CHP, İP desteğine rağmen Fincancı, iftiradan çark etti!
CHP, darbeci generallere sahip çıktı..
28 Şubatçı darbeci generallerin cezaevinden tahliyesi için didinip durdu..
Ama PKK’lı teröristlere dağları bile dar eden muvazzaf subaylara kimyasal gaz kullanmakla suçlayanlara tek kelime itiraz etmedi.
Üstelik bir de, o iftirayı TBMM gündemine taşıma sözü veren milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na disiplin soruşturması bile açmadı..
Sonra o sözlerden dolayı gözaltı olduğunda, Özgür Özel ile sahneye çıkıp, “yanlış” dedi..
İşte bu CHP’ye rağmen, TSK’ya iftira atan Şebnem Korur Fincancı tutuklandı..
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kendisini yağlı kazığa oturtma tehdidi yapan generalden şikayetçi olmaktan korktu..
“28 Şubat’ta yanlış yaptık. İmam Hatiplerin orta kısmını kapatacaktık. Bütün meslek liselerinin orta kısmı kapatıldı” diyerek, darbecilerin tehditlerine boyun eğmenin daha doğru olduğunu söyledi..
Kısacası, vazifesini ihlal eden TSK mensuplarına eyvallah etti.
Ama..
Aynı TSK’da, şimdi vazifesini kanundaki tanımı ile harfiyyen yapan, hatta canını ortaya koyarak PKK’yı bitirme noktasına getiren subaylara, iftira atanlara ise..
Tek kelime ile itiraz edemedi..
Milliyetçiliği, ülkücülüğü kimseye bırakmayan Meral Akşener’e rağmen.
İyi Parti’nin bu derin sessizliğine rağmen..
TSK’ya iftira atan Şebnem Korur Fincancı tutuklandı..
Ali Babacan, Fincancı’nın sözlerinin Türkiye’nin itibarını sarsmayacağını, ama devletin başındaki ismin açıklaması sonrasında başlatılan soruşturmanın Türkiye’ye zarar vereceğini söyledi.
Babacan’ın kılçık çıkartmasına rağmen, Fincancı tutuklandı..
Şimdi şehid ailelerine sormamız lazım..
Kimden yanasınız?
Eşlerinize, babalarınıza, kardeşlerinize, çocuklarınıza iftira atan Şebnem Korur Fincancı’ya tutuklama kararı verecek ortamı hazırlayan bağımsız yargıyı oluşturan Cumhur İttifakı’ndan yana mısınız?
Yoksa..
TSK’da görev yaparken..
Emniyette görev yaparken..
Yakınlarınıza iftira atan Fincancı’nın tutuklanmasını yanlış bulan, en azından ses çıkartmayan CHP’den, İyi Parti’den, DEVA’dan, Gelecek’ten yana mısınız?
Soralım, Fincancı’nın iftirasını tek satır yazamayan Sözcü gazetesi mi..
Tek itirazda bulunamayan Cumhuriyet gazetesi mi?
Diğer benzerleri mi bu ülkede milli basın..
Yoksa..
Bunların aksine, gerçekleri yazıp, Fincancı’nın yalanını yüzüne vuran Akit mi, milli basın..
Emin Çölaşan’lar..
Şebnem Korur Fincancı’nın eski yıllardaki benzer açıklamaları için, TSK’ya sahip çıkarken.
Bu kadının aleyhine yazılar kaleme alıp, hakarete varan ifadeler kullanırken..
Şimdi Şebnem Korur Fincancı’nın son vukuatında, niye sessiz kaldı?
Tek dert, Tayyip Erdoğan’ı devirmek için, ona saldıran herkese sahip çıkmak mı?
Bu kadar düştünüz mü?
Gözbebeğimiz dediğiniz TSK’ya atılan iftirayı bile, Erdoğan düşmanlığınız sebebi ile, görmezden mi geliyorsunuz..
Aynı soru, diğer ulusalcı kalemler için de geçerli..
Uğur Dündar... Yekta Güngör Özden..
Vesaire vesaire..
Tek taraflı anlatmayalım..
