• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Gülümseyen
Ahmet Gülümseyen
1969 yılında Bayburt’ta doğdu. İlköğretim ve Liseyi Bayburt’ta okudu.1994-1998 Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu / Spor Yönetimini bitirdi. 2004 -2005-Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) / Yüksek Lisans Özel Öğrencisi.2016-2018-Gelişim Üniversitesi BESYO /Spor Yöneticiliği Bölümünde Yüksek Lisansını tamamladı. 2000-2002 Bağcılar Ensar Koleji Beden Eğitimi Öğretmenliği.2002-2005 Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Uzmanı /ANKARA.2005-2008 İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü-Spor Uzmanı.2008-2011 İBB Spor Etkinlikleri A.Ş.- Spor Tesisi Müdürlüğü. 2014-2018 İBB Spor İstanbul Engelliler Koordinatörü. Gazetecilik ve Televizyon tecrübeleri: 1993-1995 Foto-Maç Muhabirlik.1995-1997 Bakırköy Postası Dergisi (Spor Sorumlusu) 1995-1997 Fanatik Gazetesi-Anadolu Ajansı (Fahri Muhabirlik). Akit-Anadolu’da Vakit Gazetelerinde Köşe Yazarlığı 1997- Devam Ediyor. İstanbul Büyükşehir Beledisi WEB TV’de Spor Muhabirliği ve 2012 Avrupa Spor Başkenti Program Yapımcılığı. Akit TV’de ‘Spor Sohbetleri’ Program Yapımcı ve Sunuculuğu. Birçok spor branşında hakemlik ve antrenörlük belgesi sahibidir.
TÜM YAZILARI

Sporumuzdaki batılılaşma, gücünü ‘yakın’ tarihten alıyor

06 Eylül 2024
A


Ahmet Gülümseyen İletişim: [email protected]

 

Olimpiyatlar, Dünya, Avrupa ve Balkan şampiyonası gibi spor organizasyonları; bu organizasyonların uygulanış şekline baktığımızda, İslami değerlerden uzak, gücünü hak olmayan batıl anlayıştan aldığını görüyoruz. Hatırlayın ve gündeminizden düşürmeyin. 2024 Paris Olimpiyatlarında sergilenen ‘dinsizlik’ ve ‘cinsiyetsizlik’ tavırları. Yunanistan’da yer alan ‘Hera’ tapınağında yanan, her dört yılda ülkeden ülkeye taşınan ‘meşalenin’ tarihi araştırıldığında, oyunlar adında ne tür ‘skandallara’ imza atıldığı anlaşılacaktır…

Allah (cc) Bakara Suresinin 120. Ayetinde buyuruyor ki “Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler ve hristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. De ki ‘Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.’ Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır.” Bugün ‘spor’ adı altında yaşanan ve yaşatılanlar sessiz kalınmayacak kadar önemli. Performans sporu adı altında ‘derece ve madalyaya giden her yol mübah’ anlayışıyla hareket ediliyor. Bu hareket, çocuk ve gençlerimizi telafisi güç olan büyük bir ‘felaketin’ içine çekmekte… 

Spor organizasyonlarını düzenleyenlerin apaçık mesajı, ‘Benim kuralarıma uymazsan bu yarışmalara katılamazsın.’ Öyle olmasaydı, cinsiyeti tartışılan kişiye, üstelik bayanlara karşı boks yaptırır, Filistin’de soykırım yapan İsraillilerin yarışmalara katılımına göz yumar, ev sahibi konumundaki Fransa’nın kendi başörtülü sporcularına yasak getirmesine sessiz kalınır mıydı! Bunlardan daha açık seçik bir rezalet olabilir mi! Spor adı altında ‘dinsizlik’ ve ‘cinsiyetsizlik’ propagandasına dönüşen organizasyona siz spor diyeceksiniz, öyle mi! Siz spor aracılığıyla yaşatılmak istenen ‘sapkınlığa’ spor organizasyonu diyebilirsiniz belki ama, sömürgeci ve işgalci olduğu kadar, sapkın batı medeniyetinin bir yansıması olan bu tür etkinliklere gençlerimizi sürükleyip, milli ve manevi değerlerini kemiren anlayışından uzaklaştırmasına göz yumulmamalı…

Sporun yakın tarihine bir bakın. Ülkemizde ‘modern sporun’ öncüsü olarak gösterilen Selim Sırrı Tarcan’ın (Uluslararası Olimpiyat Komitesi (CIO) Daimi Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin kurucu üyesi) Kadın gazetesindeki (Türk Kadınlar Birliği’nin İstanbul yayın organı 1947-1979) yazısında yer alan “…Bugün Avrupa ve Amerika’da yapılan güzellik müsabakalarında kadınlara mayo giydirmelerinin sebebi vücudun hatlarındaki ahengi görmek içindir. Bizim kadın ve erkeklerimiz içinde fıtren güzel yaratılmış olanlar vardır. Yalnız bizde Avrupalılar gibi vücudumuza kıymet verir ve onu güzelleştirmeye çalışırsak, bir vakitler cihana (Türk gibi kuvvetli) dedirttiğimiz gibi, günün birinde (Türk gibi güzel) dedirtebiliriz. Bu ise bilgi işidir. Yolu ile çalışmak lazımdır” ifadeleri bile, modernlik adı altında bayanların neden performans (yarışması) sporuna yönlendirilmesi gerektiğini gözler önüne sermekte…

Oyun kuralları Uluslararası Spor Organizasyonları (IOC) tarafından belirlenen, performans (yarışması) sporu başta olmak üzere, İslam’ın emirlerinden uzak, Müslümanca yaşamaktan bihaber uygulamalar. Uygulamaların temsilcileri çıkıp, yaşananlar sanki sıradanmış gibi ‘ahmakça’ açıklama yapabiliyor; “Olimpiyatlardaki bayan sporcu sayımız, erkek sporcu sayımızdan fazla!” Hakikaten çok yazık. Sormak istiyorum; Madalya ve derece alma aşkına, daha ne kadar Ayşeleri, Fatmaları, Zeynepleri spor adı altında vahşi batının medeniyetsizliğine kurban vereceğiz? Sahi, 2011-2015 yıllarında spor müsabakalarından madalya alma hayaliyle Türk vatandaşı yapılan Elif adını verdiğimiz Rus güreşçi, Zeynep ismi verilen Ukrayna asıllı yüzücüye ne oldu? Bu bir ‘projeydi’ ve hedeflenen amaca ulaşıldı mı ki!! Esameleri okunmuyor… 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

okur

trabzonspor ve engelli sporcularin dostu gulumseyenden inciler 

Nuh

Ahmet bey spor zaten batıl bir şey. İslamın onun yerine birçok altarnatif aktivitesi var. Batılın batılını konuşup tartışmak malayani işlere girer. Ömrünüze emeğinize yazık, daha faydalı isler yapın. Acizane tavsiyemdir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23