• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“HAMAS, İsrail’i boykot, Kelime-i Tevhid”de, CHP ile SP!

06 Ocak 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Altılı masanın bir üyesi, “Hamas terör örgütüdür” diyor..

Onu tanıdınız.. Tabii ki CHP. Genel Başkanı ağzıyla, HAMAS için terör örgütüdür” iftirası atmışlardı..

Altılı masanın diğer bileşeni Saadet Partisi ise, HAMAS için “Vatanlarını savunan insanlar” tanımlaması yapıyor..

Altılı masadaki kafa karışıklığı bitti mi?

Bitmedi.

Belki buna kafa karışıklığı da değil..

“Çaya çorbaya limon. Her kesimden seçmene, bizim içimizde bir partiden destek açıklaması var” yorumu da yapabiliriz.

Hem Hamas’a terör örgütüdür diyen azgın bir azınlığın oyuna talipler.

Hem de HAMAS’ı vatanını savunan bir yapı olarak gören seçmenin oyuna talipler..

Altılı masadan kalkmış gibi görünse de..

İyi Parti de o masadan kendisini kolay kolay kurtaramaz.

O da, HAMAS için terör örgütü diyen bir parti.

Hamas’a terör örgütü diyenler 2’ye çıktı. Hamas vatanını savunuyor” diyenler ise birde kaldı diye üzülmeyin.

Gelecek Partisi de Hamas’ın vatanını savunan bir yapı olduğunu kabul ediyor. İkiye iki, eşitlik sağlanıyor.

Deva Partisi ile Demokrat Parti mi.

Onların ne dediğini, kendileri de bilmiyor..

Altılı masanın, yine Filistin eksenindeki çelişkilerini hatırlatmaya devam edelim..

CHP ve İP’liler, “İsrail mallarına boykot ile ne yapacaksınız. Ne elde edeceksiniz ki” diyorlar..

Devamında, “İsrail’e açıktan destek veren şirketlere boykot da anlamsız. Starbucks’ı boykot edip de ne olacak. McDonalds’a gitmemekle ne olacak” diyorlar..

Saadet Partisi mi.

O tam aksi görüşte..

“Hem İsrail mallarını boykot etmeliyiz. Hem de İsrail’e destek veren şirketleri boykot etmeliyiz” diyorlar.

Ama bunu söylerken, asla CHP ile İP’in açıklamalarına gönderme yaparak değil, sürekli AK Parti’nin bu yönde yeterli açıklama yapmadığını hatırlatarak, bu söylemi tekrarlıyorlar.

Oysa 1 Ocak’ta Gazze ve şehidleri için yapılan mitingde gördük..

İsrail mallarına boykot, Cumhur İttifakı’nın tabanı tarafından da ısrarla savunuluyor..

Ama Millet İttifakı’nda, kimisi “Boykot da ne? Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz” diyen de var.

“Boykot çok önemli” diyen de.

Hatta Saadet Partisi, “boykot ile yetinmeyip, ihracatı da sıfırlayalım” diyor.

CHP “İhracat ta tam gaz devam etsin, ithalat da sürsün” derken..

AK Parti tabanı, “Boykot ile ithalatı sıfırlayalım. İhracatta ise, İsrail’in kontrolündeki Filistinlilere giden ihracatımız devam etsin” diyor..

Böylece Millet İttifakı içinde, birbirine zıt iki söylem daha ortaya çıkmış oluyor..

İsrail ile ilişkileri keselim mi?

Millet İttifakı içinde CHP ve İP, “İlişkileri kesip de ne yapacağız” diyorlar..

Saadet Partisi ise, AK Parti’nin hayata geçirdiği, “Onlar elçilerini geri çekti. Biz de geri çekiyoruz” kararını bile yetersiz görüp, “Derhal ilişkileri kesin” diyor.

O zaman soruyoruz SP’li yöneticilere.

Sizin yeriniz, yetersiz de olsa, AK Parti’nin yanı olması gerekmez mi? Siz gitmişsiniz, ilişkileri asla kesmeyelim diyen CHP ile ortaklık ediyorsunuz. Bu ne perhiz. Bu ne lahana turşusu!

Filistinli yaralıların Türkiye’ye getirilip tedavileri konusunda da, CHP’iler “Burdaki hastalarımızı çok tedavi ettik. Bir de onlar mı geliyor” itirazında bulunuyorlar..

AK Parti, Filistinlileri Türkiye’ye getirip, tedavilerini yaptırıyor.

Saadet Partisi ise, Filistinlilerin Türkiye’de tedavi edilmelerini destek veriyor, ama ittifakı CHP ile yapıyor..

Gazze’ye destek için yapılan gösterilerde açılan Kelime-i Tevhid bayrağı için, CHP’liler cumhuriyet karşıtı bir başkaldırı olarak tanım yapıp, suç duyurularında bulunuyorlar. O bayrağı taşıyanları dövüyor, dövenleri tebrik ediyor, geçmiş olsun dileklerini ulaştırıyorlar. “Arkanızdayız. Hukuki destek vereceğiz. milletvekilimiz sizi ziyaret edecek, Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan kişiye atılan yumruğun cezasız kalması için elimizden geleni yapacağız” diyor.

