Erdoğan-Özel görüşmesi, Payidar Gondol, İspanyol gazeteci-İspark!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e iade-i ziyarette bulundu.. Ziyarette, Özgür Özel tarafından Tayyip Erdoğan’a verilen hediye, CHP yandaşı gazetelerde şöyle tanımlandı.. “Paşabahçe’de, Payidar Gondol ismi ile, sadece 2023 adet ve el işçiliği ile üretilen, altın yaldızlı süslemeli, Atatürk’ün oturduğu balkonun cam objesi..”
Paşabahçe özel üretimli cam hediye sözkonusu.. Paşabahçe markası kimin? Şişecam topluluğunun.. O topluluk kimin? İş Bankası’nın.
İş Bankası kimin? Kurtuluş Savaşı’nda dünya Müslümanlarının Hilafeti kurtarmak için topladığı paralarla kurulan bu bankanın tamamı değil ama.. % 27’si CHP’nin.
CHP diyordu ki, “Biz sadece hissedarız. Mustafa Kemal’in vasiyeti gereği kâr almıyoruz. Kârlar, Tarih Kurumu’na, Dil Kurumu’na vesair gidiyor..”
Şimdi anlaşılıyor ki, “Bal tutan, parmağını yalıyor.”
Acaba İş Bankası iştiraki Şişe Cam topluluğu, daha kaç özel ürünü, CHP’ye aktarmıştır?
Bunlar aktarılırken fatura kesilmiş midir?
Bedeli alınmış mıdır?
Soruları devam ettirebiliriz ama..
Bu kadarı, şimdilik yeter..
CHP’nin, “tek kuruş menfaatimiz yok” dediği İş Bankası’ndaki hissesi için, yıllar önce teklifimizi yapmıştık: “Sizin o hisselerden kaynaklı hiç menfaatiniz yok ise. Sizi bu yükten kurtaralım. Gelin o hisseleri, gerçek sahibi olan Hazine’ye devredin. Siz de rahat edin. Millet de rahat etsin..”
Cevap gelmemişti..
Şimdi sorduğumuz sorulara da cevap geleceğini hiç sanmıyorum..
* *
Tayyip Erdoğan’ı başbakan ve Cumhurbaşkanı seçtirdiğini iddia eden, ama kendisini cumhurbaşkanı yardımcısı bile seçtiremeyen, hatta milletvekili bile seçtiremeyen Ahmet Davutoğlu abimiz açıklama yapmış..
MHP ile Ak Parti’nin arasını açmayı planlıyor ya..
Ortalığı kızıştırmak için..
Sinan Ateş cinayetinin duruşmasına katılacağını şimdiden ilan etmiş...
Kendisinin Başbakanlığı döneminde şehid edilen Savcı Selim Kiraz’ın cenaze törenine katılmıştı ama.. Selim Kiraz’ın öldürülmesi ile ilgili bağlantılı kişiler hakkında açılan davaya katılmamıştı. Hatta, Gezi isyancılarının şehid ettiği Selim Kiraz’ın anısına da ihanet ederek, Gezicilerden şikayetçi olmadığını, Gezi davasına verdiği dilekçe ile tescillemişti..
Yine Davutoğlu’nun bakanlık yaptığı dönemde, Gezicilerden birisinin cenaze töreninde, Gezicilerin katlettiği Burak Can Karamanoğlu’nun katillerinin yargılandığı davaya da, Davutoğlu iştirak etmemişti..
Şimdi ne hikmetse, bir cinayet davasına katılma, onun üzerinden ortalığı karıştırmaya çalışıyor..
Buyursun, halasından bile oy alamayan siyasetçi sıfatına, yenilerini eklesin.. Kendisi başbakan koltuğunda oturur iken şehid edilen savcının katili olan Gezicilerden şikayetçi olmayan siyasetçi sıfatına ilaveten.. Başka sıfatlar da edinsin..
* *
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, rivayet o ki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ziyaretine geldiğinde..
Elinde bir deste rica ile karşılamış..
