• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Anayasa Mahkemesi HDP’yi değil, üç partiyi kapatmış!

20 Ocak 2024
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Anayasa Mahkemesi üç partiyi kapatmış.

Durun heyecanlanmayın, arasında PKK’nın uzantısı olan HDP yok.

Zaten varlığı ile yokluğu belli olmayan, boş verin ilçe teşkilatını, il teşkilatını, genel merkezini bile aradığınız zaman bulamadığınız, telefonuna bakan sekreterin bile olmadığı üç partiyi, Anayasa Mahkemesi “siz artık yoksunuz” diyerek kapatmış. 

Biz de bekliyoruz ki, PKK’nın uzantısı olan parti ne zaman kapatılacak!

Biz de bekliyoruz, hazine yardımı alan bir parti, ne zaman devlet desteğiyle PKK’lı teröristlere övgü düzemeyecek.

Tek sorun Anayasa Mahkemesi değil tabii ki.

HDP’yi kapatamayan Anayasa Mahkemesi ne kadar büyük sorun ise..

CHP’nin, İyi Parti’nin içerisindeki PKK sempatizanları da o kadar büyük sorun..

Türkiye’de mahalli seçimler var.

PKK’yı destekleyen HDP, yeni ismi ile DEM, bazı illerde seçime girmeyeceğini yavaş yavaş ilan ediyor.

Seçime girmeyeceği illerde seçmenini serbest mi bırakıyor?

Hayır.

CHP’den aldığı bazı ilçe belediye başkanlıkları karşılığında, büyükşehirlerde CHP’yi desteklemeyi taahhüt ediyor

Böyle bir ortamda, milliyetçilik iddiasındaki İyi Parti’nin merkez yönetiminin de, CHP ile ittifakı rafa kaldırdığı gerçeği karşısında.

İyi Parti’nin tüm teşkilatının, ya kendi partilerinin adayları etrafında..

Ya da İyi Parti kurulurken ayrıldıkları MHP’nin adayları etrafında buluşmalarını beklemeniz gerekmez mi?

Ama bakıyoruz ki, özellikle İstanbul’da, HDP‘nin de “adayımız” diyerek deklare ettiği Ekrem İmamoğlu lehine, partisini bile gözden çıkaran İyi Partililer var.

Son örneği de İyi Parti Sancaktepe İlçe Başkanlığı yönetimi.

Başkanla birlikte, İyi Parti ilçe yönetimi de istifa etmiş.

Mahalli seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceklermiş.

HDP de Ekrem İmamoğlunu destekliyor. İP kaçkınları da Ekrem’i destekliyor.

O zaman sizin milliyetçiliğiniz nerede?

Veya tersinden soralım.

İyi Parti’yi, İyi Partilileri faşist olarak tanımlayan HDPliler, faşist olarak suçladıkları kişilerle birlikte şimdi aynı adaya mı oy verecekler?

2019 yılında bir “oldu bitti” ile İyi Parti ve HDP, CHP’li adaylara destek verip, büyükşehirlerde aday çıkarmama kararlarını seçmenlere dayattılar.

HDP’li seçmen hiç sorgulamadı: İyi Parti de aday göstermedi, biz onlarla birlikte mi hareket ediyoruz?

İyi Partili seçmen sorgulamadı: Bizim destekleme kararı verdiğimiz CHP’li adaylara, HDP seçmeni de destek çıkıyor, onlar da aday göstermiyorlar. Devletin askerine kurşun sıkan adamlara terörist diyemeyenlerle birlikte, biz aynı adaya mı oy vereceğiz?

2019 yılında bu tiyatro, başarılı bir şekilde oynandı.

İyi Parti seçmeni de uyanmadı, HDP seçmeni de uyanmadı.

Beş yılın sonunda, İyi Parti’nin üst yönetiminin aklı başına geldi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener açıklama yapıyor: “Bize, milletimizin canına kast edenlerin yoldaşlarını kırmızı halılarda karşılamamak düşüyor.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu uyarıya bir cevabı var mı?

Yok!

Diyebilirsiniz ki, Cumhuriyet Halk Partisi’ni Meral Akşener mi yönetecek?

Eyvallah.

Ama İyi Parti’de siyaset yapan isimler, bugün şu veya bu sebeple partilerinden ayrılıyorlarsa, en azından genel başkanlarının bu uyarısına bir cevap vermeleri gerekmez mi?

Çıksın söylesinler, sizin hiç mi itirazınız yok, milletimizin canına kast edenlerin yoldaşlarını kırmızı halılarla karşılamaya.

Sultangazi ilçe teşkilatı önemli değil.

İyi Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri de aynı kafada.

İyi Parti’den 14 Mayıs’ta milletvekili olan bazı isimler de aynı kafada.

Düşüncelerini samimi bir şekilde savunabiliyorlarsa, buyursunlar kendi genel başkanlarının bu uyarısına bir cevap versinler.

