Aldıkları rüşvetleri gizlemek için suçluyorlar!
“Her şey çok güzel olacak”tı..
Öyle diyordu, Ekrem İmamoğlu..
Görüyoruz işte..
Yine rögar temizliği yapılmadığı için, İstanbul’da, Ağustos ayında bir saat yağan yağmurda, sel baskınları yaşadık..
Boğaz’daki kaçak yalıda suçüstü oldu..
Kendisini kurtarmak için, iftiralara başvuruyor..
Daha önce de söylemiş..
15 Ağustos 2022’de, “7 ormandan 85 milyar dolar rant elde edilmiş” demiş.
Bu yalancı adama hatırlatayım..
Bir tane orman alanından şu veya bu kişiye verilmiş, imara açılmış 1 m2 yer gösteremezsin..
Onu olsa olsa, belediyenin yeşil alanını, kendi arsanmış gibi gösterdiğin şekilde, sen yaparsın..
2022’de söylemiş.
Sonra 2023’te yandaşlarına aynı ifadelerle yazdırmış.
Boğaz’daki kaçak yalı skandal ortaya çıkınca..
Köşeye sıkıştı.
Şimdi tekrar aynı şeyleri tekrarlıyor.
Ne kadar yalancı olduğunu, bilgileri ne kadar çarpıttığını ispat sadedinde, 85 milyar dolarlık rant olarak iddia ettiği alanlardan en önemlisi olarak zikrettikleri Ali Sami Yen Stadı için satılık kalemlerine yazdırdıkları üzerinden somut aktarım yapayım..
Diyorlar ki:
“Torun Center/Torunlar GYO: Torun Center, Ali Sami Yen stadının yerine, Recep Tayyip Erdoğan’ın imam hatipten arkadaşı Aziz Torun tarafından yapıldı. Arsanın statüsü ‘spor tesis alanı’ olarak geçiyordu. 2010 tarihli plan değişikliği ile statü ‘ticaret, turizm ve rekreasyon alanı’na dönüştürüldü.’
Ali Sami Yen Stadı’nın alanına spor tesisi yerine, ticaret, turizm alanı değişikliği yapılıp, bina dikilmesini rant oluşturma diye tanımlanan sahtekarlara hatırlatayım..
Ne yapılmıştı orada?
Zaten devlete ait arsa, Galatasaray’a, uzun yıllar tahsis edilmiş..
Ali Sami Yen stadı yapılmış.
Galatasaray’ın stadı olarak kullanılıyor..
Stadın olduğu alan, şehrin içinde kalmış.. Maç yapıldığı günler, o alana ne gidilebiliniyor, ne de çıkılabiliniyor. Stadın biraz daha şehrin dışında bir alana yapılması zorunluluk haline gelmiş..
Hem trafik açısından.. Ki, sadece maça gelenler için değil. Bölgedeki insanlar için de..
Hem insanlarımızın güvenliği açısından, Galatasaray’ın stadı, şu anki bulunduğu alana, yine devlet destekli olarak yapılması sağlanmış..
Peki daha önce Ali Sami Yen Stadı olarak kullanılan alanı ne yamak gerekiyordu?
Galatarasay’a bir başka alanda yer tahsis ettiniz.
Bu tahsis yeni..
Daha önce olmayan bir yeri vermiş oldunuz..
Eski yeri de Galatasaray’da mı bırakacaktınız?
Tabii ki, orayı da değerlendirmek gerekir. Trafik ve güvenliği de dikkate alarak, orada turizm sektörü de dikkate alınarak, imar değişikliği yapılmış.
Sonra İmam Hatip’ten arkadaşına, “Gel Aziz. Burayı sana vereyim. Al istediğin gibi inşaat yap” mı denilmiş?
Hayır.
Diyen ahlaksızdır.
Diyen namussuzdur.
Diyen, balya balya avroların, deste deste dolarların hesabını veremeyen rüşvetçilerdir..
Birden fazla müteahhitin katılabileceği şekilde ihale yapılmış..
