• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Hayrola Kemal bey, PKK ile mi tehdit ediyorsun!

16 Eylül 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Aslında HDP’de siyaset yapması gerekirken, CHP’ye ödünç verilen Sezgin Tanrıkulu, Erdal İnönü’nün başbakan yardımcılığı döneminde (SHP+DYP koalisyonu, yani CHP+DYP koalisyonu döneminde) yaşanan bazı olayları öne sürerek, bugünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve onun üzerinden de bugünkü iktidara kara çalmaya çalışmıştı..

Sezgin Tanrıkulu, bir yandan “12 Eylül darbesini TSK yapmadı mı?” derken..

Bir yandan da bir doğrunun yanına beş yalan koyduğuna şahit olmuştuk..

Evet, 12 Eylül darbesini TSK yaptı.

Ama darbeyi yapanların hazırladıkları anayasayı değiştirtmeyen de, Sezgin Tanrıkulu’nun da içinde bulunduğu bugünkü CHP.

Sezgin Tanrıkulu, “15 Temmuz darbesini TSK yapmaya kalkışmadı mı?” diye sorarken..

Kendi genel başkanının, o darbe için “kontrollü darbe” söyleminden hiç bahsetmiyor..

Yine kendi partisinin, 15 Temmuz darbe girişimine imza atanları devletten tasfiye kararlarını iptal edeceğine dair açıklamasına da tek kelime ile itiraz etmiyor..

Parti yönetimine itiraz etmeden, TSK’ya başka iftiralar atarak, onun üzerinden bugünkü iktidarı suçlamaya kalkan Sezgin Tanrıkulu’na “Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var” hatırlatması yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, son seçimde bütün bakanlıkları önüne gelen adama peşkeş çeken, yine de seçimi kazanamayan Kılıçdaroğlu şu cevabı veriyor:

“Devlet olarak’ derken, kastın nedir? Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hâlâ SADAT’la mı görüyorsun?”

Bugüne kadar, SADAT’ın tek bir illegal eylemi resmi belgelere geçmiş değil.

Bugüne kadar bir tane dahi, SADAT hakkında açılmış ceza davası yok..

Bugüne kadar, SADAT hakkında bir tane mahkumiyet kararı, bir tane somut bir suçlama yok..

Buna rağmen, Kılıçdaroğlu, hayali bir düşman icat ediyor..

Tek bir illegal fiili iddia bile edilmemiş SADAT hakkında şeytanlaştırma çabasına giriyor..

Ama.

Diğer taraftan..

Sezgin Tanrıkulu’nun hemen her gün açıklamaları ile, eylemleri ile savunduğu, suçlarını görmezden geldi, yer yer “PKK terör örgütü değildir. Hak arayan örgüttür” açıklamalarına destek verdiğini gözlerden kaçırmaya çalışıyor..

Bu ülkede adam öldürmeden bahsedecekseniz..

SADAT’ın S’sinin bile bu konuda adı geçmez..

Ama PKK, 40 yıldır bu ülkede, askerinden polisine, öğretmeninden kaymakamına, savcısına, çocuğundan ihtiyarına, kadınına, binlerce insanın ölümünden sorumlu olan bir örgüt..

Böyle olunca, Kılıçdaroğlu’nun, Tayyip beye yönelik, “SADAT ile tehdit ediyorsun” çıkışının hiçbir altyapısı yok. Manası yok..

Ama ben soruyorum Kemal beye..

“Siz, Sezgin Tanrıkulu ile kol kola vererek, TSK aleyhine açıklamalarınızla, aslında PKK’ya güvenerek mi, tehditler savuruyorsunuz?”

Öyle ya..

Köylülerin helikopterden atıldığı iftirası da PKK’nın söylemi..

Ki, Sezgin Tanrıkulu o konuda da yalan söylüyor.

“AİHM kararı var” diyor..

Sanki AİHM kararında, “Helikopterden köylülerin atıldığı tespit edilmiştir” şeklinde bir hüküm varmış gibi sahtekarlık yapıyor..

AİHM kararında, “bu yöndeki iddialar, yeterince araştırılmamıştır” şeklinde bir karar veriliyor..

Bu anlamdaki bir kararın da, “helikopterden köylülerin atıldığı” anlamına gelmeyeceği açıktır. 

Yine Sezgin Tanrıkulu, bir başka yalan daha söylüyor..

Savaş uçakları ile köylerin bombalandığını, bu konuda da AİHM kararı olduğunu öne sürüyor..

Yine bu konuda da, PKK’nın iddiası, Tahir Elçi gibi, “PKK’ya terör örgütü diyemiyorum. Zaman zaman şiddete başvuran, hak arayan bir örgüt” avukatların girişimi ile, AİHM şu kararı verdi:

“İddialar üzerine etkin soruşturma yapılmamıştır.

