• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme”si hikayeden ibaret!

13 Aralık 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Açık söyleyeyim..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” söylemini riyakarca bulmuş, eleştirmiştim..

Helalleşme, öncelikle hatalı bir hareketin, istek dışında yapılması halinde sözkonusu olabilir..

Yolda birisine yanlışlıkla çarparsak, “Hakkını helal et” deriz..

Yoksa, kasten gidip çarptığımız kişiye “Hakkını helal et”den ziyade..

“Özür dilerim. Yanlış yaptım. Bu vesile ile, sizin şahsınızda, kimseye bu yanlış hareketi tekrarlamama sözü veriyorum” mealinde bir helallik isteğinde bulunulur..

Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede yıllarca, başörtü düşmanlığı yapmıştır.

Kazaen değil.

Bilmeden değil..

Kusurlu hareket ile değil.

Bilerek, isteyerek, taammüden başörtü düşmanlığı yapmış, binlerce insanın mağduriyetine sebep olmuştur..

Sandıktan bir türlü çıkamadığını görünce.

Yeni bir taktik olarak, “helalleşme” söylemine başvurmuştur..

Ama “helalleşme” söylemini de, “Özür dileme” olmaksızın gargaraya getirerek, hayata geçirmeye çalışmıştır..

Ve eleştirimize muhatap olmuş, kendisini samimiyetsiz bulduğumuz tespitlerimizi hakketmiştir..

Nitekim “helalleşme”de samimi olmadığını, önceki gün tekrar ispatlamıştır..

2016 yılından kalan bir dava..

Akit TV’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine bir haber yapılmış..

Siyasetçi değil misiniz, eleştiriye katlanmak mecburiyetiniz yok mu?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için piyasadaki salya sümük hakaretlere bile, “Eleştiri hakkı” diyenler, açılan her davayı, “Diktatörlüğün ispatı” olarak yorumlayanlar..

Kendilerine yönelik, küfür içermeyen, somut eleştirilerden ibaret bir haber çalışmasını, niye dava konusu ediyorlar ki?

Hatırlatayım..

Bizim Kemal Kılıçdaroğlu ile davamız, 2016 yılından bu yana sürüyor..

Ama eleştirdikleri, diktatör diye hakaret ettikleri Tayyip Erdoğan ise..

2018 yılında, kamuoyuna açıkladıkları karar ile, açılmış tüm davalarını geri çekmişti..

Kamuoyunda öyle bir algı oluşturmuşlar ki..

Sorsanız, 100 kişiye..

“Helalleşme kavramı ile, hangi siyasetçiyi yanyana getirirsiniz.. Kemal Kılıçdaroğlu’nu mu? Yoksa Tayyip Erdoğan’ı mı?” diye..

99’unun cevabı, “Kemal Kılıçdaroğlu” der..

Oysa..

Kemal Kılıçdaroğlu, 2016 yılından bu yana, ısrarla Akit’e karşı açtığı bu davayı sürdürürken..

Tayyip Erdoğan ise, 2018 yılında kamuoyuna yaptığı açıklama ile, önceki tarihli açtığı tüm manevi tazminat davalarından vazgeçtiğini belirtmişti..

Şimdi söyler misiniz, kim daha hoşgörülü?

Kılıçdaroğlu mu?

Yoksa Erdoğan mı?

Birisi, rakibine her türlü hakareti yaparken ve başkalarının yöneticilere hakaretlerini de, “Düşünce özgürlüğü kapsamındadır” diyerek desteklerken.

Kendisine yönelik eleştiriye sıra gelince, hemen mahkemeye koşuyor.

Tazminat davası açıyor.

Ve “Geçmişte kaldı. Yeni bir defter açalım” şeklinde bir düşünceyi ise, asla aklına bile getirmeksizin.

Israrla, bir medya organını susturmak için, hukuku da zorlayarak, baskı üzerine baskı uyguluyor..

“Helalleşme kapsamında, davamdan vazgeçiyorum” diyeceğine..

Mağdur ettiği başörtülü kızlardan sanki o alacaklı imiş gibi, “Haydi helalleşiyoruz” diyerek, suçunu örtbas etmeye kalkıyor..