Eğer cevap vermeden, CHP’ye desteğe devam edeceklerini açıklıyorlarsa, aslında desteklerinin CHP’den ziyade HDP’ye olduğunu, PKK’ya olduğunu söylemek de bizim görevimizdir.

Sadece İyi Parti Genel Başkanı da değil, yanlıştan dönülmesi noktasında kararlılık gösteren.

Düne kadar defalarca aynı konuda cevaplamasını istediğimiz sorularımızı yönelttiğimiz, ama bir türlü açıklama alamadığımız Müsavat Dervişoğlu da, İyi Parti adına yaptığı konuşmalarda, artık PKK’nın uzantısı olan HDP’ye net bir tavır alınması gerektiğini hatırlatıyor..

Terör bildirisine imza atmayan CHP’lileri eleştiren İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, daha iki gün önce mecliste, muhataplarına şu soruyu yöneltti: “Terörle mücadeleden yana mısınız yoksa değil misiniz?”

Kimse bize süslü laflar etmesin, “duymadık, cevap veremiyoruz” uyanıklığına sığınmasın.

Sayın Dervişoğlu net bir açıklama yapıyor: “İyi Parti, sırtını PKK’ya yaslayanlarla ve onlarla herkesin gözü önünde açık ve şeffaf bir şekilde ortak hareket edenlerle, PKK’yı bir terör örgütü olarak görmeyen sözde siyasi yapılara meşruiyet kazandırmaya çalışanlarla aynı safta durmayacaktır.”

Beş yıldır hatırlatıp, cevap alamadığımız bu tespitler, nihayet İyi Parti’nin üst yönetimi nezdinde de karşılık bulmuş görünüyor.

Derdimiz İyi Parti’yi yalnızlaştırma, tek başına seçime girmesini sağlayıp, Cumhur İttifakı’na seçimi daha kolay kazandırmak değil.

Derdimiz PKK’ya destek veren siyasi partilerin yalnızlaştırılması, terör örgütüne destek verenlerin kapılarına kilit vurulması.

Bugün artık geldiğimiz noktada, “şu siyasi parti, bu siyasi parti kavgası”ndan ziyade, teröristlere kol kanat olan siyasi partilere hak ettikleri tokat indirilecek mi, indirilmeyecek mi sorusu cevap bulacaktır.

Anayasa Mahkemesi, zaten teşkilatı kalmamış partileri kapattığını açıklayarak, güya görevini ifa etmiş görüntüsü veriyor.

O partileri kapatsanız ne olur, kapatmasanız ne olur.

Ama terör örgütüne destek veren partiyi kapatırsanız, PKK’ya gönderilen çocukların normalleştirildiği, iğfal edilmiş kafaların sorularına cevap vermiş olursunuz.

PKK’yı “hak arayan örgüt” diye tanımlayanları engellemiş olursunuz.

Kimi vatandaşlarımızın safça sorduğu, “HDP de siyasi parti değil mi. Eğer terör örgütüne destek veriyor olsalardı, kapatılmaz mıydı?” sorularına cevap vermiş olursunuz.

Bir parti kapatma davası 2.5 yıl sürebilir mi?

Türkiye’nin siyasetinde kirli ilişkilerin merkezi haline gelen bir siyasi parti, kapatılma davası devam ederken, adeta “nasıl olsa kapatacaklar, illegalitenin her türünü yapalım” noktasına itilerek, ülkeye daha büyük zararlar vermesine zemin hazırlanabilir mi?

Anayasa Mahkemesi’nin de vebali büyük, siyasi parti teşkilatlarının da vebali büyük.

HDP ittifakıyla, cezaevinden kaçırılmak istenen Can Atalay hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet kararının bile, meclis genel kurulunda okunması savsaklanabiliyorsa... Sabahtan akşama kadar tepemizde, “hukuk hukuk” diye boza pişirenler, bir defa olsun, “Can Atalay’ın mahkumiyet kararı mecliste okunmak zorundadır. Bu mevcut anayasanın emridir. Bu anayasaya uyulmayacaksa niye vardır” diyemiyorlarsa.

Bu ülkede yaşanılan hiçbir şeyden kimsenin şikayet etmeye hakkı yoktur.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

2019 seçimlerinde de aynı teraneleri dinledik. Ne oldu İstanbula. İmamoğlu bu vatanın evladı degil mi. İlla da akp li birisi mi olacak. Bu neyin telaşı bu kadar. Akp nin istedigi reis ne derse o olacak. Gel deyince gelecek. İstifa et deyince edecek bir başkan mı.

Muh

İleri derecede milliyetçi bay Musavvatın aklı başına gelene kadar iyi partiyi terk eden arkadaşlarına yazık olmadımı şimdi kalkmış traş yapıyor böyle güdümlü adamlardan bu ülkeye hayır gelmez bu mesavvat ve benzeri adamlar siyaset sahnesinde olduğu müddetçe türkiye bir adım ileriye gitmez Musavvat Koray vb.şimdiye kadar millet menfaatine hiçbir faydası olmayan adamlardır bu ad
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23