Erdoğan’a yazık, bize yazık, bu millete yazık!
Konu bolluğu yaşadığımız şu günlerde..
AK Parti’nin seçim manifestosunda belki de bazı noktalardaki yanlışlıklarını da eleştirerek, ama sonuçta da “Diğerleri ile kıyasladığmıızda, bunlar küçücük şeyler” diyerek mutlaka not düşeceğimiz onlarca konu var iken..
“Soğan”ı yazacağız..
Patatesin ikiz kardeşi soğanı..
2019 mahalli seçimleri öncesinde patates ile birlikte operasyona maruz kalan..
Bir çırpıda 7 TL’ye fırlatılan..
Yanlış okumuyorsunuz..
2018 sonu ve 2019’un ilk ayında 7 TL’ye çıkartılan..
Muhalefete sorarsanız..
“Ne beliyorsunuz ki.. Gübre ne kadar, biliyor musunuz? Tohum ne kadar biliyor musunuz? Sulama, mazot, ulaşım, vs ne kadar biliyor musunuz? Patates-soğanın 7 TL’ye satılması gayet normal fiyatı bu” diyorlardı..
O tarihten sonra ne gübrede, ne tohumda, ne mazotta, ne diğer girdilerde bir ucuzluk olmadığı halde.
Tanzim satış mağazalarının devreye girmesi ile birlikte, patates de soğan da 3 TL’ye indi..
Daha ilgincini söyleyeyim..
Sonraki süreçte, hem patates hem soğan 1 TL’ye kadar indi..
Ama muhalefete sorarsanız, gübre fiyatları, tohum fiyatları, mazot fiyatları dikkate alındığında, patates-soğanın fiyatının 7 TL olması gayet normaldi..
Öyle diyorlardı..
Onlara göre patates-soğan fiyatının 2018 sonu itibari ile 7 TL olması normaldi. Ama 2020’de, 2021’de markette her ikisinin de fiyatı 1 TL olduğu dönemleri yaşadık..
Bir operasyon çekildiği tartışmasız..
Maliyet ile ilgili olmayan bir çakallık yapıldığı kesin..
Ama siyasi iktidar, bunu bir türlü kamuoyuna açıklayamadı..
Çakallığı yapanların da üzerine, bir türlü gidemedi.
Birkaç depoya baskını gördük..
O baskınların hemen ertesinde, çakallarla iş kotaran çakal yavrularının, “Serbest piyasada depo baskını da nedir?” itirazlarına boyun eğildi..
Sonuçta 1 TL’ye de satılan patates-soğan, gün oldu 5 TL, gün oldu 10 TL’ye satıldı..
Ama şimdi..
Patates 12’lerde seyrederken, soğan aradan sıyrıldı, 25-30 TL’den satılır hale geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu da, kendisine meydan buldu, “Bu kafa ile 100 TL’ye de satılır” dedi..
Tam bu noktada..
Benim yazımın başlığına koyduğum, “Erdoğan’a yazık, bize yazık, bu millete yazık!” ifade gündeme geliyor..
10 TL’ye satılan patatesin kardeşi, ne oldu da şimdi 30 TL’den satılıyor ve bir de “100 TL’ye satılabileceği” dedikodusu ile, AK Parti’ye puan kaybettirmeye çalışılıyor?..
Görev kimde?
Tarım Bakanlığı’nda..
Tarım Bakanlığı dün akşam saatlerinde bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle deniyor:
“Ülkemizde son 10 yıllık ortalamalara göre yılda 2 milyon 100 bin ton kuru soğan üretilmekte olup 2022 yılı kuru soğan üretimi 2 milyon 350 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2021/2022 pazarlama yılında yurt içi kullanım miktarı 2 milyon 87 bin ton ve yeterlilik oranımız yüzde 114,7’dir. Bu veriler dikkate alındığında ihtiyacımızı karşılayacak düzeyde kuru soğan üretiminin gerçekleştirildiği görülmektedir.”
Eeee? Şimdi sormamız gerekmez mi?
Bu açıklamayı yapmak için, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Soğanı 100 TL’ye alacağız” demesini mi bekledik?
Algı üzerine, algı üretilmesini beklemeye mecbur muyduk?
Tüketimimizden fazla üretimimiz var ise..
Fiyatların da eski seviyelerinden, enflasyon kadar artış ile oluşması gerekmez mi?
Patatesin fiyatı üçte biri oranında iken, niçin soğan rekor sütüne rekor kırıyor?
Bunun arkasında kim var?
Kimler var?
Bunu da, Tarım Bakanlığı’nın, belki Ticaret Bakanlığı ile de ortaklaşa çalışarak çözmesi gerekmez mi?
Üretim belli..
Üretilenlerin nereye satıldığı belli..
Bunların marketlere devrettikleri ortada..
Devredilmeyenler, depoda bekleyenler belli..
Eee?
Daha ne bekliyoruz?
Ne bekliyoruz ki, ürettiğimiz malı dahi, normal değerinden satın alamıyoruz da..,
Sadece ve sadece mal arzından kaynaklı bir sıkıntı sebebi ile, üç misli fiyata soğan almak zorunda kalıyoruz?
Tarım Bakanlığı’nı açıklaması şöyle devam ediyor:
“Sahip olduğumuz arazi varlığı ile farklı coğrafi bölgelerimizde değişen iklim özellikleri, ülkemizin bir bölgesinde ekim yapılırken bir başka bölgemizde hasat yapmaya imkan vermektedir. Böylece halkımızın gıda ihtiyacı kesintisiz bir şekilde karşılanmaktadır.”
Bu da güzel..
Konuya eğildiklerini, dikkatlice takip ettiklerini gösteriyor..
Şu da bakanlığın açıklamasından:
“2022 yılında hasat edilen ve depolanan kuru soğanların yıl içerisinde tüketimi devam etmekte, bununla birlikte Türkiye’nin güney bölgelerinde yeni üretim sezonuna ilişkin ilk hasatlar da başlamıştır. Nisan ayı itibarıyla Adana ve Hatay illerimizde turfanda soğan hasadı başlamıştır. İçinde bulunduğumuz bu dönemde geçen yılın üzerinde bir rekolte söz konusudur. 2022 yılında Adana ve Hatay illerimizde 272 bin ton olan turfanda soğan üretiminin, bu yıl 284 bin tona yükselmesi beklenmektedir.”
Bu yıl, geçen yıla göre, daha fazla üretim olacağı ümidini de veren bakanlık açıklamasında bir eksik var..
Şu an 10 yıllık ortalama tüketimimizin daha fazlasını ürettiğimiz halde, niçin soğan fiyatı üç misli..
Bunu biz çözemiyorsak..
TGC Anadolu gemisini yapan Türkiye olarak.
TOGG yerli arabayı üreten Türkiye olarak..
21 yıldır her girdiği seçimden birinci çıkan AK Parti iktidarı olarak..
Şu soğan işini çözemiyorsak..
“Tayyip Erdoğan’a yazık” derim..
Biz, üç kuruşluk adamların, “Soğan kaç lira” eleştirilerine muhatap oluyorsak..
Ve bunlara cevap vermek için vakit harcıyorsak..
“Bize yazık” derim.
Millet, 10 TL’ye alabileceği soğanı, 30 TL’ye alıyorsa..
“Bu millete yazık” derim.