“Hukuku zorlayarak” diyorum..

Abartmıyorum..

Yerel mahkeme, tazminat kararı vermiş..

Karşınızdaki bir medya organı..

30 yıllık gazetecilik tecrübeleri ile, kendilerini ispat etmiş, farklı siyasi çizgide olsanız bile, dürüstlüklerine/samimietlerine toz konduramayacağınız isimler..

Nedir, yerel mahkeme karar verir vermez, koşup, bir medya organının arabalarına haciz koydurmaya kalkışmak..

Hani sizler, basın hürriyetine inanıyordunuz.

İstanbul’daki belediye başkanınız Ekrem İmamoğlu, açtığı 7 davadan birisini kazandı diye, Akit TV’nin haber servisindeki televizyonları haczedip, yediemine götürtmüştü.. Ki o tarihte, bizim lehimize biten 6 davanın masraflarından doğmuş alacağımız, İmamoğlu’nun alacağından fazla idi. 

Şimdi partinin genel başkanlığını 13 yıl üstlenmiş Kemal Kılıçdaroğlu da, benzeri bir despotluğa imza atıyor, henüz kesinleşmemiş kararı gerekçe göstererek, Akit TV’nin araçlarına el koyarak, basın hürriyetine düşmanlığını tescilliyor..

Diyeceksiniz ki..

Neler söylemişsinizdir ki, dava açmıştır..

Ne mi söylemişiz?

2015 yılındaki PKK’nın hendek kazmaları ve özerklik ilanları sürecinde, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, tarihi eserlere sahip çıkıyor numarası ile, hendek kazılan Sur ilçesinin sınırındaki Dört Ayaklı Minare’nin altında basın bildirisi okurken, üç polisi şehid eden PKK’lı teröristin kaçışı sırasında, serseri kurşunların hedefi olmuş, ölmüş.

Kııçdaroğlu, Diyarbakır Barosu’na taziye ziyaretinde, “Barikat kuran arkadaşlara sesleniyorum. Kaldırın” diyor..

Düşünebiliyor musunuz..

Tahir Elçi öldürülmüş.

Onun üzerinden devlete saldırıyorlar..

Ama Tahir Elçi’yi öldüren kurşunların iki dakika öncesinde, sokağın hemen başında, PKK’lı teröristler üç polisimizi şehid etmiş.

CHP Genel Başkanı hâlâ, o teröristlere “Arkadaşlar” diyor..

Biz de, kendi kullandığı “arkadaşlar” kelimesine gönderme yaparak, “Kandil’in sözcülüğünü yapıyor” demişiz..

Eee. Ne demeliydik?

“Arkadaşlar” diye hitap eden sizsiniz..

PKK’lı teröristlere arkadaş diyene, ne demeliyiz, söyler misiniz?

Kimse kusura bakmasın..

Bunlar değil mi, “İktidara gelirsek hesap soracağız” tehditlerini savuranlar.

İktidara gelmeden, “Tayyip Erdoğan’ın yargısı” diye suçladıkları mahkemelerden, kendilerine yönelik eleştirileri mahkum ettirmek için sabah akşam dava açanlar..

Evet bunlar..

Haciz koyduranlar da onlar. Ağlayanlar da onlar..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İsmail ZAZA

Ancak aklı kıt zeka seviyesinden yoksun olanlar CHP ve onların ileri sürdükleri helalik söylemlerine inanırlar yüz yıldır CHP nin yaptığı icraatlerden hangi müslüman zarar görmemiştir ki bu gün kilictaroglunun helalleşme sözlerine inanır hangi saftrik müslüman güvenir bilmiyerek mı anayasalara babayasalara baş vurarak başörtüsü yasaklama kararlarını aldırmış yoksa bilerekmi o iptal davasına imza atmiştir, bugün ellerine fırsat geçerse aynısını misliyle yaparlar.

MUZAFFER

ELİNE SAĞLIK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN DÜŞMANLARI DIR LAR, c h p liler YAHUDİ TAKTİĞİ YAPIYORLAR, YARGI DA YANCISI DIR ÇOOOOOOK TORUNLARI VARDIR, İSPATLAMIŞ LARDIR............
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23