Gazetecinin dövülmesini, Feyzioğlu sırıtarak seyretmişti!

Önce geçen sene, Akit gazetesi muhabiri Mehmet Özmen’in başına gelenleri size hatırlatayım..

Muhabirimiz, İstanbul Barosu’nun 17 Mart 2013 tarihli olağanüstü kongresine, haber amaçlı olarak katılmıştı. 

Salonun tamamını görebilmek için sahneden resim çekerken engelleme ile karşılaşmış, tartaklanmıştı. Tam o sırada, kürsüye doğru yönelmiş, mikrofonu almıştı ki, tam anlamı ile tekme tokat yere devrilip, sürüklenmişti..

Oysa fırsat verilseydi, kürsüden söyleyeceği 15 saniyelik şu cümle idi: “Yeni Akit gazetesi muhabiriyim, resim çekmek üzere sahneye çıktım. Ama basın görevim engellendi.” 

Mehmet Özmen sadece sahneden indirilmedi.. Ardından zorla salon dışına da çıkarıldı.. 

Niye hatırlatıyorum bu olayı?

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, 20 dakikalık konuşma için çıktığı kürsüde, 60 dakika durması ve sonrasındaki tartışmalarla kıyaslamak için..

Muhabirimizin, konuşma yapılan sahneye çıkıp, ordan salonun resmini çekmesi gazetecilik açısından bir hak mıdır?

Haktır..

Özmen “hak”kını icra ederken, dövüldü.. İlginçtir, Metin Feyzioğlu da, en ön sırada, bu dayağı sırıtarak seyretti.

Kılını kıpırdatmadan..

Peki, Danıştay törenindeki 20 dakikalık süresi sonrasında Feyzioğlu’nun kürsüyü işgal etmesi, bir hak mıdır?

Hayır, değildir..

Bir görevli çıkıp, 20 dakikalık sürenin sonrasında, Metin Feyzioğlu’nu tekme tokat kürsüden indirmeye kalksaydı, haklı olur muydu?

Bence haklı olmazdı ama..

Feyzioğlu’nun bizzat kendisi.. Geçtiğimiz yıl, Mehmet Özmen’in bu muameleye tabi kalmasını gülerek birinci sıradaki koltuğundan seyrettiğine göre..

Feyzioğlu’nun kendisine göre, o görevli, haklı olurdu..

Şimdi yorumu Feyzioğlu’na bırakalım..

Özmen’in sahneden dövülerek indirilmesini, birinci sıradaki koltuktan, sırıtarak seyreden ve kılını kıpırdatmayarak, dayağa onay veren Feyzioğlu’na..

Söyler misiniz Sayın Feyzioğlu, nedir yorumunuz?

•

Olayın bir başka yönü daha var..

Bu arkadaşlar, durup durup zıplıyorlar: “Türkiye’de basın özgürlüğü yok” diye..

Hatta Feyzioğlu’nun Cumartesi günkü tartışmalı konuşmasında da, yine “basın özgürlüğü” ile ilgili, hükümete eleştiriler vardı..

Basın özgürlüğünü kısıtlayan muameleleri sıralamaya kalkışsak..

En başta..

Bu arkadaşların, muhabirleri tekme tokat sahneden indirme girişimleri yer alır..

Ama bu arkadaşlar, hem muhabiri sahneden tekme tokat indirirler.

Hem bunu sırıtarak seyrederler..

Sonra da Başbakan’ı suçlarlar: “Türkiye’de basın özgürlüğü ihlal edilmektedir..”

Utanın be.. Utanın..

Basın özgürlüğünü kısıtlayan biri var ise..

O kişi Başbakan değil..

Bizzat sizsiniz..

Kendiniz kürsüleri işgal edersiniz.. 

“Başkan 25 dakika konuştu. Sen misafirsin, bir saattir konuşuyorsun” ikazına, “Kusura bakmayın, dalmışım” diyeceğinize..

“Siz az insan hakkı ihlali yapın, ben de az konuşayım” şeklinde pişkince cevap verirsiniz..

Ama..

Kendi toplantınızda..

Sahneden resim çekiyor diye..

Bir gazeteciyi tekme tokat alaşağı edersiniz..

Utanmadan bir de, “Basın özgürlüğü” taraftarı gibi tafra atarsınız!

•

Muhabirimiz Mehmet Özmen, geçen sene İstanbul Barosu toplantısında sahneden resim çekmek istediğinde, tekme tokat dövülüp indirildiğinde, bugünlerde Metin Feyzioğlu’na destek veren medya şöyle haber yapmıştı: 

“Akit muhabirinden provokasyon!”

Haberin devamı da şöyle idi: “Kürsüye geçip konuşma yapmaya çalışan Yeni Akit muhabiri Özmen, görevliler tarafından kürsüden zorla indirildi. Salonda bulunan avukatlar ‘Dışarı’ diyerek tempo tuttu. Özmen, avukatlar tarafından salondan çıkarıldı. Bu sırada fenalaşan Özmen’e, bazı avukatların, ‘Provokatör numara yapıyor’ dediği duyuldu.”

Ne güzel değil mi?

Kürsüye geçmek isteyen muhabir.. Görevliler.. Zorla indirmek.. Salondan dışarı çıkartmak.. Rahatsızlandığında “Provokatör numara yapıyor” demek..

Bir muhabire reva görülenler bunlar..

Peki bir gazeteci için bu haberi yapan arkadaşlar, Cumartesi günkü Feyzioğlu’nun tavrı için de, benzer bir haber yapmaya cesaret edebilirler mi?

Mesela..

“Kendisine tanınan süreden sonra da kürsüyü işgal etmeye devam eden Feyzioğlu’nu.. Görevliler zorla aşağıya indirdiler.. Feyzioğlu daha sonra salondan dışarı çıkartıldı..”

Böyle bir haber yapabilirler mi?

Bırakın böyle bir olay yaşandığında, bu tür bir haberi..

Sadece, “Terbiyesizlik yapma” denilmesine bile tahammül edemediler..

Hep bir ağızdan Başbakan’a hakarete soyundular..

Söyleyin şimdi.. Kim ifade özgürlüğünden yana?..

Gazetecinin dövülmesini sırıtarak seyreden mi? 

20 dakikalık konuşmayı, 60 dakika dinleyip, 60. dakika patlayanlar mı?