Şebnem Korur Fincancı’nın soruşturmaya konu sözlerinin nasıl bir vehamet arzettiğini, kendisinin savcılıkta ve hakimlikteki ifadesini aktararak gözler önüne serelim..
Önce Fincancı’nın, PKK’lı teröristlerle ilgili bir görüntüyü kastederek sarfettiği ilk sözlerini aktaralım:
“Görüntüleri daha önce de incelemiştim, belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak ise de ne yazık ki bu silahların çatışmaların kullanıldığını görüyoruz.”
Dikkat buyrun..
“Olabilir” demiyor..
“Kullanılmış” diyor..
“Kullanılmış olabilir” demiyor..
“Kullanıldığını görüyoruz” diyor..
Bu kadar net.
Bu kadar kesin konuşuyor..
Çünkü “Asena Meral Akşener”e güveniyor..
“Milliyetçi Meral bile, şimdi HDP ile iş tutuyor” diye düşünüyor.
“Meral hanım Selahattin Demirtaş ile kahvaltı hazırlığı içinde” diye kamuoyunun bildiklerini önüne alıp..
“CHP zaten benim arkamda..” diyor..
“Tayyip Erdoğan düşmanlığı, Babacan’ı, Davutoğlu’nu benim atacağım iftiraya tek kelime edemez duruma düşürmüş” diyor..
Ve cezai soruşturmayı göze alıp, TSK için kimyasal silah kullanıyor iftirasını atıyor..
Tayyip Erdoğan, bu söyleme eyvallah etmiyor..
Sessiz kalmıyor.. Görmezden gelmiyor..
Soruşturma açılıyor..
Sonrasında Fincancı, çıktığı hakim karşısında ne diyor?
Onu da aktaralım:
“Yayına davet edilmemin nedeni adli tıp uzmanı olmamdır. TTB Merkez Konseyi Başkanı ibaresinin kullanıldığını başta görmedim. Bana ekranda kendi yüzüm gösterildiğinde bu ibareyi gördüm, o nedenle ‘bir hekim olarak’ diye ifade ettim.”
CHP’nin desteğine rağmen.
İyi Parti’nin sessiz desteğine rağmen.
Fincancı bile, bu savunması ile, çıktığı PKK kanalının doğru bir iş olduğunu söyleyemiyor..
Devam ediyor Fincancı:
“Çünkü bunun TTB ile ilgisi yoktur.”
PKK’nın yayın organı, “TTB Başkanı açıklama yaptı” diyerek sunuyor..
Türk Tabipleri Birliği’nin, yani Türkiye’deki tüm doktorların meslek kuruluşunun itibarını da arkasına alarak açıklamayı yapıyormuş gibi izlenim veriliyor..
Üç gündür, Fincancı çıkıp, o medya kanalını kınamıyor, “Ahlaksızlık yapmışlar” demiyor..
Hakimin önüne çıkınca, “TTB ile ilgisi yok” diyor..
Akşener’e kapak olsun..
Şehidlerin hakkını koruyan Cumhur İttifakının dik duruşuna selam olsun..
Devam ediyor Fincancı:
“Söz konusu haber kanalının PKK silahlı terör örgütüyle bir irtibatı olup olmadığıyla hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da.”
Düne kadar Fincancı’ya göre PKK, silahlı terör örgütü değildi.. Şimdi olmuş.. Kime rağmen, Akşener’in Fincancı’ya sessizliğine rağmen..
Devam ediyor Fincancı: “Kapalı bir alan olduğu anlaşılıyordu ve Kuzey Irak’ta olduğundan bir bilgimiz rapor kapsamında yoktur. (..) Yine söz konusu yayın kuruluşunun PKK silahlı terör örgütünün irtibatlı ve geçmiş haberlerini, yayınlarını bilmiyorum. Çünkü ben hiç haber izlemeyen, hatta kendi bağlantı yaptığım programları da sonrasında izlemeyen bir insanım.”
Daha devam edeyim mi?
Gerek yok..
Bu savunma, bu tornistan, bu lafı çevirme, atılan iftiradan dönme, CHP’ye rağmen. İyi Parti’ye rağmen. Tayyip Erdoğan’ın, TSK’ya sahip çıkması ile olmuştur..
Nokta..