O tarihte, Ekrem İmamoğlu’nun baba şirketi de katılıp, ihaleyi alabilirdi.
Alamamış..
Ve sonuçta o alanda bir inşaat yapılmış..
Ne yapılmalı idi?
“Su akar, Türk bakar” şeklinde atasözlerinin benzeri, “Arsa durur, Türk uyur” mu denilmeli idi?
60 milyon turist hedefine, sokakta çadırlar kurup, oralarda turistleri yatırarak mı ulaşacaktık?
Ahlaksızları görüyor musunuz?
Gözümüzün önünde, şehrin içinde kalan bir stad, şehrin birazcık dışına taşınmış. Eski alana da, ihale yolu ile bina yaptırılıp, ülke ekonomisine kazandırılmış..
Bunu birilerine peşkeş çekmek olarak niteliyorlar..
Kendileri suçüstü oldukları konu ne kadar vahim ise..
Söylemi de üst perdeye taşıyıp, saldırıyorlar.
AK partililer de yapıyorlarsa, onları da eleştirelim ama..
Seçildiğinde ilk iş olarak belediyenin kapısına “TC” harflerini yazdıran Ekrem İmamoğlu’nun yönetimindeki belediye, önceki gün “We Haliç” proje kapsamında kura çekimi yapmış..
“We” nedir Ekrem?
TC’den şimdi “We”ye mi geldin?
Ve devam ediyor, Boğaz’da Vaniköy’de para baronlarına kaçak yapı yapabilmeleri için sessiz kalan Ekrem İmamoğlu, uydurma suçlamalarına:
“Bizim hesabımıza göre kamu alanında arazide konut üreterek ya da birilerinin arazisine ekstra imar vererek birilerinin cebine basit hesapla 85 milyar dolar aktardılar.”
Ne kadar yalancısın?
Ne kadar vicdansızsın, ne kadar büyük suçlar işliyorsun ki, iftira atarak kendi suçunu örtmeye çalışıyorsun..
Torunlar üzerinden attığın iftirayı yukarda anlattım.
Herkesin katılabileceği ihalede inşaat işi alınmış.
Birisine rant kazandırmak sözkonusu değil..
Devletin arsasına, inşaat yapılmış..
Kendin müteahhit değil misin.
Yüzlerce bina yapmadın mı?
Yaptığın binaların hepsi, bu mantıkla hareket edersen, bir rant değil mi?
Yalanı büyük söylüyor.
2022’de söylüyor, sonra satılık kalemşörlere tekrarlatıyor. Sonra kendisi bir daha tekrarlıyor.
Ki, yalana inanılsın..
Çık göster, 85 milyar dolarlık rant, kime niçin verilmiş?
Kentsel dönüşüm için, bir dairesi olana, yine bir daire verebilmek için, imar durumunda emsali birazcık artırma kararı alınmış ise..
Yani çürük bina yıkılıp, yerine depreme dayanıklı bir bina yapılmış ise..
Daire sahipleri, çürük binada oturma konusunda ısrar etmemeleri için, bir dairelerine karşı, bir daire alabilmeleri için ordaki emsal, inşaat maliyetini karşılamak üzere artırılmış ise.
Buna rant diyenler, ahlaksızdır.
Onlar insanlarımız depremde ölmesi için, kentsel dönüşüme karşı çıkan vicdansızlardır..
Düne kadar, “zenginlere arsalarınızı peşkeş çekecekler” diyenler..
Şimdi, kentsel dönüşüm için zorunlu olarak yapılan emsal artışlarını, müteahhitlere para kazandırma olarak tanımlamaya kalkıyorlar.
Ben de soruyorum bu ahlaksızlara..
CHP İstanbul İl Başkanlığı satın alınırken, bina sahibine açıktan verilen 15 milyon TL’nin kaynağı ne idi?
Rüşvet paraları değil miydi, Ekrem?
O para, hakketmeyen kişilere verilen ihaleler karşılığında alınan, rüşvet paraları değilse, neydi?
Çık söyle..