• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Dostluk, ortaklık masallarının sonu

14 Aralık 2022
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

 

ABD’nin eski Azerbaycan büyükelçisi Matthew Bryza, Türkiye-ABD ilişkileriyle ilgili çarpıcı sözler sarf etmiş: “Türkiye, terörün küresel bir problem olduğunu, çözümün de küresel olması gerektiğini vurguluyor. Müttefik ülkelerden de terörle mücadelesine destek bekliyor.

Türk-Amerikan ilişkilerinin normalleşmesindeki önemli gündem maddelerinden biri ABD’nin YPG’yi desteklemeyi bırakması gerekiyor. Bu bir terör örgütü ve PKK’nın kolu. ABD, bazen makul görülmeyen politikalar yürütebiliyor. Suriye’nin kuzeyinde ABD güçlerinin YPG’yle ortak olması gibi. Türkiye’ye zarar verici bencil politikalar yürütmek kötü bir politika. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye aktif destek vermeyecek bir formül bulması gerekiyor.”

Türk-Amerikan ilişkilerinde her geçen gün daha da derinleşen krizin sebebini ne de güzel özetlemiş değil mi?

Düşünülmesi gereken acı gerçek şu: ABD, Türkiye için stratejik ortak mı, dost mu, rakip mi, yoksa düşman mı?

Ankara-Washington hattında hali hazırda yaşanan güven bunalımını, stratejik ayrışmayı ve her geçen gün birbirinden giderek uzaklaşan ilişkiler yumağını düşünürsek sorunun cevabı kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Ekonomisini IMF’ye, dış siyasetini ABD’ye, iç siyasetini AB’ye, güvenliğini İsrail’e ve kültürünü Vatikan’a emanet etmediği için Türkiye stratejik ortaklık, dostluk yalanlarıyla uyutulmakta, sinsice yapılan planlarla ülkemiz bölünüp parçalanmak istenmektedir.

Diplomatik cambazlıkla eskisi gibi iddiasız, kırılgan, muhtaç, kontrol edilebilir ülke hayalleriyle Türkiye’yi “fabrika ayarlarına” döndürmeye çalışıyorlar.

Türkiye ile ABD, Doğu Akdeniz’de, Afrika’da, Balkanlar’da, Hazar’da, Orta Asya’da, Kafkasya’da ve özellikle de Ortadoğu’da yani Osmanlı coğrafyasında stratejik ortak değil stratejik rakip konumundadır. 

ABD, egemen gücünü korumak isterken, Türkiye oyunun kurallarını kendi çıkarlarına göre yeniden belirlemek istiyor.

ABD, ülkemizi bölüp parçalamak için kendi kurup finansa ettiği terör örgütü PKK/PYD terör örgütüne her türlü yardım ve yataklığı yapıyor mu? EVET…

ABD, Irak ve Suriye’de kukla Kürt devletinin ve IŞİD’in hamisi İsrail’in koşulsuz destekçisi mi? EVET…

ABD, ülkede iç savaş çıkarmak için hamiliğini yaptığı FETÖ’ye kanlı darbe girişimi yaptırmaya çalıştı mı? Bu terör yuvasının elebaşı Gülen’i himaye edip, iadesini reddediyor mu? EVET…

ABD, yağmacı neo liberal politikalarla Türkiye’nin ekonomisini bunalıma sokuyor mu? EVET…

ABD, 15 yıldan fazladır sürdürülen ve Türkiye’nin de üretimde ortak olduğu F-35 savaş uçaklarını bize vermeyerek kalleşlik yaptı mı? EVET…

ABD, içimizdeki işbirlikçilerine sahip çıkma adına Türkiye’deki sahte insan hakları derneklerinin, sahte dini yapıların, sahte çevreci derneklerin, terör destekçisi basın kuruluşlarının, Türkiye düşmanı STK’ların destekçisi mi? EVET…

ABD, Türkiye’nin düşmanı Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin destekçisi mi? Adaları silahlandırarak, Dedeağaç’a askeri yığınaklar yaparak Türkiye’ye gözdağı vermek istiyor mu? EVET… 

ABD, Suriye sınırımıza terör kantonları inşa ederek, kendi hukuk tiyatrosu içinde Türkiye’ye yaptırım kararları alarak, Ermeni soykırımı iddiasını dillendirerek, bütün bunlar yetmezmiş gibi içişlerimize müdahale ederek milli onurumuzu incitiyor mu? EVET…

Irak’ta 2 milyon insanın kanını akıtan ve mezhep çatışmalarını hızlandıran,  Suriye’de, Libya’da, Yemen’de akan kanın ve çatışmalarının müsebbibi ABD mi? EVET… 

Demokrasi havariliği adı altında İslam düşmanlığı yapıyor mu? EVET…

Fitne pergelinin iğneli ve kanlı tarafını Ortadoğu’nun kalbine sapladı mı?  EVET…

Türkiye’ye karşı önyargılarla dolu bir karşı tavır içinde olan ABD’li siyasiler Türk milleti nezdinde olmayan güven ve itibarlarını kaybediyor mu? EVET…

Kendileri verdikleri hiçbir sözü tutmadıkları gibi Türkiye’ye yönelik eleştiren, suçlayan ve de oyalayan bir tavır içindeler mi? EVET…

Türkiye sürekli dost, müttefik, stratejik ortak dediği ülkeden dost kazığı yiyorsa bu dostluğu sorgulaması gerektiğine inanıyorum. 

Dostluk, müttefiklik gibi kavramların içinin boş olduğu gerçeğini artık dünya âlem görüyor, biliyor. Kalleş tuzaklar, kumpaslar, tehditler, uyarılar, ambargolarla had bildirmeye çalışıyorlar.  

Sömürü zihniyeti çatırdadı, çevresindeki fay hatları kırıldı, artık bütün gerçekler gün yüzüne çıktı. Dostluk, müttefiklik masallarının sonuna gelindi.  

Hak için AB, hürriyet için ABD, hoşgörü için Vatikan diyenler Haçlı dünyasının gerçek yüzünü görüyor. 

Şimdi siz karar verin ABD, Türkiye için stratejik ortak mı, dost mu, rakip mi yoksa düşman mı?

Biz Türkiye olarak iktisadi/mali krizi yine atlatabiliriz ama ABD, Türkiye’nin yerine bir başka gücü stratejik ortak/müttefik olarak bu coğrafyaya oturtamaz. Bu acı gerçeği de birilerinin ABD’ye hatırlatması elzemdir, şarttır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Muhammet

Çok doğru ve gerçek durum bu, John Perkins in bir ekonomik tetikçinin itirafları adlı kitap serisinde bu oyunlar bir bir anlatılıyor, anlayana

bekir

abd kafir devleti Türkiyenin 1 numaralı düşmanıdır.Sonunda çatışma kaçınılmaz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23