• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Orta oyunu 

18 Ocak 2023
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

 

Türkiye karşıtı küresel güçlerin Kılıçdaroğlu etrafında kurguladığı altılı masa kısır çekişmeler içinde.  

Tarihsel bagajından dolayı bir türlü gönlünü kazanamadığı kesimlerin desteğini almayı amaçlayarak sağ eğilimli beş partiyi bir araya getirme, bir arada tutma görevi Kılıçdaroğlu için yeni yüzyılın en önemli vazifesi. 

Kılıçdaroğlu, bir tarafta yüzde birlik dilimdeki “ufaklıkları” elinden tutmaya çalışırken diğer tarafta da parti içindeki homurdanmalara ve Akşener’in İmamoğlu hamlesine karşılık vermeye çalışıyor. 

Belediyeden kafasını uzatanlara önce önümden çekilin resti, sonrasında da “Benimle misiniz, değil misiniz” diyerek “biat” istedi fakat nafile. 

Davutoğlu’nun çıkışı sonrası yükselen tepkileri dindirmek için “Yüzde 1, yüzde 50 diye bir şey yok, birlikte yöneteceğiz” diye taahhütte bulundu. 

Ortada birilerinin birilerine saf muamelesi yaptığı birilerinin de saflığı oynamaya devam ettiği bir Ali Cengiz oyunu var. 

Akşener, altılı masada hâlâ CHP’li iki belediye başkanından birisinin aday olmasından yana. Bu da artık açıkça dile getiriliyor.  

Yetmiyor, millete ihanet eden “Pensilvanya eşkıyası” ve çetesinin mağduriyetinden bahsedip, darbecilerin avukatlığına soyunup adalet arıyor. Yetmiyor 15 Temmuz’da yapılan ihaneti destekleyici mesajları olan birini Ankara il başkanlığına aday yapıyor.  

Kılıçdaroğlu sessizliğini koruyor. 

Ali Babacan, “Anadilde eğitim yapılsın, Anayasa’dan Türk’ü çıkaralım, vatandaşlık tanımını değiştirelim” diyor. Yetmiyor HDP’nin söylemlerini tekrarlıyor Kılıçdaroğlu yine sessiz ve tepkisiz.  

Babacan, Türk ordusuna skandal iftiralar atan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı eşiyle birlikte ziyaret ediyor ve “altılı masanın kendisini cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarması halinde hem çok rahat seçileceğini, hem de bu görevi başarıyla yerine getirebileceğini” söylüyor.  

Enine boyuna, çapına, endamına bakmadan çıkış yapan Babacan’a Kılıçdaroğlu, “dur bakalım sen kimsin, yüzde birlik cüssenle bu cesareti nereden buluyorsun” diyemiyor. 

Hadsiz Babacan hızını alamayıp İHA, SİHA ve İnsansız Savaş Uçağı Kızılelma ile dünyada büyük yankı uyandıran Baykar şirketini hedef alıyor, Bay Kemal gene sessiz, gene görmezden, duymazdan geliyor. 

Davutoğlu’nun tehditlerine, boyunu aşan beklentilerine tepki göstermiyor, gösteremiyor. 

Yine “Yerel yönetimlere özerklik verelim” diye çıkış yapan sözde danışmanı Nuşirevan Elçi’nin saçmalıklarına tepki yok, reddiye yok.  

Partisinde içten içe artan homurdanmalar dışa yansıyor: 

Dozu giderek artan pespayeliklere daha ne kadar sessiz kalınacak? 

Susmayı tercih ederek sükût edip bu rezaletleri içimizde sindiriyoruz? 

Masaya bu kadar tolerans yetmiyor bir taraftan da kendisi komutanlara hakaret ederek milletin ruh haline geriyor. Eylemleri ve söylemleriyle CHP’ye ihanet ediyor. 

Kabul edilir bir durum değil. 

Bay Kemal aday olabilmek için, CHP’yi esir yaptı” vb. 

Davutoğlu’nun, Babacan’ın, Karamollaoğlu’nun, Uysal’ın yüzde birliklerin kuklası, esiri oldu infialleri parti içinden yansıyanlar. 

Bu birliktelik, Türkiye’de muhalefetin dramatik iflasıdır

Bu birliktelik, anlaşılamayan, izah edilemeyen, çözülemeyen bir orta oyunudur.   

Bu birliktelik, hırsı boyundan büyük tiplerin etrafında toplandığı, herkesin ayrı telden çaldığı bir cümbüş masasıdır. 

Bu birliktelik, ülkeyi ve milleti yeni bir vesayetin boyunduruğuna sokma vaadiyle ortaya çıkanların menfaat birlikteliğiyle kapkaç siyaseti yaptığı canlı bomba ortaklığıdır. 

Bu birliktelikte farklı dünyaların mensupları bir araya geldiği için kan uyuşmazlığı da artık iyice gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. 

Muhalefetin içine düştüğü paylaşım çukuru bu zillet masasıdır. 

Getirdiklerinden çok götürmeye çalışan bücürler masadan ayrılma tehdidinde bulunuyor. 

Kılıçdaroğlu ise her şeyi sineye çekerek masayı ayakta tutmaya çalışıyor. 

Bir araya gelmesi imkânsız olan insanlar, Erdoğan nefretiyle kol kola girip müttefik oldu. 

Büyük adamsın be Reis… 

Bu kadar benzemezin aynı safta toplanmasına sebep oldun.  

Yazarın dediği gibi “kurduğunuz masalar, açtığınız kasalar, savurduğunuz küfürler ve söylediğiniz yalanlar beyhude.” 

Bunlar yalanla, iftirayla, çarpıtmayla kendi ülkesinin çıkarlarına ihanetle kendi milletinin hayallerini baltalamakla uğraşırken, Reis milletimin derdiyle hemhal olup, ülkemin geleceğiyle, yatırımlarıyla uyku uyumuyor. 

Şunu unutmamak gerekir ki; siyasi istikrarın alternatifi çok seslilik değil kargaşadır, kavgadır.  

İttifak ortakları, körler sağırlar bir birlerini ağırlayarak peydahladıkları suni gündemlerle ayılmadan sarhoş olmaya devam ederken başka bir muhalif, Ertuğrul Özkök “Erdoğan, kimsenin inkâr edemeyeceği inanılmaz işler yaptı, bütün dünyanın kafasına ‘Türklerle oynamayın, Türkiye büyük devlettir’ imajını yerleştirdi” gerçeğini artık inkâr edemiyor.  

Diğer tarafta aziz milletim bu orta oyununu gülerek izliyor ve kendi rolünü oynayacağı sandığı bekliyor. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Muh

Sevgili kardeşim anladığım kadarıyla bana cevap olarak yazmışsınız sizi TEM’in ederimi ben Ali babacan ve şimdiye kadar beraber olduğu guruba asla oy vermedim Ali babacan denilen sinsi … eleştirmek için Akpartili olmaya gerek yok bak Muharrem İnçe nasıl aslanlar gibi eleştiriyor Bir haini eleştirmek için Türkiye sevdalısı olmak yeter saygılarımla

Muh

Sevgili kardeşim ben asla Ali babacan ve beraber olduğu arkadaşlarına oy vermedim Ali babacan denilen fikir ahlaksızı bir sinsi sansarı eleştirmek için Ak partili olmak şartmı
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23