• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Dijital terörist

22 Eylül 2024
A


Ali Akben İletişim:

Gazze kasabı lakaplı eli kanlı Netanyahu, bir alçaklığa daha imza atarak dijital terörist de oldu.

Dijital terörizm, terörizmin dijital ortama taşınmış bir versiyonu olarak tanımlanabilir.

Siber uzayda gerçekleştirilen bu faaliyetler, devletlerden bireylere kadar geniş bir yelpazeyi tehdit etmektedir. Dijital terörizm, siber saldırılardan ideolojik propagandalara kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösterir ve toplumsal düzeni bozmayı amaçlar.

Dijital terörizm, terörist grupların veya bireylerin dijital teknolojileri kullanarak siber saldırılar düzenlemesi, hassas bilgileri çalması veya manipüle etmesi, finansal sistemlere zarar vermesi ve korku yaratmayı amaçlayan dijital propaganda faaliyetlerinde bulunmasıdır. Bu tür eylemler, devletlerin kritik altyapılarına saldırmaktan sosyal medya platformlarında dezenformasyon yaymaya kadar uzanabilir. Dijital terörizmin temel amacı, korku ve kaos yaratmak, devletleri ve toplumları istikrarsızlaştırmaktır.

Dijital terörizm yalnızca fiziksel zarar verme niyetiyle sınırlı değildir; toplumsal psikolojiyi etkilemek, kamuoyunu manipüle etmek ve ideolojik hedefleri yaymak da amaçlanabilir.

Terör devleti İsrail, dijital terörizme yeni bir boyut getirdi ve harp kurallarına tamamen aykırı yeni bir saldırı aracı olarak çağrı cihazlarını ve telsizleri kullanarak Lübnan’da çocukların da olduğu binlerce insanın yaralanmasına ve ölümüne sebep oldu.

Terör devleti İsrail’in eli kanlı diktatörü Netanyahu, Lübnan’da savaşın yeni bir aşaması olarak tanımladığı bu alçakça saldırıyı üstlenerek aslında bundan sonra olabileceklerle ilgili tehditlerini sıraladı.

Eli kanlı zalimin yularını elinde tutanların bile şaşkına döndüğü bu adice saldırı, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının da işaret fişeği.

Dijital terörizmin birçok yönteminin olduğu bilinen bir gerçek. Bu yöntemler arasında en yaygın olanları şunlardır:

Siber saldırı: Hükümetlerin, finansal kuruluşların ve kritik altyapıların hedef alındığı siber saldırılar, dijital terörizmin en önemli unsurlarından biridir. Bu saldırılar, zararlı yazılımlar ve fidye yazılımları kullanılarak devletin ve toplumun işleyişini felç etmek amaçlı olup sık gündeme geldiği içinde birçok insanın malumu.

Dijital terörizm, sosyal medya platformları ve çeşitli internet mecraları üzerinden dezenformasyon yaymak suretiyle toplumlarda güvensizlik ve kaos oluşturmayı amaçlar ki, ülkemizde zaman zaman yaşadığımız garabetler var. Yanlış bilgi yayarak bireylerin terör örgütlerine sempati duymasını sağlamak veya devletimize karşı toplumsal öfkeyi artırmak için kullanıldığının da şahitleriyiz.

Elektrik şebekeleri, su arıtma tesisleri, ulaşım sistemleri gibi kritik altyapılar, dijital teröristlerin hedefleri arasındadır. Bu tür saldırılar, fiziksel terör eylemlerine benzer etkiler yaratabilir ve büyük çaplı felaketlere yol açabilir. Geçtiğimiz yıllarda bu tür saldırılar yapıldı ve devletimizin gücü sayesinde çok şükür atlatıldı.

Bireylere veya kuruluşlara ait hassas bilgilerin ele geçirilip fidye talep edilmesi, dijital terörizmin bir başka yöntemidir. Bu saldırılar, hem finansal kazanç elde etmeyi hem de hedef alınan kişilerin veya kurumların itibarını zedelemeyi amaçlar.

Dijital terörizmin etkileri, yalnızca fiziksel zararlarla sınırlı kalmaz; toplumsal ve ekonomik açıdan da derin izler bırakır. Bu tür saldırılar, ekonomik sistemlerde büyük zararlara yol açabilir, hükümetlerin ve kurumların güvenilirliğini sarsabilir ve toplumlarda güvensizlik duygusunu derinleştirebilir. Ayrıca dijital terörizmin uzun vadeli etkileri, sosyal bölünmelere ve siyasi istikrarsızlıklara da neden olabilir. Ülkemizde bu tür saldırılar sıklıkla yapıldığı için gözümüzle görüp kulağımızla işittiklerimizi akıl süzgecinden geçirerek zararlarına karşı korunmayı kısmen de olsa öğrendik.

Dijital terörizme karşı mücadele, yalnızca teknik önlemlerle sınırlı değildir. Devletlerin bu alanda etkin politikalar üretmesi, uluslararası iş birlikleri geliştirmesi ve toplumları bu konuda bilinçlendirmesi gerekmektedir. Siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi, kurumların ve bireylerin dijital dünyada karşılaşabilecekleri tehditlere karşı daha hazırlıklı olmalarını sağlar. Ayrıca sosyal medya platformlarının, dezenformasyonla mücadele konusunda daha etkin rol oynaması ve terörist içeriklerin yayılmasının önüne geçilmesi de önemli adımlardandır.

Dijital terörizm, 21. yüzyılın en büyük tehditlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte dijital teröristler de yöntemlerini sürekli olarak geliştirmekte ve daha sofistike saldırılar düzenlemektedir. Bu bağlamda, devletler ve toplumlar, dijital terörizmle mücadelede daha hazırlıklı ve dayanıklı olmalıdır. Teknolojik gelişmelerin sunduğu imkânlar, aynı zamanda bu tehdide karşı koyma noktasında da güçlü bir savunma mekanizması oluşturmayı mümkün kılmaktadır. Ancak bu mücadele, sadece teknik değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir çaba gerektiren çok yönlü bir süreçtir.

Ordumuzun karada, havada ve denizde güçlü olması önemini korurken siber güvenliğimiz giderek çok daha önemli hale gelmiş durumda.

Terör devleti İsrail’in önümüzdeki günlerde yeni aşama dediği orantısız saldırılarında daha nelere şahit olacağız doğrusu meçhul.

Su uyur düşman uyumaz atasözümüz kulaklara küpe yapılmalı ve her geçen gün biraz daha yakınımıza yaklaşan tehditlere karşı birlik ve bütünlük içerisinde olmalıyız.

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” (Mehmet Akif Ersoy)

Zaman ayrılık gayrılık değil, birlik beraberlik zamanı.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23