• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Helal olsun Kamalak’a!

08 Ekim 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eşi avukat Zübeyde Kamalak, oğulları İyi Parti Disiplin Kurulu üyesi Furkan Kamalak ile ilgili yazılarımı hatırlıyor olmalısınız..

Süreçte, dün bir gelişme daha yaşandı..

Mustafa Kamalak, Akit gazetesinde yayınlanan bir yazı sebebi ile..

Dikkat buyrun..

Tam da TBMM’de yalan haberi önleme kanun değişikliğinin görüşülmesi sırasında, CHP’sinden SP’sine, İyi Partisi’nden Deva’sına kadar tüm muhalif partilerin “Basın susturuluyor” diye bağırdığı bir günde..

Ve üstelik, “Yargı bağımsız değil.. Kararlar Külliye’de alınıyor, hakimler ise o kararları sadece açıklıyor” eleştirileri yapıldığı bir süreçte..

Mustafa Kamalak, Akit gazetesine açtığı davayı kazandı..

Evet, yanlış okumuyorsunuz..

Eski SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Akit’e dava açtı..

Ve birilerinin “AK parti’nin yandaşı” olmakla suçladığı Akit aleyhine davayı da kazandı..

Ha, dosyayı istinafa götürdük, ordan şimdi itirazlarımızın incelenmesini ve gerekçeli olarak eleştirinin neresinin hakaret olduğunu öğrenmeyi bekliyoruz..

Bu arada ne oldu?

“Vebalin büyüğü AK Parti’de.. Vebali büyük olanla ittifak yapılmaz” diyerek işaret ettiği CHP ile SP’nin ittifakı yolunda onlar yol alırken..

Akit’e dava açıldı..

Yetinilmedi..

Kanunen buna hakları olsa da..

Mahmut Tanal gibi bazı isimler dışında CHP’lilerin bile genelde “İstinafın kararını bekleyelim, kazanırsak tahsil aşamasına geçeriz” nezaketi gösterdiği bir ortamda..

Kamalak beyefendi, istinaf incelemesini de beklemeden, oğlu avukat Furkan Kamalak’ın girişimleri ile, Akit gazetesine icra memurlarının giderek, mallarının haczedilmesini, bununla da yetinilmemesini, malların muhafaza altına alınmasını, yani yediemine götürülmesini talep etti.

CHP’liler, Necmettin Erbakan Hoca için bu suçlamayı yaparlardı..

Şimdi SP’liler de, bizi de içine katarak bir grup insanı, “Türkiye’yi kutuplaştırıyorlar” diye suçluyorlar..

Türkiye’de, hoşgörü kalmadığını söylüyorlar..

Aman Allah’ım..

Bu ne tahammülsüzlük..

Bu ne hoşgörüsüzlük..

Bir yazı sebebi ile, bir dava açmışsınız.

Şu an partinizin tek milletvekili, TBMM’de “Bu yasa sansür yasasıdır” diyen muhalefet partileri ile birlikte, o yasanın geçmemesi için uğraş veriyor..

“Gazeteler susturulmak isteniyor. İnternet siteleri baskı altına alınmak isteniyor” tezini, muhalefet partileri ile birlikte savunarak, yeni kanunun geçmemesi için çaba sarfediyorsunuz..

Ama siz bu arada..

Şu anki mevcut kanundaki düzenlemede dahi..

Bir gazetenin yazarına, yazısından dolayı dava açıyorsunuz.

Daha karar kesinleşmeden, “Parayı getirin” diye başvuru üzerine başvuru yapıyorsunuz..

Dosyada alacaklı olan, Saadet Partisi’nin eski genel başkanı olan bir baba..

Dosyadaki avukat da, onun oğlu olan İyi Partili bir isim..

Her iki parti için de soruyorum..

Hem Saadet Partisi için.. Hem İyi Parti için..

Yetkilileriniz, Halk TV’ye çıkıp, saatlerce “Basın özgürlüğü” diyorlar..

KRT’ye çıkıp, “Basın susturulamaz” diyorlar..

Sizin basın özgürlüğünden anladığınız bu mu?

Tayyip Erdoğan’ın, annesine bile küfür edenlere dava açıldığında, “Basın özgürlüğü sınırlandırılıyor” yorumları yapılırken..

Affedersiniz, siz nasıl olabiliyor da, Akit gazetesinin yazarına, içinde küfür olmayan, hakaret olmayan bir yazı için dava açıyorsunuz?.. İstinaf neticesi beklenme aşamasında, “Biz bekleyemeyiz” deyip, icra memurları ile, sadece haciz de değil, bir de malların yedieminliğe kaldırılmasını istiyorsunuz...

