Böyle olur, bizdeki gomünistler!

TL’ye çekilen dolar operasyonunu; bir yandan “emperyalistlerin para üzerinden neler yapabildiği”ni görmek için izlerken..

 Bir yandan da, ABD karşıtlarının maskelerini indirmesi açısından ibretle izliyoruz.

Maskeleri nasıl indiriyor?

Şöyle..

Türkiye’de, kendilerini solcu siyasetçi olarak tanıtanlar var..

Hatta daha ötesi..

Dikkat çekmek için mi, yoksa gerçekten öyle oldukları için midir, komünist olduklarını açıklayanlar da var..

Bir de..

Gerçekten Komünist Parti’liler var..

Onlardan birisi de, Tunceli’nin Ovacık Belediye Başkanı, Komünist Partili Mehmet Maçoğlu..

Benim açımdan Tunceli Ovacık’ta, ha HDP’li biri seçilmiş, ha CHP’li, ha da Komünist Parti’li biri..

Farketmez..

Çizgileri aynıdır..

Ama..

Komünist Parti’li olduğunu övüne övüne anlatan belediye başkanı, Sözcü gazetesine demeç verirken..

“Uygulamaya koyduğu başarılı projelerle Türkiye’nin en çok dikkat çeken başkanı” şeklindeki hormonlu tanıtımlarla adından bahsettirirken..

Oturduğu koltuğun önündeki sehpada, ABD sigarası ile poz verirse..

Kendisi ile ilgili o kadar yapılan övgülerin hepsini, bir sigara paketi ile mahvetmiş demektir..

Sigara kullanmadığım için, markasını tahmin edemedim..

Bilenlere sordum..

Bırakanlara sordum.. 

ABD sigarası olduğunda ittifak ettiler ama..

Reklamı olmasın diye isimlerini vermeyeyim..

“Şu marka mı, yoksa bu marka mı” diye tereddüt ettiler..

Hangi marka olursa olsun..

Günlük tüketiminde, yuvarlak hesap 5 TL’sini ABD’ye yollayan birisi, nasıl gomünist olabilir?

Kendisi gomünist olduğunu iddia etse de..

Gerçekte o gomünist olabilir mi?

Yoksa arka planda şu hesap mı vardır:

“Ovacık’ta zaten solcu birisinin seçimi kazanacağı kesin.. Solculardan biri seçilecek de, hangisi seçilecek?.. Ben bir ilginçlik yapayım ki, diğer solculara göre öne çıkayım!”

Acaba, bu hesap ile mi, Mehmet Maçoğlu, komünistlik iddiasına soyunmuş?

•

Ovacık’ın Komünist Parti’li belediye başkanının açıklamalarında, bir ilginçlik daha var..

Der ki Maçoğlu, “20 direği, 2 yıldır değiştiremedik.”

Olay ne imiş?

“Kaldırımda, görme engelliler için sarı döşemeler yaptırmış.. Ama sarı döşeme bazı yerlerde elektrik direğine denk gelmiş.. O elektrik direklerinin yerini değiştirmek için TEDAŞ’a yazı yazmış.. 2 yıldır, elektrik direklerinin yerini değiştirtememiş!”

Alın size, uzun uzun tartışılacak bir belediyecilik anlayışı..

Tribünlere oynayan söylemlerin, gelip sigarada düğümlenmesinin bir başka fotoğrafı..

Ovacık’ta kaç tane görme engelli vatandaşımız var, araştırılmış mı?

Kaldırıma sarı döşeme yapılırken, elektrik direkleri hesap edilmiş mi?

Farklı bir çözüm için hiç düşünülmüş mü?

Bunların hiçbirisine cevap yok..

Ama Komünist Parti’li belediye başkanı, bu işe nasıl soyunduğunu, şöyle anlatıyor:

“Her gittiğim yerde, o belediyenin çalışmalarına bakıyorum. Mesela kaldırımlarda sarı çizgileri görmüştüm. Aynısını ilçemize yaptırdım. Gelin görün ki, başımıza dert oldu. Sarı çizgiler, bazen elektrik direğinin ortasına denk geliyor. Elektrik direklerinin 2 metre geriye çekilmesi gerekiyor. 20 direği iki metre geri çektirmek için TEDAŞ’a iki yıldır yazılar yazdım, defalarca söyledim, ama bir türlü yapmadılar. Artık yazmaya, söylemeye utanır oldum.”

Komünist belediye başkanında plan, program nasıl?

Müthiş değil mi?

Başka belediyeleri geziyor.

Orda ne görüyorsa, onu kendi belediyesinde de yapmaya çalışıyor..

Kaldırımda sarı döşeme mi görmüş?..

Planını programını yapmadan..

Öncelikle, ilçede görme engelli kaç kişi var araştırmadan..

Sonrasında..

Sarı döşeme yerine, daha farklı bir çözüm ne olabilir araştırmadan..

Basmakalıp taklitçilik ile..

“Ben de sarı döşeme yapayım” diyor.

O sarı döşeme elektrik direğine denk gelince ne yapacağını düşünmeden, kaldırımı değiştiriyor..

Daha doğrusu, elektrik direğine denk gelene kadarki bölümünü değiştiriyor..

Elektrik direğine toslayınca..

Orda duruyor..

İşte size, gomünistlik..

Milletin hayrına değil..

Kafasının dikine dikine sergilenen..  Görüntüde hizmet anlayışı..

Ama sonuçta beceriksizlik..

Eğer yerinin değiştirilmesi zorunlu idiyse, 20 tane direği, iki yılda değiştiremeyen bir acizlik..

Sonra da..

“Yazmaya, istemeye utanır oldum” diye konuyu kapatma girişimi..

İşte bunun için, biz her daim söylüyoruz: “Bu ülkeye, gomünistlerden bir hayır gelmez.”

Bakarlar, taklit ederler..

Ama bitiremezler..

Lüksten kaçınır gibi görünürler..

Masrafı yaparlar..

Yaptıkları masraf, bir işe de yaramaz..

Gelir elektrik direğine toslarlar.

Bir de bunu, maharet gibi anlatırlar..

Lafta ABD karşıtlığı yaparlar..

Gelir ABD sigarasında, duvara toslarlar..

Aynen..

ABD karşıtlığı yaparken..

Dolardaki oynaklığı izah etmek için, bilgiç bilgiç “Ekonomimizin durumu sebebi ile dolar değer kazanıyor” mavalını bize yutturmaya çalışmalarındaki gibi..

“ABD’nin sözcülüğünü yapıyorsunuz” hatırlatmalarımıza..

50 yıl öncelerinden kendilerine göre çarpıtarak anlattıkları hikayelerden örnekler vererek..

“Ama siz de, ABD’yi şöyle desteklemiştiniz” diyerek, savunma yaparlar..

Gelin gomünist kardeşler, gelin..

ABD karşıtlığında, hep beraber olalım..

Emperyalizm karşıtlığında, birlik olalım..

Sigarasından kolasına..

Makyaj ürünlerinden hamburgerine..

Hepsine..

Dindarı ile, ateisti ile, muhafazakarı ile, liberali ile..

Tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak..

Boykot uygulayalım..

Haydi buyrun..

•

Kurban Bayramı’nızı tebrik eder, uyanışımıza vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim..