“Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuz…”

Yeni Asya haber verdi de öğrendim.

Cuma günkü akit TV’de Manşetlerin Dili programında Murat Alan ile birlikte şapka kanununun öncülüğünü yapan Mustafa Kemal’in Kastamonu’ya fötr şapka ile gidişini eleştirmiştik.

Cumhuriyet gazetesi şapka mecburiyetini büyük bir övgüyle hatırlatıyordu.

Yeni Asya’dan öğrendik ki şapka mecburiyetini övenler Cumhuriyet gazetesi ile sınırlı değilmiş.

Dindarlarımız AK Parti yerine CHP’yi iktidara taşımak için çaba sarf ettiklerinden.

AK Parti’de CHP çizgisinden yetişip sonra şu veya bu sebeple oralardan ayrılanlar..

Bir de MHP’nin içinde siyaset yapıp, CHP’ye yakın olanları transfer etmiş.

Onlardan birisi de Kastamonu milletvekili Serap Ekmekçi imiş.

Serap hanım CHP’li belediye başkanı ile birlikte Mustafa Kemal’in Kastamonu’ya fötr şapka ile gelişinin 99. yılını kutlamış.

Hem yürüyüşe katılmış hem de sosyal medya paylaşımı yapmış.

Der ki Serap hanım:

“Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişleri, Şapka ve kıyafet inkılâbının 99. seneyi devriyesi… kortej yürüyüşü ve Cumhuriyet meydanımızdaki etkinlik sekiz gün sürecek kutlama programımız başladı.. İstiklal ve İstikbal yolundaki şehitlerimizi rahmet ile anıyorum.”

Fötr şapka ve Kastamonu.

Fötr şapka ve Türkiye.

Fötr şapka ve İslam dini.

Fötr şapka ve Türk milletinin örf adetleri.

Bir yakınlık bir ilgi bir küçücük birlik birliktelik görebiliyor musunuz.

Yüzyıllar öncesinde Kastamonulular fötr şapka kullanıyorlardı sonradan vazgeçtiler şimdi o eski gelenek mi canlandırılıyor.

Türk tarihinde Selçuklularda veya Göktürk’de fötr şapka vardı da biz mi bilmiyoruz.

Kısa keselim fötr şapka Hristiyan batı dünyasının başlığı.

Ve ne yazıktır ki Kurtuluş Savaşından çıkışımızın üçüncü yılında başka bir işimiz yokmuş gibi fötr şapka ile bu milleti kalkındırma yerine, lüzumsuz hatta zararlı işlerle meşgul etmişiz.

Lüzumsuz diyorum; çünkü bir ihtiyacımızı gidermiyor.

Zararlı diyorum; çünkü kimlik bunalımı yaşatıyor, insanlarımızı eziklik kompleksine götürüyor.

Türk milletinin örf ve adetleri ile ilgisinin olmaması konusunda da.

Lüzumsuz hatta zararlı bir dayatma olduğu konusunda da.

Biz yanlış biliyorsak, Cumhuriyet gazetesinin bilgiçleri bize anlatsınlar.

Artık AK Parti’nin Kastamonu milletvekilini de bu koroya dahil edeceğiz. Serap hanım da bu konuda verebileceği bir karşı cevap varsa buyursun açıklasın.

İngiliz’e karşı Anadolu’yu işgalden kurtarmak için şehit vereceğiz.

Yunan’a karşı Kurtuluş Savaşını kazanmakla övüneceğiz.

Antalyamızı İtalyanlar işgal etmişlerdi diye dövünüp, sonra o İtalyanların tıpış tıpış ülkelerine yolladığımızı hatırlayıp sevineceğiz.

Sonra o batılı Hristiyanların yaygın olarak kullandıkları şapkayı kafamıza geçireceğiz.

Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır.

Bunu 99. yılında, kutlamaya kalkışmak nasıl bir mantık fukaralığıdır.

AK Parti milletvekili Serap hanımın paylaşımındaki ifadeyi hatırlatarak sorayım, istiklal ve istikbal yolundaki şehitlerimizi rahmetle anarken şapka ve kıyafet inkılabının yıldönümünü kutlamak da neyin nesidir?

O andığınız şehitler sizin karşınıza çıksalar, o şapkayı nasıl anlatırsınız.

Biz tam da; o şapkayı giymemek için, İtalyanlarla, Yunanlıları Anadolu’dan çıkarmak istemiş ve canımızı vermiştik dediklerinde ne cevap vereceksiniz.

Şunu da söyleyeyim.

Empati yapmamız, dürüstlüğün de bir gereğidir.

AK Parti Kastamonu milletvekili olsun CHP’li şapkacılar olsun, daha başka kim varsa söylesin:

“Siz bilmiyorsunuz; Çanakkale’de şehit olanlar dedelerimiz, şapkayı giymek için canlarını verdiler. Siz bilmiyorsunuz; Yunan’ı denize dökerken amacımız, Yunan İzmir’de kalırsa bize şapka giydirmek istememesi idi. Biz Yunan’ı denize dökerek, şapka giymekte ne kadar ısrarcı olduğumuzu da aynı zamanda ifade etmiş oluyorduk.” 

Muhataplarımız buyursun cevap versin.

Biz tek kale maç yapmayı sevmeyiz.

Onlar da görüşlerini açıklasınlar.

Biz kendimizi onların yerine koyarak düşünmeye çalışıyoruz.

Bu insanlar nasıl olabiliyor da hem Anadolu’nun Yunan tarafından, İngiliz tarafından işgal edilmesine karşı çıkıyorlar.. Öyle görünüyorlar..

Hem de o işgali sonlandırdıktan sonra şehitlerimize rahmet dilerken bir yandan da o işgalcilerin şapkalarını kafalarına takmakta bir beis görmüyorlar.

Beis görmemeyi geçin, bu ülkenin insanlarına o şapkayı giymeyi mecburi tutuyorlar.

Akıl tutulmasına bakın ki, 99 yıl önce Mustafa Kemal kafasına koyduğu o şapka ile Kastamonu’ya gitmiş.

Bu ziyareti şapka üzerinden önemseyenlerin içinde bir tane kafasında şapka olan yok. 

Çok çok özür dilerim.

Fotoğrafa tekrar baktım.

Kep giyen var erkeklerden şapka takan yok.

Ama dalga dümen olsun diye, başına o şapkanın değişik versiyonunu takan bir-iki hanımefendi var.

İşi adeta gırgıra vurmuşlar.

Bilerek olduğunu sanmıyorum.

Onlar da şapka kanununun ne olduğunu bilmiyorlardır.

CHP’li belediye başkanı çağırmıştır, AK Parti’nin Kastamonu milletvekili de ve bu etkinliğe katılan diğer kişiler de koşa koşa gitmişlerdir.

Yeni Asya gazetesi sadece AK Parti’nin milletvekillerinden Serap Ekmekçi’yi yazmış ama.

Ne yazık ki İmam Hatip Yaşatma Derneği’nde görev yapan AK Parti milletvekili Halil Uluay da sosyal medyadan paylaşım yapıp şapkayı kutlamış.

Serap hanım belki Kadir Mısıroğlu’na eski alışkanlıklar sebebiyle olumsuz yaklaşıp, gerçekleri öğrenmekte ihmalkarlık etmiş olabilir.

Ya Halil bey.

Şalcı Bacıyı hiç duymamış mıdır Halil bey. Duymamış olamaz.

Şapka giymediği için asılan kadının hakkını CHP’nin kadınlar kolunun savunmasını bekleyecek halimiz yok.

Veya..

Hamidiye zırhlısının Rize’ye top atışlarını hiç duymadım diyecek hali yok.

Hamidiye zırhlısı Rize’yi niye top atışlarına tutmuştu?

Şapka kanununu Türkiye genelinde protesto eden insanlarımızdan Rize’dekileri korkutmak için.

Sadece Rize’yi korkutma amaçlı top atışları değil ayrıca da sekiz kişi de şapka kanununu protesto ettikleri için idam edilmişlerdi.

Hatta Rizeliler sahile yakın yerlerde toplanıp, top atışlarına karşı şu sloganı seslendirdikleri iddia edilir: Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuz..

Haydi Serap hanım.

Haydi Halil bey.

Kanunun kabul edilişinin yıl dönümü 25 Kasım.

O güne kadar sizden cevap bekliyorum.

Biz konuyu yanlış mı biliyoruz.

Yoksa siz mahalle baskısıyla CHP’lilerin güdümünde şapka kanununu bu millete bir devrim gibi gösterme yanlışına mı düşüyorsunuz.

Bu vesileyle şapka kanununu çıkarmakla övünen CHP’yi bu ülkede tekrar iktidar yapmaya kalkışan ve AK Parti dışında partilerde siyaset yapanlara da seslenelim 

CHP bırakın bu milletle helalleşmeyi.

Bırakın kendilerine, “kefil olmayı” hak etmeyi.

İlk fırsatta o despotluklarını tekrar hayata geçirmek için arayış içindeler.

Şapka kanununa bizim gibi karşı çıkan Yeni Asyacılar ise, CHP’li isimlere o kanuna sahip çıktıkları için tek bir kelimeyle itiraz etmeden.

Mahalle baskısıyla o etkinliğe katılan AK Partilileri hedef tahtasına koyuyorlar.

Bizim gibi dürüst olsunlar yanlış yapan hangi partiden olursa olsun eleştirsinler.

Yanlış yapan AK Partili olunca eleştirip, o AK Partililere de baskı uygulayan esas despot CHP’lileri görmezden gelirlerse bunun hesabını ne dünyada ne de ahirette veremezler.