• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Seçmen artık seçici -1-

22 Mart 2023
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

 

Seçim atmosferine girildi. Ankara’da ortalık darmaduman.  

Siyasi kulislerdeki hareketlilik içinden çıkılmaz halde. 

Hesaplar, beklentiler, kaygılar, gelecek adına ziyaretler.  

Adayların kapı aşındırmaları, birbirleriyle yarışan vaatleri, genel merkez nöbetleri.

İdeolojisiz, hareketsiz, kokusuz bir siyaset ama renkli, ateşli partizanlık anlayışı ve iktidar hırsı, kaygısı ile sıklaşan saflar. 

Bugünlerde herkes “siyaset” yapıyor. Hedefi, insanın mutluluğu olanlar, ülke ve milletin kalkınması doğrultusunda belli bir hedef ve vizyon sahibi olanlar, temel amacı hizmet, düsturu adalet olanlar, huzuru sağlamak, fakiri koruma, zalime dur deme ideali üzerine siyasete atılanların çok katı kadar da koltuk sevdalısı, siyaseti bir meslek olarak görüp kâr amacı güden, menfaat aracı görüp şahsî çıkarları için siyaseti seçenler var.     

Ortalık aday adayından, siyasetçi adaylarından geçilmiyor. Halka hizmeti Hakk’a hizmet görenler dışında parası olan, çevresi olan, cesareti olan, hitabeti olanlar ya da olduğunu zannedenler aday adayı, etraflarındaki şakşakçıları, yalakaları, borazancıları da alkışlayıcı konumunda. 

Hizmetine talip oldukları yerin insanlarına kendilerini, projelerini, hedeflerini anlatmak yerine genel merkezden birilerinin gölgesine sığınıp “tepeden inme” vekâlet hayalleri kuruyorlar.

Koltuk sevdası bütün sevdaların önüne geçmiş durumda. Hissi ve şahsi beklentiler, menfaatler, ahlaki, toplumsal, milli olan her şeyi silinmiş, düstur sevgi dili olmaktan çıkmış, iktidar mücadelesi bir kavgaya dönüşmüş durumda.   

Hizmet yerine menfaat üzerine, koltuk aşkı üzerine tesis edilen siyasi anlayış çirkinleşerek, rakiplerinin üzerine lekeler sıçratıp kırgınlıklara, küskünlüklere sebep oluyor. 

Seçim çevresinde, kendi aday adaylığı şansını adaylığa çevirebilmek için, kendi partisinden diğer adayları, parti yönetimindeki muhalif isimleri yıpratmaya çalışan aday adayları maalesef çoğunlukta. 

Diplomasiyi ve uzlaşmayı beceremeyenler tarafından siyaset, kavga aracı olarak görülürken, uzlaşı ve sevgi dilini seçenler tarafından siyaset, ülkedeki ya da hizmetine talip oldukları şehirdeki insanların geleceğine yönelik bir perspektif, bir ufuk çizip orayı göstermek, geleceğin senaryosunu yazıp, bu senaryoyu adım adım hayata geçirme olarak görülüyor.

Hizmetine talip olunan insanların din, fikir ve kültür farklarına bakmadan ortak idealler, projeler ve paydalar etrafında birleştirerek nasıl hizmet üreteceğini, ülkenin ve milletin kalkınması için neyi nasıl yapacağını, ideallerini anlatmak yerine bugüne kadar yapılan ne varsa yerden yere vurup, yapılanı görmezlikten gelme kurnazlığı göstermeye çalışanlar maalesef çoğunlukta.  

Bir koltuk sahibi olmak uğruna, bir makama gelebilmek için birilerini ezmek, görmezden gelmek ve tahammülsüz davranmak demokrasimiz adına çok rahatsız edici bir tablo olsa da varlığı inkâr edilemez bir gerçek.

Fakat bu bir hizmet yarışı değil. Siyaseti, insanlığa ve topluma hizmet aracı görmek, yapmak gayreti değil.   

Siyaset kervanına katılış, belirli ilke ve değerler üzerine inşa edilmediği için de bireysel menfaatler, çıkarlar ülke menfaatlerinin üzerine çıkıyor ve bu da beraberinde hizmet üretmek yerine ayrışma ve çatışma doğuruyor. 

Bu durum, aynı zamanda, hizmetine talip olunan şehrin ve tüm insanlarının geleceğinin çalınmasıdır. Bu nedenle katılımı arzulanan siyasi yürüyüşün ahlaki bir amacı olmalıdır ve uygulamalarında hizmet ön planda tutulmalıdır.

Amaçlarını, hedeflerini nedenleri ile ortaya koyup, nasılları kimlerin yapacağını, işi doğru ellere havale edebilme becerisini nasıl gösterebileceğini gösterme ihtiyacını hisseden aday adayı yok denecek kadar az. 

Neyi, nasıl yapacağını, neden yapacağını, bunun insanlara ne kazandıracağını, hangi faydaları sağlayacağını anlatan kimsecikler ortada görünmüyor.  Siyaseti sahtekârların ve cambazların ellerinden artık kurtarmak gerekiyor. Bu konuda yüz metre koşuyu değil de maratona odaklanmamız gerektiği açık bir gerçek.

Yönetim anlayışı, bölgede yaşayan tüm insanların kaynaşması, dayanışması ve hemşericilik bilincinin pekişmesi çabalarını geliştirerek, barış, huzur ve kardeşliğin en üst düzeyde tesisine yönelik çalışmaları en öncelikli görev sayan anlayışa ve adayına gönlümüzü açıp desteğimizi vermeliyiz.  

Tüm insanları ve tüm şehri aynı sevgi ve şefkatle kucaklayan, bölgeyi topyekûn düşünen, şehrin geçmişten günümüze uzanan tüm değerlerine sahip çıkarken, onları koruyup kollayarak günümüzde de güncelliğini sürdürmesi için çaba gösteren, geçmişle günümüz arasında köprü görevini üstlenecek adaya ve anlayışa reyimizi vermeli ve desteklemeliyiz. Sonuç olarak, projesi olan ve hizmeti gaye edinenleri kucaklamak insanlık görevimizdir.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

bir

İnşALLAH

Şeref

İktidar cenahında biraz fazla galiba bu tespitleriniz Sayın yazar...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23