Saadet Partisi yöneticilerinin, kalben Kelime-i Tevhid bayrağını taşıyan vatandaşımızın yanında olduklarını tahmin edebiliyorum da..

Fiiliyatta, tek bir açıklamalarını, bu ana kadar göremedim.

CHP’liler gibi “Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan kişiyi yumruklayan kişinin yanındalar mı? Yoosa yumruk yiyenin haklarının teslim edilmesinden yanalar mı, herhangi bir açıklamalarına şahit olmadık..

Cumhur İttifakı’ndaki Filistin özelinde görüşleri de masaya yatıralım..

Şu ana kadar, ben AK Parti’den, MHP’den, BBP’den, YRP’den, HÜDAPAR’dan, ve DSP’den bir tek kişinin, HAMAS için terör örgütüdür denildiğini duymadım..

Tam aksine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti adına “Hamas vatanını savunan bir yapıdır” açıklaması geldi..

Bu konuda belki MHP’den küçük bir farklı açıklama gelebilirdi ama. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, sayın Erdoğan’ın açıklaması ile benzer görüşleri dile getirdi.. BBP hakeza.. YRP Lideri Fatih Erbakan’dan aksi bir görüş zaten bekleyemezsiniz. HÜDAPAR’dan asla HAMAS aleyhine bir görüş bekleyemezsiniz. 

DSP ise, en azından olumsuz bir açıklama yapmayarak, Cumhur İttifakı’ndaki birliği bozmamış oldu..

İsrail malları için boykot için de, AK Parti net açıklamalar yaptı. MHP destek verdi. BBP, HÜDAPAR, YRP çok net boykot açıklamaları yaptı..

Millet İttifakı’ndaki kafa karışıklığının zerresinin, Cumhur İttifakı’nda asla olmadığını bir defa daha görmüş olduk..

O zaman soru şu:

Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, hangi akla hizmet ederek, HAMAS için terör örgütü diyenlerle ittifak yapabiliyorlar da, HAMAS için kendileri gibi görüş açıklayan Cumhur İttifakı içinde yer almıyorlar?

10 konu üzerinden Millet İttifakı’ndaki çelişkileri dile getirmedim.

Tek bir konu üzerinden, Filistin konusu üzerinden, Millet İttifakı’ndaki farklı görüşleri, birbirine zıt söylemleri hatırlattım..

Muhafazakar kimliğe sahip olduklarını iddia eden SP, GP, DEVA hâlâ CHP’ye payanda olmaya devam edecek ise..

Kendileri bilir..

Ama dünyalarını da ahiretlerini de berbat ettiklerini de, nacizane hatırlatalım, üzerimizde vebal kalmasın..

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Suat Kılıç’a dikkat

Yeni Şafak Gazetesi, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'i 2013 yılında FETÖ adına tehdit eden kabine üyesinin dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç olduğunu yazmıştı. 2013 yılında 'Fetullah Hoca'nın selamı var. Tayyip Bey seni Milli Eğitim Bakanlığına müsteşar olarak alacak, seni uyarıyoruz. Gidersen, kabul edersen seni rezil edeceğiz, insan içine çıkamaz hale getireceğiz' bunu arkadaşlar bakın, bir Bakan söyledi." Yusuf Tekin'i tehdit eden kişinin dönemin Gençlik ve Spor Bakanı olan Suat Kılıç olduğu öğrenildi. Suat Kılıç FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasının ardından görevinden alınmıştı. Suat Kılıç'ın, kendisiyle birlikte bakanlığa getirdiği çok sayıda bürokrat da FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle KHK'larla ihraç edildi. ADAMLARI 'FETÖ'DEN ATILDI Kılıç'ın kadrosunda yer alan, Eğitim Kültür Genel Müdürü Abdülkadir Mahmutoğlu, Gençlik Genel Müdürü Şevki Akkaya, Proje Koordinasyon Genel Müdürü Ramazan Yiğit, Proje Daire Başkanı Hüseyin Demir ve Bakanlık Personel Daire Başkanı İsmail Oral ihraç edilen isimlerden bazıları. Bilgi İşlem Daire Başkanı Türker Turan Yıldız ise FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu. PROJELER FETÖ'CÜLERE Kılıç'ın getirdiği eğitim uzmanlarının da neredeyse yüzde 95'i FETÖ'den atıldı. Bakanlığı süresince çıkarılan dergi ve diğer projeleri FETÖ'ye bağlı derneklere havale eden Kılıç, görevden alındıktan sonra bakanlığın gizli bilgilerini içeren “Spor Bilgi Bankası” adında bir kitap çıkardı. Doğan Grubu tarafından çıkartılan kitap, bakanlıkla mahkemelik oldu.

Avukat Haydar

TBB Anayasa Mahkemesi Kararını Uygulamayan Yerel Mahkeme ve Yargıtay Üyeleri Hakkında Ceza Soruşturması Başlatılmasını Talep Etmiştir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23