ırkçının babasına “Geçmiş olsun. Size hukuki destek sağlayacağız” demiş.

Yani, “attığınız yumruk, yanınıza kâr olması için, her türlü hukuki numarayı çevireceğiz. Avukatlarımız bu konuda mahirdir” demeye getirmiş.

Kim bilir belki de CHP milletvekili ve Yalova Belediye eski Başkanı iken yolsuzluktan yargılanan Vefa Salman’ın duruşmasında hakimlere parmak sallayan Ali Mahir Başarır’ı ve avukat eşini görevlendirmiştir..

Ama riyakarlığı görüyor musunuz.

Sahtekarlığı görüyor musunuz.

“Hukuk” diyen ahlaksızlar..

“Adalet” diyen sahtekarlar.

Şimdi, yumruk atan bir zorbayı, destekliyorlar..

Açıklamasını da vereyim, Özgür Özel’in..

Utansın Saadet Partililer.

Utansın Temel Karamollaoğlu.. 

Utansın Ahmet Davutoğlu. 

Utansın Ali Babacan..

Utansın, teröristbaşının heykelini dikme sözü veren Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasına itiraz edip, onun üzerinden “Hukuk yok. Adalet yok” diyen Ahmet Taşgetiren’ler, Yusuf Ziya Cömert’ler, Mehmet Ocaktan’lar.. Akif Beki’ler.. Onlara su taşıyan emekli müftü Mustafa Çağrıcı’lar..

Utanın vicdansızlar..,

Elinde Kelime-i Tevhid yazısı olduğu için yumruk atılan insanın yerine, yumruk atanı arayan ittifak yaptığınız, helalleştiler dediğiniz, kefil olduğunuz, bu ülkenin başına cumhurbaşkanı seçtirmek istediğiniz CHP’nin bugünkü lideri Özgür Özel’in yaptıklarına bakın ve utanın..

Haberi soldan çarklı bir medya organından aktarıyorum:

“CHP’den yapılan açıklamaya göre Özel, telefonla görüştüğü baba Zafer A’ya geçmiş olsun dileklerini iletti ve oğlunun durumu hakkında bilgi aldı. Özel, aileye hukuki destek vermeye hazır olduklarını belirtti. Özel, başarılı bir öğrenci olan E.A’nın geleceğinin ve eğitim hakkının, siyasi tartışmaların üzerinde olduğunu hatırlatıp, CHP olarak şiddeti asla savunmadıklarını ancak tutuklamanın da kanuna aykırı olduğunu ve süreci sonuna kadar takip edeceklerini vurguladı. Öte yandan, E.A’yı cezaevinde ziyaret etmek için CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer’in görevlendirildiği bildirildi.”

Eyy Saadetli kardeşler..

Dün dövüldünüz.. 

28 Şubat’ta yerlerde sürüklendiniz.. 

Birlikte sürüklendik..

Milletvekiliniz başındaki örtü sebebi ile TBMM üyeliğinden atıldı.. Başörtülü aday gösterdiniz diye partiniz kapatıldı.. 

Şimdi ittifak yaptığınız, helalleşmek istiyor dediğiniz, suçlarını örtmeye, kendilerine kefil olmaya çalıştığınız CHP, sadece ve sadece elinde Kelime-i Tevhid, yani “Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed (sav) O’nun kulu ve resulüdür” yazısı olduğu için, bir kişiye yumruk atan adamın salıverilmesi amacıyla girişimde bulunuyor.

Yumruk yiyene değil, yumruk atana destek veriyor..

İşte CHP bu..

İşte helalleşme adı altında dindar insanları kafa kola alıp, alnı secdeli cumhurbaşkanını devirmek isteyen CHP bu..

Sadece Özgür Özel değil..

Bakın, Malatya’daki Saadet Partili kardeşlerimizin oyları ile milletvekili olan CHP’li Veli Ağbaba neler demiş:

“Bir kepazeliği dün gördük. Rejime ve anayasaya karşı miting yapıldı. Hilafet bayraklarını, IŞİD bayraklarını Türkiye gördü. Bunlar hakkında bir tane savcı çıkıp soruşturma açamadı, adeta rejime ve anayasaya karşı bir miting. Hilafet bayrağı sallayan birine yumruk attığı için tutuklanan bir genç. Şimdiye kadar yumruk attığı için kim tutuklanmış merak ediyoruz. Önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na linç girişiminde bulunuldu, yumruklar atıldı. Bir tane tutuklama olmadı.”

Yalancısınız. Sahtekarsınız.. Vicdansızsınız..

Bunları dediğimiz zaman, köpürüyorlar..

Ama ben bunlara ne diyeyim.

Saadet Partisi ile ittifak yapıp, milletvekili olan, sonra da Saadet Partisi’nin tabanındaki insanlara “IŞİD’çi” diyen..

“Hilafet bayrağı taşıyorlar” diyen.. “Allah’tan başka ilah yoktur” yazısı taşımayı, “Kepazelik” olarak tanımlayan adama ben ne diyeyim.

Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan tutuklandığı halde.

