• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Kadın sömürü aracı değildir

04 Ekim 2023
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

Günümüzde bütün insanlık şeytanın hile ve tuzaklarına mâruzdur. Küfür, isyan, günah pislikleri açıktan akan lağım gibi, alenen insanların üzerine boca edilmektedir.

Kadının özgürlüğü” maskesi altında insanlığı yoldan çıkarmak ve ahlaki çöküntüye yuvarlamak için desiseler kuran fesat şebekeleri, bozguncu mihraklar öncelikle kadını “sosyalleşmek” bahanesiyle sokağa atıp dejenerasyona uğratıyor ve yoldan çıkarıp ucuz bir mal gibi piyasaya sürerek kullanıyorlar.

İfsad komiteleri, sinema, televizyon, internet, gazete benzeri kanallarla, kadın bedenini metalaştırmakta, cinsel nesne olarak öne çıkarıp magazin malzemesi olarak kullanılarak sömürmekte, onları fıtratlarına ters bir hayat tarzı yaşamaya zorlamakta ve aileyi tahribe uğraşmaktalar.

Güzellik yarışmalarında, podyum gösterilerinde, magazin programlarında, TV reklamlarında ve dizilerde kadın bedeni metalaştırılmakta, sömürülebilir addedilip, ikinci sınıf muamele gösterilerek alçaltılmakta, ahlaksızlık sıradanlaştırılarak bataklığa sürüklenmektedir.

Sanat adı altında işlenen iğrençlikler, televizyon ekranlarını kanalizasyona çevirmiş durumda. 

Batı değerleri ve tüketim kültürünün merkezine oturtulan kadın hem kapitalizmin temsilcisi yapılmakta hem de batısal yaşam tarzının kitle iletişim araçlarıyla, özellikle de TV dizileri başta olmak üzere, reklamlar, eğlence ve tartışma programları, talk showlar aracılığıyla kitlelere empozesinde başrol verilmektedir.

Kadın, yalnızca pahalı kıyafetlere, makyaja, saça, mücevherlere önem veren, para düşkünü, saf, dedikodu yapmaktan ve erkek kovalamaktan başka pek de meziyeti olmayan bir figürana indirgenmiştir.

Artık bazı gazeteler tirajlarını, bazı televizyon kanalları reytinglerini kadın istismarına borçlu hale gelmiştir.

İnsanlık tarihinde kadın hep ikinci sınıf görülüp, iğrenç muamelelere maruz kalan kadın günümüzde de boyut ve biçimi farklı olsa da benzeri uygulamalara şahit olmaktayız.

Oysa kadın, Allah’ın bize bir emaneti olan eşimiz, Rabbimizin bize göz aydınlığı olarak verdiği kızımız, yaratılışımızda hatta hayatımız boyunca ilk sığınağımız, anamızdır.

Kadınlar İslamiyet’le birlikte değer, izzet ve şeref kazandılar. Rabbimiz: “Onlar sizin örtüleriniz, siz de onların örtülerisiniz. Onların sizin üzerinizde, sizin de onların üzerinde haklarınız vardır” [Bakara-187] buyurarak kadının erkekle karşılıklı sorumluluklarını beyan etmiştir.

Kadın, insan neslini doğuran ve yetiştiren muhterem bir varlıktır. Onun kalbi, sevgi ile nakış nakış işlenmelidir ki, çocuklarını o sevgiyle korusun, büyütsün ve topluma yararlı insanlar haline getirebilsin.

Kadın, anamızdır. Analarımız bizlerin dünyaya gelmesine vesile olan fedakârlık sembolü kimselerdir. Çekirdeğin toprağın yüreğinde hayat buluşu gibi, çocuk da anada hayat bulur.

Kur’an ifadelerinde kutsileşen, Peygamberimizin dilinde yüceleşen anne merhameti, çileyi, sabrı ve fedakârlığı aşk haline getiren, duası kabul olan, hoşnutluğu cennet yolunu açan en saygı değer insandır.

Anne bağlılığın, cömertliğin, karşılık beklemeden vermenin ve sevmenin sembolüdür. Anne, ilâhi rahmete benzer. Hep verir, fakat karşılık beklemez. Annelerimiz başlarımızın tâcı, dertlerimizin ilâcı, gönüllerimizin sultanıdırlar.

Kadın ailenin ve dolayısıyla da toplumun temel taşıdır. Aile, toplumun çekirdeği, milletin temelidir.

Toplumun huzuru, ailede başlar. Bu nedenledir ki milletlerin huzuru ve dirliği ailenin huzuruna, mutluluğuna bağlıdır. Yani kadının mükemmelliği, toplumun mükemmelliğini hazırlayacaktır.

Aile, bu dünya hayatında insan için çok önemli bir huzur, sükûn cenneti, manevi güç ve mutluluk merkezidir. Aile, aynı zamanda milli özellik ve dini güzelliklerin hafızası, fert ve toplum kültürünün değeri ölçülmez bir hazinedir.

Aile hayatında dertler, kederler, problemler bir bütünün parçaları olan aile bireyleri arasında paylaşım ve fedakârlıkla hafiflerken, sevinçler bayrama dönüşür. Anne-babanın şefkat kucağında yetiştireceği merhamet, doğruluk, dürüstlük gibi milli ve manevi değerlere saygılı yavrularla toplumun geleceği teminat altına alınır.

Kadın, mutluluk ve güven kaynağı, yaşamın acı-tatlı günlerini birlikte paylaştığımız hayat arkadaşımız, eşimizdir. Hayatın zorluklarını, üzüntü ve kederlerimizi onunla paylaşarak hafifletiriz.

O, bizim sadık bir dert ortağımızdır. Huzur ve mutluluğumuzu onunla paylaştıkça hayatımız daha bir anlam kazanır. Eşler için aile huzur, paylaşım ve iffet mekânı, çocuklar için terbiye, sevgi ve şefkat ocağıdır.

Kadın, Yüce Allah’ın bizlere birer emanetidir.

Toplum ahlakını bozan yapımlar televizyon ekranlarını sarmaşık gibi kaplamış durumda. Sapkın fikirlerin aşılandığı iğrenç senaryolarla çarpık ilişki, zina, aldatma gibi çirkinliklerin kadının üzerine yapıştırılmaya çalışılmasına, kadına yönelik istismar ve ayrımcı tavırları görmezden gelmek bir Müslümana hatta sıradan bir insana yakışmaz.

Bu sorunları daha sık dile getirerek kamuoyunun duyarlı ve dikkatli refleks vermesini sağlamak da bizlerin görevi.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

YILMAZ DURMUŞ

İşin özeti, İSLAM kadına, zjğnet gözü ile bakıyor olması nedeniyle, kadınların namahrem ortamlarda bulunmamaları hususuna ehemmiyet vermiştir. Şimdi modernizim adı altında cadde ve sokaklar kadınlar hamamına dönmüştür. Kimin eli kimin cebinde belli değil,

Kadın erkeğin kölesi değildir!

"Anne" derken, "iffet" derken, "kadına saygı" derken bile beynindeki karanlığı dile getirmișsin yobazcığım! Kadınlar artık senin hayalinde olduğu gibi eve kapatılmak istemiyorlar. Son yüz yıldır oy bile kullanabiliyorlar! Sürpriz!!!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23