Eşcinsellik bir yana, pedofiliye de başladılar!
Sabahtan akşama kadar, “Küçük yaşta evlilik” haberleri yapanlar..
Gerçekten evlilik yapıp, çoluk çoluğa karışan ailelerin tepesinde boza pişirenler..
25 yaşına gelmiş, 30 yaşına gelmiş anne-babaları, 10-15 yıl önceki evliliklerinden dolayı hapse koymaya kalkışanlar..
Ama arada evlilik ilişkisi olmaksızın, küçük yaşta bir gece onunla, bir başka gece bununla, çoğu defa para için-lüks hayat merakı için yatanların çarpık ilişkilerini özgürlük olarak nitelendirenler, bir defa daha suçüstü oldular..
Eşcinsellik propagandasını öyle boyutlara getirdiler ki..
Eşcinsellik, adeta olağanlaştırıldı, nerede ise bir “tercih, bir hak” gibi gösterilme aşamasına geldi..
Şimdi sıra pedofiliye gelmiş..
Pedofilinin/ küçük yaşta çocuklara tecavüzün meşrulaştırılmasına gelmiş.
Netflix diye bir şeyin olduğunu, AK Partili bir bayan milletvekilinin, bir eşcinsel sosyal medyacıya verdiği röportajdan öğrenmiştim..
O günden sonra da, hiç merak etmedim, ne abone oldum, ne de bulunduğu bir mekanda ne olduğuna bakmak için bir vakit harcamadım..
Kısacası, Netflix falan bilmem..
Ama işin daha vahim boyutlara ulaştığını, RTÜK tarafından açıklanan “isteğe bağlı yayıncılık platformları” başlığı ile piyasada bulunan bazı mecralardaki başıboşluğun cezalandırılmasına ilişkin kararla öğrenmiş oldum.
Sonuçta ajans haberleri, medyaya intikal eden haberler üzerine yorumda bulunacağım..
Teknik bir bilgi eksikliğim olursa, bilenler uyarsınlar, düzeltelim..
Şimdi geldiğimiz son noktada..
Eşcinsellik ve pedofili propagandası yapılan filmler, RTÜK’ün gündemine girmiş.
Bazı filmlerde eşcinsellik meşrulaştırılması yapılırken..
RTÜK tespitlerine göre, pedofili içerikli filmlerle de karşılaşılmış..
RTÜK bunlardan 6 ayrı firmanın çektirdiği, 8 ayrı film için cezalar kesmiş..
Filmlerin ismini vermek bile istemiyorum..
Bunların reklamı olur..
Sizlerin zihninizi, zehirlemek olur..
Ama şunu bilmiş olalım ki, Saadet Partili hacı abilerimizin oyları ile CHP’nin kazandığı milletvekillerinin RTÜK’e yolladığı üyeler,
AK Partili, MHP’li üyelerin ceza verilmesi yönünde oy kullandığı eşcinsellik propagandası yapılan filmler için, “Cezaya gerek yok” demişler..
Akittv’deki, 30 Ağustos’un yıldönümünde, görüntünün altyazısındaki bir harf hatası yüzünden ceza verilmesi için bas bas bağıran ve o yönde oy kullanan CHP’li üyeler, sıra eşcinselliğin meşrulaştırılması için milyonlarca liralık harcama yapan platfomların sahiplerine ceza verilmesine gelince..
“Özgürlük gereği, ceza verilmemesi gerekir” demişler..
Biz de Saadet Partili, Gelecek Partili, DEVA partili kardeşlerin dikkatine sunmuş olalım..
Kimlere kefil olduklarını, kimlerle yol yürüdüklerini bir daha gözden geçirsinler..
Ama ilginçtir, esas değineceğim olayda, o Akit düşmanı, ama sıra ibnelerini savunmaya gelince özgürlükçü CHP’li üyeleri bile çıldırtan gelişmeler olmuş..