Şimdi bilerek, yalan söyleyen, hafızamızla alay eden, sahtekarlık yapan, “Yumruktan kim tutuklanmış” diyen ve “Kılıçdaroğlu’na yumruk atan tutuklanmamıştı” diyerek sahtekarlık yapan adama ben ne diyeyim?

 

 


SAADET PARTİSİ’NDEN AÇIKLAMA

Şirketinize ait “yeniakit.com.tr” haber sitesinde 03.01.2024 tarihinde “https://www.yeniakit.com.tr yazarlar/ali-karahasanoglu/oyle-ahlaksizsiniz-oylesahtekarsınız ki-utanin-saadetciler-utanin-44164.html” linkinde “Öyle ahlaksızsınız, öyle sahtekarsınız ki. Utanın Saadetçiler, utanın!” başlığı ile yayınlanan yazıda müvekkil hakkında asılsız iddialara yer verilmiştir. İlgili başlığa bakıldığında ahlaksız ve sahtekar kelimelerinin Saadet Partisi mensuplarına yönelik olduğu anlaşılmakta olup bu durum partimize gönül veren insanlar nezdinde ve toplumda oluşacak algı açısından oldukça rahatsız edicidir.

Yazının başlığını okuyan herkesin de bunu bu şekilde algılayıp müvekkil hakkında yanlış düşüncelere kapılacağı aşikardır.

İlgili yazıda “Bu ahlaksızların medyadaki uzantıları”, “Oruç tutmadığı için dayak yedi”, “Ramazan ayını bize zindan ederler”, “Utansın Saadet Partililer”, “Utansın Temel Karamollaoğlu”, “Yalancısınız. Sahtekarsınız, Vicdansızsınız” şeklinde ifadeler kullanılmıştır.

Genel hatlarıyla basının görevi; umumi menfaat açısından toplumu ilgilendiren ya da toplumun ilgilenmesi gereken konularda halka gerçekleri yansıtmak suretiyle ve objektif bir biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlarla ilgili eleştiri, yorum ve uyarılarla fertleri düşünceye sevk etmek kamu görevlilerini harekete geçirmek ve daha da önemlisi kamu gücünü elinde tutanlar içerisinde toplumun denetimine aracı olmaktır.

Basın özgürlüğü Anayasanın 28. maddesinde öngörülmüştür. Ancak basın özgürlüğü ve bu özgürlükten faydalanma (haber verme hakkı dahil), yararlanma tüm hak ve hürmetler gibi mutlak ve sınırsız değildir. Basın hürriyeti ancak gerçek olan olayları duyurmak için tanınmıştır.

Basın özgürlüğünün amacı kamuoyunu ilgilendiren konularda doğru ve gerçeğe uygun haber vermektir. Diğer bir deyişle haberin objektif bakımından gerçek oluşu mutlak anlamda basın özgürlüğünün tabii bir sonucudur.

Bundan başka düşünce ve fikrin ifadesinden tahkir edici bir dilin kullanımı halinde hukuka uygunluk söz konusu olmayıp, hakkın sınırı aşılmış ve kişilik hakları ihlal edişmiş sayılır. Fikir tartışma ve çatışmaları uygun bir ortam içinde yapılmalıdır.

Eleştiri veya kınama da basın hürriyetinin içinde yer alır. Ancak basının tenkit hakkı salt ve sınırsız değildir. Tenkit (eleştiri) konu edilen gerçek veya tüzel kişiliğin küçük düşürülmesine, tahkir ve tezyif edilmesine; vakar, haysiyet, şeref ve itibarına saldırıya cevaz vermez.

Bu nevi saldırılar halinde tenkit hakkının sınırları aşılmış sayılır. Bu durum aynı zamanda kişilik haklarının açık bir ihlalidir.

Yukarıda ifade ettiğimiz hukukun temel ilkeleri çerçevesinde mezkur yazıyı ele aldığımızda müvekkile basın yoluyla kişilik hakları ve şahsiyetine ağır, tenkit hakkının sınırlarını aşacak şekilde saldırının vuku bulduğu aşikardır. Savunulan fikre hiçbir fayda sağlamayan küçültücü ve hakaretamiz ifadeler kullanılmış, müvekkilin manevi şahsiyetini haleldar edecek gerçek dışı itham, isnat ve suçlamalarda bulunulmuştur. Yazının muhteviyatı ve münderacatı göz önüne alındığında; müvekkil partiye yönelik iş bu şeref ve haysiyetini ihlal edici, haksız, mütecaviz; itham ve isnatların muhatabı olarak kabul edilmesi asla mümkün değildir.

NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 5651 Sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca yasal yollara başvurmak zorunda kalmadan “https://www.yeniakit.com.tr yazarlar/ali-karahasanoglu/oyle-ahlaksizsiniz-oylesahtekarsınız ki-utanin-saadetciler-utanin-44164.html” adresindeki içeriğin kaldırılmasını vekaleten talep ederiz.

Başvurucu Saadet Partisi Genel Başkanlığı Vekili,

Av. Hasan Tahsin ÖZAFŞAR

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ANAYASA nin 3ncu Maddesi: Olay budur !!

III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır

YASASIN TURKIYE CUMHURIYETI !!

Aksini iddia eden var mi ?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23