Türkiye Yüzyılı’nın inşası için Bismillah
30 yıldır girdiği her seçimi kazanan Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs’ta da aziz milletin olurunu alarak Türkiye Yüzyılının ateşini yaktı.
İktidardaki 21 yılın getirdiği yıpranmışlığa, pandemi sonrası tüm dünya ile ülkemizde de etkisini büyük ölçüde sürdüren ekonomik darboğaza, emperyal ABD ve AB destekli, PKK, FETÖ sinerjili menfaat çetesinin oluşturduğu 6+1’lik masaya karşı kazanılan muhteşem bir zafer ile hem başkanlık sisteminin halktan teyidi yapıldı hem de eser ve hizmet siyaseti ile devamın onayı verildi Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a.
Türkiye’nin bekasını tehdit eden dış destekli bir büyük oyunu Türk milletinin feraseti bozdu.
Türkiye’nin şanını ve şerefini koruyacak, itibarını artıracak, adını tüm dünyada yücelteceğine inandığı Reis’ini yeniden görevlendirdi.
Organize kötülüğe, asılsız isnat ve iftiralarla linç ve kıyıma, organize şantajlara Anadolu irfanı ağırlığını ve vicdanını ortaya koyarak ülkesine, geleceğine, Erdoğan’a sahip çıktı, Cumhur’a sahip çıktı.
Türk halkı, Batı bloku ve aparatlarının “otoriter rejim” söylemi üzerinden Türkiye’ye yönelttiği eleştirilere sandıkta demokratik bir mesaj vererek Batı’nın ezberini bozdu.
Necip Türk milleti, İttihat Terakki’den günümüze gelinceye kadar “Kemalizm” ve “laiklik” üzerinden milletin tarihiyle, temel değerleriyle, talepleriyle kavga edenlere demokratik hakkını kullanarak sandıkta cevabını verdi.
İç ve dış dinamikleri, dünyadaki değişim ve gelişmeleri takip etmek, onlara uygun yapılanmalar ve politikalar üretmek yerine salt eleştiriyle yetinip sorumluluk yüklenmekten kaçınanlara iktidar yolunun kapatıldığı bir kez daha yüksek sesle haykırdı.
Sadece “Erdoğan düşmanlı”ğından beslenerek gözleri kin ve nefretten başka bir şey görmeyen, milleti küçümseyen, aşağılayan, hor gören ve düşmanlığın verdiği öfkeyle millete, onun tarihine, kültürüne ve milli, manevi değerlerine nefret saçan tehlikeli güruha yüce millet bir kez daha “HAYIR” dedi.
Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olmanın yolunun sevgi yolu olduğu, halkın vicdanı olduğu gerçeği çok net görülüp, bilindi.
Halktan kopukluğa, trendleri okuyamamaya, duyguların esir olmaya, akıl tutulmasına ve vicdan kaybına milletimin göz yummayacağı bir kez daha anlaşıldı.
Artık kutuplaştırmalara, çatışma ve teröre, etnik, mezhebi ayrışmalara çanak tutanlara, yol açanlara prim verilmediği bir defa daha görüldü.
Bugüne kadar nice tehditlere, saldırılara, tuzaklara göğüs geren, nice karanlık senaryoları yırtıp atan Anadolu insanı istiklaline, istikbaline, milli iradeye, demokrasiye, her alandaki hakkına ve hukukuna sahip çıkma azmini tüm dünyaya gösterdi.
Aziz milletimizin Türkiye Yüzyılı yürüyüşü başladı.
Başarı çıtasını yükselten, her alanda daha kararlı, daha cesur, daha aktif bir Türkiye dönemi resmen hayata geçti.
Ankara’da tıkalı mazgallarının su doldurduğu kavşaklardaki trafik çilesine rağmen külliyede esen pozitif hava, kutlamalardaki muhteşem coşku, verilen mesajlarda vurgulanan kardeşlik duygusu, açıklanan kabinede oluşan yeni motivasyon başkentte bambaşka bir rüzgârın estiğinin belirtileriydi.
Kabule onlarca devlet ve hükümet başkanının katılımı, bakanların, uluslararası kurum temsilcilerinden oluşan çok kalabalık bir dış temsilin varlığı ilkti ve liderlik onayı gibiydi.
Paşinyan’ın Aliyev’in arkasında konumlandırılması, Reis’in misafirlerle ilgisi boyunca bütün hazirunun ayakta beklemesi yeni dönemin Türkiye Yüzyılı olacağının işaret fişekleri gibiydi.
Bahçeli’nin isminin zikriyle salonda dakikalarca süren alkış tufanı, Cumhur ittifakının diğer üyelerine teşekkür ve alkış ittifakın menfaat eksenli olmadığının kanıtıydı.
Hanımefendinin unutulan isimleri hatırlatması akıllarda kalan bir başka güzellik, ailenin inancımız ve kültürümüzdeki kutsallığının örneğiydi.
***
Seçim sürecinde Dadaşlar diyarı Erzurum’da İmamoğlu’nun çevirmek istediği fırıldaktan sonra şehirdeki siyasi gelişmeleri özellikle yakın takibe aldım ve önemli notlar tuttum.
Süreç boyunca Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen’in ve her adımında yanında olan ekibinin büyük gayretlerine şahit olup, gözlemledim. Başkan bütün şehri, özellikle de HDP’nin hükümran olduğu güney ilçeleri ve köylerini kapı kapı dolaştı. Hemen bütün ilçelerde mitingler yapıp halka hitap etti.
Şehrul emini olduğu şehrin hizmetini aksatmamak için verdiği gayret, depremde yıkımı yaşayan Adıyaman’ın kardeş şehir ilanı ile hizmetini, eksikliklerini tamamlamak için üstlendiği büyük sorumluluk duygusu ile harcadığı enerji ve seçim çalışmaları ile gözüne uyku girmeyen bir Başkan portresi çizdi Sayın Sekmen.
Bu büyük dava aşkına, sevdaya, enerjiye, gayrete şahit olup bu çabayı satırlarıma dökmezsem vebal altında kalacağımı bildiğim için millet sevdalısı, Erzurum sevdalısı Sayın Sekmen’e Dadaşlar adına minnettarlık duygularımı aktarmayı borç telakki ettim.
İyi ki varsınız, iyi ki AK kadrolarda, AK yürekli, AK sevdalısınız Başkanım.