• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Ahmak, geri zekâlı, kurmay zekâ yoksunları ile ortaklık

01 Mart 2023
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

 

Türkiye, 24 gündür asrın felaketi ile mücadele ediyor. 

Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ili yoklayan depremlerde, binlerce insan hayatını kaybetti. 

Yaşanan büyük felaketin ardından Türkiye tek yürek oldu ve depremzedelerin yaralarını sarmak için harekete geçti. 

Bu süreçte yurdun dört bir yanından gönüllüler afet bölgesine akın ederken, burada canla başla verilen mücadelede ortaya duygu dolu görüntüler çıktı. 

Devlet millet el ele, on bir şehrimizi tahribata sürükleyen asrın felaketinin yol açtığı yaralara merhem olmaya çalışılırken, Kemal-Meral düellosu ülkenin gündemine limon sıktı.  

Bir tarafta bütün teşkilatlarıyla, vekilleri ve bakanlarıyla ulvi amaçlara odaklanmış Cumhur İttifakı, diğer tarafta hedefleri Türkiye karşıtlarıyla benzeşen, birbirine güvenmeyen ve birbirine benzemeyen altı liderin yaşanan felaketten pay kapma derdiyle deprem illerine koşan, milletin tepkisiyle gerçeklerle yüzleşen İhtilaf Masası üyeleri. 

Bir tarafta can derdine düşmüş insanları kurtarmak için bütün kurumlarıyla enkaz altından depremzedeleri kurtarmaya çalışan devlet, diğer tarafta bir yerden düğmeye basılmış gibi etrafı kışkırtmak için ellerinden geleni yapan altılı masa sakinleri.   

Bir tarafta bütün dünyanın gıpta ile izlediği yardım seferberliğini organize eden ve en ücra köydeki depremzedenin yüreğini okşayan devlet erkânı, bakanlar, Cumhurbaşkanı, diğer tarafta kendi aralarında şantaj boyutuna varan kavgalarıyla kurdukları masanın altından birbirlerini tekmelemekten başka bir şey yapmayan, birbirlerine kazık atma yarışındaki muhalefet aktörleri ve cennet vatanımızı cehenneme çevirmeye sevdalı mahfiller. 

Geldiğimiz noktada deprem felaketinin sadece binaları ve gönülleri değil altılı masayı da yerle bir ettiğini gördük.  

Depremin üzerinden daha iki gün geçmeden hiçbir şey olmamış gibi tuhaf şekilde yapılan siyasi polemikler, deprem süresince izlenen yanlış politikalar, çirkin söylemler altılı masaya kan ve can kaybettirdi. 

Altılı masanın küsurattan oluşan parti liderlerinin yaptıkları deprem provokasyonları canı yanan necip millette mide bulandırdı.  

Daha önceki gün Akşener’in kriz çıkaracak açıklamaları, CHP’li kurmaylar ile ilgili “geri zekâlılık, ahmaklık, kurmay zekâ yoksunluğu” hakaretleri sadece CHP’lilerin değil canı yanan, yüreği dağlanmış bütün toplumun canını sıktı.  

Bu masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulmadı. Biz o masaya noter olmak için oturmadık” sözleri ile de dertlerinin vatan yahut millet olmadığı, tek ortak noktanın ülkeye hiçbir faydası olmayan “Erdoğan nefreti” olduğunu aziz millete yeniden gösterdiler. 

Nereden geldiği belli olmayan talimatlarla bir araya gelen ve birbirlerine hiç benzemeyen tiplerin kurduğu bir masanın milletin hiçbir derdine derman olamayacağını, Türkiye’ye katacağı bir değer olmadığını bu millet biliyordu iyice emin oldu.  

Erdoğan karşıtlığı hariç hiçbir ortak noktası olmayan bu siyaset acüzeleri, itibarlarının sıfırlandığını fark edinceye kadar seçimi de kaybederler, eylem ve söylemleriyle milletin gönlündeki yerini perçinleyen Erdoğan seçimi kazanıp yeniden devlet başkanı olur. 

Hemen sonrasında da bu masa dağılır, Türkiye yoluna devam eder gibi görünüyor. 

Bu süreçte Kılıçdaroğlu partisinden tam yetki aldı. Şimdiye kadar “ben adayım” deme cesaretini gösteremeyip hep kaçak güreşen CHP lideri bakalım bu yetkiyi nasıl kullanacak? 

Gizli ortak, terör örgütünün siyasi kanadı HDP ve FETÖ Kılıçdaroğlu aday olsun istiyor. Şayet bir yanlışlık olur da kazanırsa yeniden hayat bulacakları ümidi ile destek verip, alkışlıyorlar.   

Sekseninden sonra azan, kininden kuduran Karamollaoğlu, kendisini Meclise atmaktan başka bir hedefi olmayan Uysal, kendisini bulunmaz Bursa kumaşı zanneden Babacan ve kendi derinliğinde boğulan Davutoğlu, aday olmak için çıldıran Kılıçdaroğlu’ndan CHP listelerinden milletvekili kontenjanları alabilmek için destek verip eteğine yapışıyorlar. 

Diğer kulvarda ise derinden gelen emir ile İmamoğlu’nu aday yapma uğraşıyla CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu karşısına alarak “kazanamayacak aday” ilan edip, bu söylemi canlı tutmak için oyun içinde oyun oynayan, CHP kulislerince “kadın kontrolden çıktı” yorumlarına duçar olan Milliyetçi! Akşener var. 

Önceleri “CHP’nin iç işlerine karışıyor, rol çalıyor” iddiaları ile CHP’lileri bunaltan, şimdi ise CHP’li siyasileri hedef alarak “saçmalık, ahmaklık, geri zekâlılık, kurmay zekâ yoksunluğu” ithamları ile Atatürkçü CHP’yi yerle bir eden Akşener’e Kılıçdaroğlu’nun ne kadar daha tahammül edeceğini hep birlikte göreceğiz.  

Kılıçdaroğlu aday olmak istiyor, CHP’liler de istiyorlar fakat Akşener istemiyor. En acısı da artık millet yaşanan bu acılardan sonra bunların yaşatacağı acılara tahammülleri kalmadığı için sahte altılının hiçbirisini istemiyor. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Daha ne olsun

Boşver yesinler birbirini

Mustafa

Aç horoz kendini darı ambarında gorurmus ????
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23