Etkin soruşturma yapılmadığına yönelik karar, iddianın doğru olduğu anlamına mı gelir?

Türkiye’de 50 bin insanın ölümüne sebep olan, Türkiye’nin güneydoğusunda ayrı bir devlet kurma iddiasında olan ve halen de güneyimizde faaliyetlerini sürdüren, hemen her gün bir askerimizi, iki askerimizi şehid eden PKK hakkında Sezgin Tanrıkulu’nun tek olumsuz açıklamasını bana gösterebilir misiniz?

Gösteremezsiniz.

Ama Kemal Kılıçdaroğlu da, Sezgin Tanrıkulu da, dünyanın hiçbir yerinde, illegal bir eylemi tespit edilememiş olan SADAT’ı hedef tahtasına koyup, ahlaksızca isnatlarda bulunuyorlar..

Suçüstü olanın telaşı ile, sahtekarca isnatlarda bulunuyorlar..

“SADAT ile mi tehdit ediyorsun”muş..

SADAT bugüne kadar kime ne yapmış ki, sana da ne yapsın..

Ama, ben size sorarsam, “Siz PKK’ya mı güvenerek, böyle saldırıyorsunuz” diye..

Bu sorunun bir altyapısı var..

Bir gerçekliği var..

Bu vesile ile, içimi acıtan bir hususu da belirtmek istiyorum.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, gerek sözde Ermeni soykırımı hakkında. Gerek 15 Temmuz darbe girişiminde sivil halkın bazı aşırı eylemlerde bulunduğu iddiası hakkında, Türk milleti aleyhine sözler sarfetmişti. Yetinmemiş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhine de paylaşımlarda, hakaretlerde bulunmuştu..

Yargılanmış, 4 yılı aşan cezaya mahkum olmuş, bu mahkumiyet Yargıtay’dan da geçerek kesinleşmişti.

Bu ülkede, emniyet camiasının içinde yıllarca görev yapıp, İstihbarat Daire başkanlığı görevini de üstlenmiş Sabri Uzun, hâlâ da bu görevleri sebebi ile emekli maaşı aldığı halde..

Kaftancıoğlu’na şu desteği ile, yüzleri kızartmıştı:

“Sn. Kaftancıoğlu, Halide Edip, 23 Mayıs 1919 günü İngiliz işgali altındaki İstanbul Sultanahmet meydanında özgürlük nutku atmıştı. İşgalciler bile ona, senin gibi ceza vermemişlerdi. Türk kadınlarını sizin şahsınızda kutluyorum.”

Şimdi sorum şu..

Sabri Uzun, bu paylaşımı sebebi ile, emniyet lojmanlarından yararlanma hakkından mahrum bırakılma kararını mahkemeye taşıyıp, kendi lehine aldığı karardan da cesaretle..

Sezgin Tanrıkulu’nu da tebrik eder mi?

“Sn Tanrıkulu..” diye başlayan bir paylaşım ile..

Gerisini farazi olarak dahi yazamıyorum, içimi acıtıyor..

Son cümlesini vereyim..

“PKK yandaşı siyasetçileri, sizin şahsınızda tebrik ediyorum!”

Buyursun, Sabri bey cevap versin..

Hiç kimse, laga luga yapmasın.

Birisi CHP’nin İstanbul İl Başkanı.

Diğeri CHP’nin İstanbul milletvekili.

Biri devlete Ermenileri soykırıma uğrattınız suçlaması yapıyor.

Diğeri de, köylüleri soykırıma uğrattınız iftirası atıyor..

Birisi 15 Temmuz’da milletin darbecileri direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyor..

Diğeri de, TSK’nın SİHA’larla teröristleri etkisiz hale getirme operasyonlarına hukuksuzluk isnadı yapıyor..

Birini tebrik ediyorsanız..

Diğerini de buyrun tebrik edin..

Şehid edilen polislerden..

Şehid edilen askerlerden utanmıyorsanız..

Erzurum’un Ermeniler tarafından katledilen köylülerinden utanmadan, Canan Kaftancıoğlu’nun attığı iftiradan dolayı kendisini tebrik ettiğiniz gibi..

Şimdi de Sezgin Tanrıkulu’nu, attığı iftiradan dolayı tebrik edin..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

osman

bunların kafa hiç basmıyor sanki ermeni olayını tayyip yapmış gibi lanse etmeye çalışıyorlar . ama ermeniler türkler yapmış diyor böylelikle bunların türk olmadığı ortaya çıkıyor

Orhan

Sen öyle kendini teselli et. Daha düne kadar Atatürk ü gardırop devrimcisi olarak niteleyen sol kafa ,bugün sadece toplumu ayrıştırmak için, kemalist kılığına girmiş durumda. Bunlara riyakar fetöcüleri de eklersen konu daha iyi anlaşılmış olur.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23