2018 yılında, Suruç’ta seçim öncesi tartışmada eşini ve iki oğlunu kaybeden anne ile Erdoğan’ın görüşmesini istemiş. Hemen hatırlatalım, gönül ister ki, ne Şenyaşar ailesinden üç kişi ölsün, ne de AK Parti milletvekilinin ağabeyi ölsün.. Dolayısı ile, Sayın Erdoğan tabii ki o anne ile görüşsün.. İtirazım yok.
Ama aynı olayda AK Partili milletvekilinin ağabeyinin de öldürüldüğünü kimse gizlemesin..
Ve daha önemlisi, eğer kendisinde o yürek var ise, ben de Özgür Özel’e bir teklifte bulunayım: Diyarbakır anneleri ile görüşür müsün.
“HDP’den izin bekliyorum, Kandil’e soracaklar” yok!
Siz, AK Parti milletvekilinin ağabeyinin öldürüldüğü olay sebebi ile, Cumhurbaşkanı’nın, bir anne ile görüşmesini istiyorsunuz..
Hakkınızdır, isteyin..
Ben de sizden.
Yüzlerce, binlerce anne adına, HDP önünde nöbet tutan, çocukları HDP tarafından PKK’ya götürülen Diyarbakır Anneleri ile görüşmenizi istiyorum..
Haydi bakalım, görelim samimiyetinizi. Görelim dürüstlüğünüzü..
Haydi bakalım görelim, annelerin sesini dinleme konusunda samimi misiniz, yoksa istismarcı mı?
* *
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, İspanya’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında bir İspanyol gazeteci sormuş, “Kavala ve Demirtaş ile ilgili AİHM kararlarının uygulanmaması hakkında ne dersiniz?”
Cumhurbaşkanı, Demirtaş ve Kavala’nın yargı kararı ile cezaevinde olduğunu hatırlatıp, isnat edilen eylemlerin 100’den fazla gencin ölümüne sebep olmak ve daha başka suçlar olduğunu hatırlatınca, gazeteci kafayı sallamaya başlamış.
İşte 22 yıldır, Erdoğan’ın halktan destek almasının, üst üste seçim kazanmasının sırrı, o kafa sallamaya anında gerekli cevabı vermesi ile bir defa daha ifşa olmuş: “Kafanı sallama. Bak ben dimdik ayakta duruyorum.”
Bu Erdoğan’ı, birileri Ekrem İmamoğlu ile kıyaslamaya kalkıyor..
Buyrun bir somut örnek üzerinden yürüyelim..
İspark’a önceki gün yine zam geldi. Önceki zam ekim ayında idi. Zam oranı da % 55 ile % 57 oranında idi. Şimdi ise % 35 ile % 50 arasında zam geldi..
Yani enflasyon % 65’lerde iken, Ekrem bey zammın çok daha fazlasını yapmış oldu.
Ne diyordu Ekrem abimiz, 2019 mahalli seçimlerinden hemen önce.. Tarih de vereyim.. 24 Şubat 2019’da. Yer de söyleyeyim.. Sultanbeyli’de..
Şahitleri de hatırlatayım. CHP’nin Sultanbeyli Belediye Başkan adayı Ayhan Koç ile birlikte oto sanayi esnafını ziyaretinde..
Bir esnaf, “İSPARK zarar ediyormuş, bir el atın” deyince, İmamoğlu, “İSPARK’ın zarar etme şansı yok. 100 bin araçlık otoparklar yapacağız. Aracını otoparka bırakan vatandaşımıza, ertesi gün kullanmak üzere ücretsiz toplu taşıma kartı vereceğiz. İSPARK, kendi sokağına park edenden para almayacak. İyi çalıştık bu konuda” demişti.. İyi çalışmış. Şimdi iyi götürüyor..
Zarar etme şansı yok. O zaman ne yapalım.
Sıkı durun..
Ekrem’den başkası bunu bilemezdi, yapamazdı: “Zam”
Şimdi karşısına geçip bir gazeteci sorsa, “İspark’ın zarar etme şansı yok diyordunuz..Hatta nasıl zarar ediyor, anlamıyorum. Caddeden para alıyorsunuz derken. Şimdi ne oldu da, bir yılda iki defa zam yapıyorsunuz?”