• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

BM Genel Kurulu ve Filistin

20 Eylül 2024
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

 

BM Genel Kurulu bütün üye ülkelerin temsil edildiği bir meclistir. Bu mecliste üye ülkelerin, büyükelçi statüsünde daimi temsilcileri bulunuyor. 

Genel Kurul, bir yıllık dönemlerle oluşturuluyor. Yeni dönem çalışmalarına da Eylül’de başlanıyor. 

Genel Kurul’un yeni döneminin başlatılması münasebetiyle düzenlenen buluşmalara üye ülkelerin üst düzey yöneticileri de katılıyor ve konuşmalar yapıyor; küresel, bölgesel ve ulusal meselelerle ilgili görüşlerini dile getiriyorlar. 

Yıl içinde de, genelde mutat toplantılarda bazen de istisnai toplantılar düzenlenmesi suretiyle, daimi temsilcilerin teklifleriyle yapılan oylamalarda birtakım kararlar alınabiliyor. 

BM Genel Kurulu bu yıl 79. dönem faaliyetlerini gerçekleştirecek. Dönem çalışmaları ise Eylül ayının başlarında fiilen başladı. Bu dönem için Genel Kurul başkanlığına da Kamerun’un adayı Philemon Yang seçildi ve fiilen göreve başladı. 

Liderlerin iştirak edeceği ve “Geleceğin Zirvesi” adı verilen buluşmanın açılışı 22 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek. Liderlerin konuşmalarını yapacağı oturumlar ise 24 Eylül tarihinde başlatılacak. 

Bu yıl Genel Kurul dönem çalışmalarına Filistin ilk kez üye ülke sıfatıyla katılıyor. Bu vesileyle Filistin Daimi Temsilcisi, “İsrail” işgal rejiminin işgal ettiği topraklardan en geç bir yıl içinde çekilmesini isteyen bir karar teklifi sundu ve yapılan oylamada 14’e karşı 124 oyla kabul edildi. 43 üye ise çekimser kaldı. 

BM kararlarında siyonist işgal rejiminin 1967’de işgal edilen Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’deki varlığı işgal olarak tanımlanıyor. Bundan önce sadece Genel Kurul’dan değil Güvenlik Konseyi’nden de siyonist işgalcilerin bu bölgelerdeki tahakkümünü ve varlığını işgal olarak tanımlayan, dolayısıyla çıkmalarını isteyen birçok karar alındı. Ama işgal rejimi bu kararların hiçbirine uymadı. Dediğimiz gibi bu konuda Güvenlik Konseyi kararlarının olmasına rağmen siyonist işgalcileri “işgal altındaki Filistin toprakları” olarak tanımlanan bölgelerden çekilmeye zorlayan hiçbir yaptırıma başvurulmadı. 

Şimdi 79. Genel Kurul çalışmalarının başlamasıyla birlikte Filistin Daimi Temsilcisi’nin teklifiyle kabul edilen karar da yeni bir şey değil sadece bundan önce alınmış kararların uygulanmasını istiyor. Üstelik normalde kararların şimdiye kadar uygulamaya geçirilmiş olması gerekirken yeni teklifte bir yıllık bir mühletten söz ediliyor. Bununla birlikte teklifin önemli bir farkla kabul edilmesi olumlu bir gelişme sayılır. 

Ancak siyonist işgal rejiminin sürdürdüğü işgalin son bulması için verilen teklife karşı işgal rejiminin yanı sıra 13 ülkenin daha ret oyu kullandığı, yani BM’nin farklı organlarının şimdiye kadar aldığı kararlarda reddedilen ve son bulması istenen gayri meşru işgalin, insanlık dışı katliamın, yıkımın ve zulmün devam etmesi lehinde oy kullandıkları gerçeğini de gözden uzak tutmamalıyız. Bu işgalin sürmesi yönünde oy kullanmak insanlık adına utanç verici korkunç bir vahşetin sürmesi yönünde oy vermek anlamına gelir. İşgal rejimi dışında bu yönde oy verenlerin başında ABD yer almaktadır. Diğerleri ise onun güdümündeki ülkelerdir. 43 ülke ise böyle bir vahşet karşısında tavırlarını belirlemekte tereddüt ederek çekimser kalmayı tercih etmiştir. 

Diplomatik açıdan böyle bir kararın çıkarılması olumlu bir gelişme olmakla birlikte pratikte bir karşılığının olabileceği konusunda kimsenin bir beklentisi olduğunu sanmıyoruz. Ne yazık ki şimdiye kadar siyonist işgal rejiminden işgalci, gaspçı, etnik ayrımcı politikalarından vazgeçmesini isteyen birçok karar çıkarıldığı halde bunların uygulamaya geçirilmesi konusunda hiçbir girişimde bulunulmamıştır. 

Bu arada Filistin’in siyonist terör örgütleriyle oranın asıl sahibi durumundaki Filistin halkı arasında paylaştırılmasına dair 181 sayılı kararın da 29 Kasım 1947’de BM Genel Kurulu’ndan çıkarıldığını hatırlatalım. Siyonist terör örgütlerinin birleşip, 14 Mayıs 1948’de “İsrail” adındaki çıbanbaşını inşa etmelerine zemin hazırlayan karar da bu karardır. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23