Muhataplarımız da, partileri de..

Yaptıklarını savunamazlar..

Tam bu noktada, biz de baba-oğul Kamalak’a, “Buyrun, istediğinizi yapın” diyelim..

CHP’lilerle 6’lı masada bulunulmasını doğru bulsunlar..

Baba SP’li olarak.. Oğul ise İyi Partili olarak..

6’lı masada Tayyip Erdoğan’a karşı CHP ile ittifaka giden sürece onay versinler.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu, az vebali olan olarak ilan etsinler..

SP’liler, CHP’nin helalleşme çağrısı için, “Ne güzel.. Biz de bu çağrıya kefiliz” diyerek yaklaşsın..

Ama sonra Akit’e, dava açılsın..

Dava açmak, herkesin hakkı.

Tazminat istemek, kanunda düzenlenen bir hak..

Ama bari, “Basın özgürlüğü” demeyin.

“Bugün basın özgürlüğü yokmuş da, kendileri iktidara gelince basın özgür olacakmış gibi” açıklama yapan partilerde siyasete devam etmeyin..

En azından bugünlerde, ya “Partimizle aynı doğrultuda düşünmüyoruz” deyin..

Ya da, TBMM’deki “Yalan haberi önleme” yasasının geçmesini bekleyip, hem SP’nin, hem İP’in basın özgürlüğü konusundaki “Sansüre hayır,  sınırlama olmasın, kanun geçmesin. Yoksa basın susturulmuş olur” söyleminin unutulmasını, gündemden düşmesini bekleyin..

Bu çelişkiyi yaşamayın..

Bizim nezdimizde, kendinize böylesine net bir "çelişki içindeki insanlar" sıfatını yüklenmeyin..

Bakın, beğenmediğiniz, hakaret ettiğiniz Akit’e..

Nasıl tutarlı duruyor..

Sizin hakaretlerinize dava açmıyor.. 

Milli Gazete’de, Mustafa Kamalak ağzından bir haber yayınlattırıyorsunuz.

“milligazete.com.tr’ye konuşan Saadet Partisi eski Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, ‘Yeni Akit gazetesinin saldırganlığı mahkeme kararı ile tasdiklenmiştir.’ dedi.” diye yazdırıyorsunuz..

Anayasa hukuku profesörü bir hukukçunun, yerel mahkeme kararı ile bu davanın bitmeyeceğini bilmesi gerektiğini söylemeyeceğim..

Ama o kararda bile, “saldırganlık” ifadesi sizin kullandığınız şekilde var mı, Sayın Kamalak?

Devam ettiniz, “Akit gazetesi hakaret etmeyi bir tebliğ aracı olarak görüyor.”

İslami bir kavram olan “tebliğ” ile, “hakaret”i nasıl yan yana koyabildiniz?..

Devam ettiniz, “Akit gazetesi mevcut iktidarın silahşörüdür. Mahkemenin hüküm verdiği kanun da AKP’nin çıkarttığı kanundur. Bu kanuna göre de Akit, mahkeme üslubunu hukuka aykırı bulmuştur.” derken, kendinizle çeliştiğinizi, yargının iktidarın silahşörü aleyhine karar verdiğini görmediniz mi?

Sonrasındaki, “Akit gazetesinin itici, kırıcı ve saldırgan olduğu mahkeme kararı ile tasdiklenmiştir” cümlenizle, aslında kendinizin Akit’e hakaret ettiğinizi, ama size dava açmayarak Akit’in size hoşgörü ile yaklaştığını görmediniz mi? 

Ya şu başlığa ne dersiniz Sayın Kamalak:

“Kamalak Yeni Akit’i mahkeme kararıyla 3 kuruşluk etti!”

Afferin size.. Akit’i 3 kuruşluk ettiniz öyle mi?

Eşiniz Zübeyde Hanım’ı, başörtüsü sebebi ile duruşmadan atan hakim için manşet üstüne manşet atıp, tazminat davalarına, ceza davalarına muhatap olan Akit’i “3 kuruşluk ettiniz” öyle mi?

Helal olsun size!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

kemalist bir nankörden daha vahimi muhafazakar değerlere sahip olduğunu iddia edenlerin aynı davranışı yapmasıdır.....üstad cemil meriç ne demiş insan kalitesiyle ilgili:sağ-sol yoktur...

..........

nurettın

dünyadaki olaylar insanları da ayrıştırıyor babaları saadetli olduğunu kabul ettiren oglu iyi partili olabiliyormuş onu ögrendik yakında anıt kabirde iman tazelerse ve medeni bilgiler kitabınıda okullarda okunmasını tavsiye ederlerse şaşmayalım
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23