RTÜK’ün son toplantısında, o malum platformlardan birisinde yayınlanan iki ayrı film için ceza verilmesi yönündeki karar, oybirliği ile alınmış..
Filmlerin isimlerini, yine reklam olmaması için vermek istemiyorum..
Ama içerikte, aile içi ahlaksız ilişki anlamında “ensest” görüntüler barındırdığını, bunun ötesinde küçük yaşta çocukların cinsel istismarı mahiyetinde ve “pedofili” diye tanımlanan görüntüler bulunduğu görüldüğü için, CHP’li iki üye de, “Bu kadar da olmaz” diyerek, ceza verilmesi yönünde oy kullanmışlar..
Tam bu noktada, ben bekliyorum ki, dindar insanların bulunduğu topluluklarda, aslında gerçekte yaşanmamış 15 yaşındaki farazi evlilikler üzerinden kıyameti kopartan laikçi kesim bir özeleştiri yapsın..
Dindar insanlar, 18 yaş civarında çocuklarını evlendirmeye gayret ettikleri doğru..
Ama..
Kanunen evlenme yaşı olan 15’in altında, hele hele onların iddia ettikleri üzere 10 yaşında, 11 yaşında, kim çocuğunu evlendirir?
Lakiçi kesim, dindar insanları, farazi iddialar üzerinden suçlar, hatta cezaevlerine koydururken..
Farazi falan değil, birebir görüntüleri ile küçük yaşta cinsel ilişkiyi (buna biz tecavüzü diyelim, daha isabetli olur) meşrulaştıran filmler için, laikçi kesimin tek açıklama yapmaması, onların samimiyetsizliklerini de göstermiş olmuyor mu?
Bir hocaefendinin kızının, psikolojik bunalıma girerek, “beni 8 yaşında evlendirdiler” demesi üzerine, kıyameti kopartanlar..
Yetinmeyip, iddia edilen hayali olayın üzerinden 15 yıl geçtikten sonra, ortada bir delil falan da olmadan, babasını tutuklatanlar..
Şimdi film sahnesinde de olsa, küçük yaşta çocuklara tecavüzü konu alan filmler için, RTÜK’ün kestiği cezalarla yetinmeleri, samimiyetsizliklerini ispatlamıyor mu?
RTÜK üyelerinin tamamı, bu konuları savcılığa da suç ihbarı ile göndermeleri gerekmez mi?
Var mı öyle..
Bastır parayı, çek eşcinsel filmi.
Bastır parayı, çek istediğin gibi küçük yaşta çocuklara tecavüz içerikli filmleri..
Böyle midir, kural..
O filmi çekenler, yapımcısı, oyuncusu, küçük yaştaki oyuncuların anne-babaları, niye tutuklanmıyorlar?
Farazi bir olaydan bahsetmiyoruz.
15 yıl önceki, hayali bir iddiadan bahsetmiyoruz..
RTÜK tespitlerine göre..
Fiilen görüntüsü ortada olan olaydan bahsediyoruz..
Yok öyle..
“Film ya.. Sanat ya..” diye bahanelerle, olayın üstünü örtmek..
Çocuk hakları diyerek, olmayan olaylar üzerinden kurgular yaparak, ortalıkta dolaşanlar..
“Kadın hakları” diyerek, binbir senaryo yazıp, toplumun temeli aile kurumunu da dinamitleyenler..
Göstere göstere..
Sırf para kazanmak için yapılan ahlaksızlıkları görmezden mi gelecekler..
Pedofili suç ise, bunun filmi de suç değil midir?
O filmde, küçük yaşta çocukların oynatılması da aslında filmin dışında/gerçek hayatta yaşanan bir başka suç değil midir?
TBMM’nin büyük çoğunluğunun muhafazakar milletvekillerinden oluştuğu bir dönemde, bu ahlaksızlığa kimse sessiz kalmamalıdır.
Pedofiliyi de.. Eşcinselliği de meşrulaştıran filmlerin, anlatımların tümü engellenmelidir..